Klasik müzik plakları ve kedi tüyünden başka bir şey yoktu. Ha, bir de çay! Yalnızca çay! | Open Subtitles | تسجيلات كلاسيكية و شعر قطط و أمام الرب ، شاى ، فقط شاى |
Belki eski Pat Boone plakları dinler gizli anlamlar bulmaya çalışırım. | Open Subtitles | او فقط ابقى هنا واستمع الى تسجيلات بات بون القديمة حاول ان تجد بعض المعانى المستترة |
Bu evden taşınmayı ve tüm bu lanet olası plakları taşımayı istemiyorum. | Open Subtitles | لم أكن أرغب بالإنتقال من هذا المكان وأنقل كل هذه التسجيلات اللعينة. |
Efendim, bence o plakları kullanmasanız iyi olur. | Open Subtitles | سيدى , انا حقيقية لا اعتقد انك بحاجة الى استخدام اى من تلك التسجيلات ياسيدى |
Oğlum onun için evden plakları, eşyaları çalıyor olsa bile. | Open Subtitles | حتّى لو سرق الإسطوانات وبعض الأشياء من البيت. |
plakları almak için. Aksi taktirde ben onları içine geri atacağım. | Open Subtitles | للحصول على الاسطوانات وإلا فإنني سوف أرميهم مرة اخرى في الماء |
Sana bahsettiğim plakları getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت هذه الألبومات اللتي كنت احدثك عنها. |
Evet, tüm iyi rock gruplarının plakları mevcut. | Open Subtitles | أجل ولديّ كل إسطوانات فرق الروك الموسيقية الرائعة. |
70'lerin ortasında, bir pikabı ve pop albümleri olan beyaz, liberal ve orta sınıf bir ailenin evine girerseniz, ...ve plakları çevirirken, mutlak suretle Beatles'ın Abbey Road albümünü görürdünüz. | Open Subtitles | في متوسط السبعينات ، إذا دخلت لبيت . ابيض ، متحرر ،متوسط . بشكل عشوائي ولديهم مشغل اسطوانات ، . وكثير من تسجيلات الروك |
Güney Afrika'ya plakları satın alan adamları kovalamak için gidiyorum. | Open Subtitles | أذهب لجنوب أفريقيا وأحاول تعقب شخص يبيع تسجيلات ؟ |
Kasabanın arka sokaklarına gidip kapı kapı dolaşıp eski plakları arıyordum. | Open Subtitles | وذهبت للجانب المظلم من المدينة أطرق الأبواب... أبحث عن تسجيلات قديمة وأشياء من هذا القبيل... |
Çatlamış plakları arşivlemiyorum. | Open Subtitles | لست أجمِع تسجيلات مخدوشة |
Eski plakları çıkarıp kadına bunca yıl onları sakladığını gösterirsin. | Open Subtitles | تخرج التسجيلات القديمة تظهر انك تحتفظ بهم علي مدار كل هذة السنوات |
Senin gibi genç ve güzel bir kız nasıl olur da o eski plakları alır? | Open Subtitles | كيف من الممكن بأن فتاةً بصغيرك وجمالك يمكنها الحصول على كل التسجيلات القديمة ؟ |
CD çalar yandığında, tüm plakları aşağıya götürmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | عندما كان مشغل الأقراص بالأسفل، كنّا نحضر جميع التسجيلات إلى الطابق الأسفل. |
Hayır, ciddi ciddi bütün plakları aldı. | Open Subtitles | كلّا، أقصد أنّه أخذ كلّ التسجيلات الموسيقيّة معه. |
Newman'la ikimiz ortak olduk, kullanılmış plakları satıyoruz. | Open Subtitles | أنا و(نيومان) سندخل في شراكة، بيع الإسطوانات المستعملة |
plakları Ron'un dükkâna götürdük, bizi kazıklamaya çalıştı sonra da kavga çıktı. | Open Subtitles | أخذنا الإسطوانات إلى (رون)، وحاول خداعنا، -ثم تشاجرنا |
İstediğin plakları çalabilirsin. | Open Subtitles | بامكانك أيضا أن تشغل أيا من الاسطوانات التي ترغب بالاستماع اليها تصرف كما لو كنت في بيتك |
Efendim, bayana plakları verseniz iyi olur. | Open Subtitles | سيدي يجب أن تُعيد الألبومات |
O çevrede eski plakları bulabileceğin bir dükkan var. | Open Subtitles | حول الجوار , هناك محل إسطوانات قديمة |
Peki o zaman benim koleksiyonumu geçelim ama şu zamanda bile hala vinil plakları satılıyor | Open Subtitles | حسنا.. اذا، سنصرف نظر عن مجموعتى لكن العديد من الفرق الموسيقية تصدر اصداراتها على اسطوانات الفينيل هذه الايام |