"planktonları" - Translation from Turkish to Arabic

    • العوالق
        
    • البلانكتون
        
    • عوالق
        
    Büyük camgöz ağzını açar, planktonları toplayarak suda yüzer. TED ويفتح القرش المتشمس فمه، ويسبح في الماء يجمع العوالق.
    Sardalyalar, planktonları ve yemeyi sevdikleri besinleri izleyerek, Afrika'nın güney burnundan kuzeye doğru soğuk su akıntılarını takip ederler. Open Subtitles يتبع السردين تيارات المياه الباردة ينجرف شمالاً من الرأس الجنوبي لأفريقيا يطاردون العوالق والمغذيات التي يشتهونها
    Savunmanın dışında, ...onları, yapışkan dokunaçlarıyla geçen planktonları yakalamak için kullanır. Open Subtitles بالإضافة إلى الدّفاع، فإنه يستخدم لوامس لزجة ليجمع العوالق المارّة.
    Ev sahipleri yiyecek arıyor - planktonları balıkları ve yüzeye yakın yüzen omurgasızları. Open Subtitles مضيفتهم ، سمكة المانتا، تبحث عن طعامها البلانكتون: وهي عوالق من أسماك و لافقاريات ضئيلة تتواجد بالقرب من سطح الماء
    Boğazlarından geçecek olan planktonları elerler. Open Subtitles مستخلصة منه البلانكتون الذي يتجمع أسفل حلوقها.
    Nehirlere akıyor ve planktonları besliyor. kıyısal sulardaki mikroskopik bitki hücreleri. TED يجري أسفل الأنهار ويغذي عوالق الكائنات الحية والخلايا النباتية المجهرية الصغيرة في الماء الساحلي
    Genç balıklar binlerce mil boyunca planktonları yutarak gezinir. Open Subtitles ينحشد السّمك الصغير سويّة. تبتلع آلاف الأفواه العوالق.
    Mikroskobik bitki ve canlılar olan planktonları yakalamak için yukarı doğru yüzerler. Open Subtitles .... يسبحون لأعلي لترشيح الماء من العوالق نباتات وحيوانات مجهريّة
    Geceleri planktonları yakalamak için kollarını açan bir sepet yıldızı. Open Subtitles (يدعى (نجمة السلة والذي يفرد أذرعته ليلتقط العوالق الليلية
    (Gülüşmeler) Çünkü planktonları severim. TED (ضحك) لأني أحب العوالق.
    planktonları toplarlar. Open Subtitles (تقوم بجمع (العوالق
    Ve ilginç bir şekilde, biliyoruz ki okyanuslardaki bitki planktonları atmosferdeki karbonu emiyor - ne kadar çok bitki planktonu varsa o kadar fazla karbon emiliyor - ve nihayetinde derinlere doğru süzüyorlar ve bu karbonu atmosferik sistemden çıkarıyorlar. TED من المثير للاهتمام، على أي حال، أننا نعرف... ...أن العوالق النباتية في المحيطات... ...تمتص الكربون من الجو... ...كلما كان هناك عوالق نباتية أكثر،... ...كلما كان هناك كربون أكثر تقوم بامتصاصه... ...وفي نهاية المطاف تقوم العوالق النباتية بترشيح الكربون إلى قاع المحيطات... ...وتتخلص بذلك من الكربون من النظام الجوي.
    O zaman bile yollarındaki yüzen planktonları itmek için yeterlidirler. Open Subtitles لكن برغم ذلك، فالحركة كافية لكي تحرك معها البلانكتون.
    Pisi balıklarının aksine denize yönelir gelgit akıntılarının yiyeceklerini planktonları, yoğunlaştıracakları açık denizdeki sığ suları ararlar. Open Subtitles و علي عكس الأسماك المفلطحة، فهي تتجه لداخل البحر إنها تبحث عن مياه ضحلة مفتوحة حيث تجذب تيارات المد معها البلانكتون بكثرة.
    Dev vatozlar, geride kalan planktonları temizlemek için görkemli kanatlarıyla suyu süpürüyorlar. Open Subtitles تكنس الأشعة العملاقة في الأجنحة الرشيقة هوفر الى متابعة ما تبقى من عوالق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more