Çiçeklenmelerin çektiği, planktonla beslenen hala küçük olan canlıları ararlar. | Open Subtitles | إنها تبحث عن الأسماك الصغيرة الباقية المتغذية علي البلانكتون الذي جلبها في الأساس هنا لوفرته. |
Bu dev sekiz tonluk balik sadece planktonla beslenir. | Open Subtitles | هذه السمكة الضخمة البالغة من الوزن ثمانية أطنان، تتغذى علي البلانكتون فقط. |
planktonla beslenirler ve ne zaman güvenli olursa beslenmek icin planktonlarin en yogun oldugu acik denize yönelirler. | Open Subtitles | تتغذى على البلانكتون، و حيثما يكون الوضع آمناً، تتجه نحو المياه المفتوحة حيث يتواجد البلانكتون بكثافة. |
Yakın mesafede, açık denizde papaz balığı sürüsü planktonla beslenir ve akıntı, geçen yiyecekleri süpürmek için mükemmeldir. | Open Subtitles | قريبا من هنا، في عرض البحر، يتواجد سرب من أسماك "ديموزل ذات البقعتين" التي تتغذى على البلانكتون حيث أن التيار |
Hayır. Bunlar planktonla r, bunlar tek hücreliler. | Open Subtitles | كلا ,هذا البلانكتون وهذا السيلمانيوس |