Hem Kraliçe arıyı sinirlendirmek, hem de balmumuyla sarılmak planımın bir parçasıydı. | Open Subtitles | لماذا تركتها لتلفني في ذلك الشمع؟ كان كل ذلك جزء من خطتي |
Evet, eşyalarımı topluyorum ve dünyayı ele geçirme planımın üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | نعم , فقط احزم حقائبي واعمل على خطتي للهيمنة على العالم |
Şimdi geri dönersem planımın boş olduğunu kabul etmiş olurum. | Open Subtitles | اذا عدت الان سأضطر للاعتراف بأن خطتي كانت فاشلة |
Belki de bu sana bencilce geliyor fakat planımın amacı benim bir şeyler elde etmemden geçmiyor. | Open Subtitles | لكنّ الهدف من خطّتي يتعدّاني أنا شخصيًّا |
Süpriz öğesi planımın başarılı olması için kritikti. | Open Subtitles | عنصر المفاجأة كان شيئاً أساسياً كي تنجح خطتي |
planımın tam olarak ne olduğunu göstermemin vakti geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت عرضتها عليكم بالضبط ما هي خطتي. |
planımın odak noktası marka kimliğini değiştirmek. | Open Subtitles | وبالتالي فإن التركيز الأساسي من خطتي هو تغيير هوية العلامة التجارية. |
Ted, çocukların hiçbir zaman planımın bir parçası olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | تيد ، انت تعلم ان الأطفال لم يكونوا أبداً جزء من خطتي |
Aslına bakarsan, planımın yürümesi senin oldukça canlı olmana bağlı. | Open Subtitles | في واقع الامر , كامل خطتي تتوقف كثيراً , على وجودك حية |
Bunun planımın bir parçası olmadığı kesin ama gene de büyük şeyler başarabilirim. | Open Subtitles | أعترف , هذه لم يكن جزء من خطتي, لازال بإمكاني إنجاز أمر كبير ربما حتى أكثر, |
Onu kopyalamak zaman alacak planımın uygulanmasını geciktirecek ama senin de iyi bildiğin gibi vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | إستنساخه سيتطلّب وقت إضافي تأخير تنفيذ خطتي لكن كما تعلمي جيداً |
Kurnaz planımın ikinci kısmını yerine getirmek için. | Open Subtitles | كي أتمكن من وضع النصف الثاني من خطتي الماكرة تحت التنفيذ |
Ona kanser olduğumu söyledikten sonra çok endişelendi ve bana planımın ne olduğunu sordu, ben de bir planım olmadığını söyledim o da sinirlendi ve beni kendime bakmamakla suçladı. | Open Subtitles | بعد ان اخبرته اني مصابة بالسرطان لقد اصبح مُتلهف جداً وسألني ما هي خطتي واخبرته اني لا املك خطة |
Asıl konu, planımın tıkır tıkır işlediği. | Open Subtitles | ما أقصده هو , لقد نجحت خطتي العبقرية بشكل مثالي |
Eminim her dakikası hoşuna gitmiştir. Bana planımın işe yaradığını söyle. | Open Subtitles | وأنا واثق أنك استمتعت بكل لحظة من ذلك، أخبرني فقط أن خطتي قد أثمرت |
Oh, ve güvenin bana, bir tabutun içinde böyle zaman geçirmek asla planımın bir parçası değildi. | Open Subtitles | وثقوا بي, قضاء كل هذا الوقت في التابوت لم يكون جزء من خطتي |
- Görünüşe bakılırsa beklenmedik koşullar orijinal planımın hızlanmasına yol açtı. | Open Subtitles | -يبدو أن ظروفًا مُباغتة قد استعجلت خطّتي الأصلية. |
Bunun planımın bir parçası olduğuna sizi temin ederim. | Open Subtitles | أؤكّدُ لكم أنّها كانت جزءاً من خطّتي. |
Nihayet planımın ikinci kısmına başlayabiliriz. Evet, Rangerları ez. | Open Subtitles | أخيرا, نستطيع أن نبدأ الجزء الثانى من خطتى |
O benim planımın bir parçası değildi. | Open Subtitles | حسنٌ، لم يكن ذلك جزءاً من الخطّة |
Ben de kendi planımın peşinden gideceğim biliyorsun. | Open Subtitles | عليّ اتباع خططي الخاصة، تعرفين؟ |
Neden asıl şeytani planımın ne olduğunu söylemiyorsun? | Open Subtitles | -حسناً -لمَ لا تخبرني عن مخططي الشرير الحقيقيّ؟ |
Bir çocuktan öte, planımın hayati bir parçası. | Open Subtitles | إنّه أكثر مِنْ طفل. إنّه جزءٌ مكمّلٌ لخطّتي. |
Doğum planımın bir parçası değil bu. | Open Subtitles | هذا ما كَانَ جزءَ خطةِ ولادتِي. |
Mandallar taktım, biliyorsun, planımın bir parçasıda seni kabine sokmaktı. | Open Subtitles | على الخزاناتِ - تَعْرفُ، جزء خطتِي للحُصُول عليك في الكيسِ. |
planımın ayrıntılarına karar vermeden önce... çelik işindeki pozisyonumu fırsat bilip,... toplam 250 parça preslenmiş barut çaldım. | Open Subtitles | قبل أن أبتّ في التفاصيل الفعلية لخطتي إستخدمت منصبي في أعمال الصّلب لسرقة ما مجموعه 250 قطعة من مسحوق البارود المضغوط |