Öylesine şoktaydın ki, polislerin bile neden bir anda orada bitiverdiğini kavrayamadın. | Open Subtitles | لقد كنت مصدوم بشدة كى تدرك ان الشرطة فى نفس المكان ايضا |
polislerin bizle uğraşmaktan çok yapacakları daha önemleri işleri var. | Open Subtitles | الشرطة لديهم أمور أكثر ليقلقوا بشأنها غير صفقة جهاز التعارض |
Şu arabayı bir otoparka bırakıp polislerin tanımadığı bir araba almak istiyorum. | Open Subtitles | ..سنترك كومة الخردة هذا في المركن ونأخذ سيارة لا تعرف الشرطة شكلها |
polislerin üç saat içinde hırsızları yakalamak için yeterli ekipmanı var. | Open Subtitles | سوف تتمكن الشرطه من الامساك باللصوص وذلك خلال 3 ساعات فقط |
Herkes Kanadalı atlı polislerin ata bindiği ve nehirde boğulan kadınları kurtardığını düşünüyor. | Open Subtitles | الكل يعتقد أن الشرطة الكندية تركب الأحصنة وتنقذ النساء من التيارات النهرية السريعة؟ |
polislerin, sadece benim ve katilin burada bir cinayet olduğunu bildiğimiz halde buraya gelmeleri bana çok şey anlatıyor. | Open Subtitles | الشرطة هذا يعني الكثير يظهرون قبل أي شخص ، فقط أنا والقاتل من يستطيع أن يعرف أنه هنالك جريمة |
Diğer polislerin sana hitab ettiği takma ismin var mı, Booth? | Open Subtitles | ألديك لقب ما بوث؟ شيء يناديك به رجال الشرطة الآخرين؟ لماذا؟ |
Jüri, polislerin suçlu çıkarmak için kısa yola kaçtığını düşünüyor, ama hâlâ suçlu. | Open Subtitles | هيئة المحلّفين تعتقد بأن الشرطة إختصاراً للوقت، إتهموا رجل مُذنب، ولازال هو مُذنب. |
polislerin deyimiyle bir "A.G." kartı. Yani "Arazi Görüşme" kartı. | Open Subtitles | إنها بطاقة م.م.هذا مايطلقه الشرطة عليها إنها بطاقة مقابلة ميدانية. |
Onu arayıp polislerin burada olduğunu söylediğimde hemen telefonu kapattı. | Open Subtitles | عندما اتصلت به وأخبرته أن الشرطة هنا، اقفل السماعة فورا |
Bizi öldürmek sadece ortalığı temizlemeye ve polislerin etrafı karıştırmasına sebep olur. | Open Subtitles | وقتلنا لن يترك سوى بعض الدم لمسحه وبعض الشرطة تشم هنا وهناك |
polislerin kulağına fısıldayıp duran birini açığa çıkarman iyi olmaz mıydı? | Open Subtitles | قد يكون لطيفاَ جلب رجل له أذن تتجسس على نبض الشرطة |
O köylü polislerin buraya gelip bir şeyler yapacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | وأتظنين ان الشرطة المتخلفة التي هنا ، ستتمكن من فعل شئ؟ |
Biz Amerika'da İnterpol'ü polislerin bir çeşit tanrısı gibi görerek büyüdük. | Open Subtitles | نحن كبرنا في أمريكيا نعتقد ان الإنتربول اشبه بإله الشرطة اتفهمني؟ |
Eğer polislerin elinde de bunlar varsa ve biz bulamazsak, onlar da bulamazlar. | Open Subtitles | إن الشرطة تملك الملفات نفسها فإن لم نستطع إيجاد الخطأ، فلن يجدوه هم |
Böyle küçük bir şey yüzünden polislerin sana bulaşmasını istemezsin. | Open Subtitles | لا تودّ التورط مع رجال الشرطة لآجل شيء بسيط كهذا |
Çünkü denediğimde polislerin beni ve ailemi korumaya hiçbir değer vermediklerini gördüm. | Open Subtitles | لإنني حاولت هذا ولكن الشرطه تتصرف برعونه لكي تحميني أنا و عائلتي |
Birçoklarına en şaşırtıcı gelen ise ABD'deki sorgulamalarda polislerin gençleri de tıpkı yetişkinler gibi sorgulama hakları olmasıydı. | TED | والأمر الصادم للكثير منا أيضًا، أنه أثناء الاستجواب في أمريكا، يسمح للشرطة باستجواب اليافعين كالبالغين. |
Silahlı çatışma boyunca diğer polislerin size göre yerlerinin farkında mıydınız? | Open Subtitles | خلال المعركة هل كنت مدركة لوضع الضباط الآخرين بالنسبة لك ؟ |
Diğer polislerin bana yaklaşmalarını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أي شرطي آخر سوى على بعد أميال مني |
Onu koruluğa götür. polislerin dikkatini dağıtmaya çalışacağım. | Open Subtitles | خذوه إلى الغابة؛ ساطلق النار كي ألهي الشرطيين |
Bunun o lanet polislerin işi olduğuna eminim. Faturasını da bana çıkarıyorlar. | Open Subtitles | أنا واثق بأنهم أولئك الشرطيون اللعينون وسيلصقون التهمة بي |
polislerin kimseyi içeri sokmaması lazımdı. Sen sorun değilsin ama... | Open Subtitles | ذلك الشرطي عليه ألا يسمح لأحد بالدخول أنه أنت .. |
polislerin ölüye veya suç mahalline yakından baktıklarına bile şüpheliyim. | Open Subtitles | أشك بأن الشُرطة قد أمعنت النظر في وفاتها أو في حجتُه الغيابيه بشكل دقيق |
Hurdalıkta çalışan birinin ya da polislerin geldiğini sanıp kaçıyorlar. | Open Subtitles | و قد ظنوا بأنه قد يكون أحد الذين يعملون بالمكان أو رجال شرطة , لذا فرّوا من المكان |
Amerika, açgözlü politikacıların ve polislerin elinde kokuşmuş. | Open Subtitles | أمريكا فاسدة مع السياسيين الطماعين والشرطة |
Senin gibi iyi polislerin, politikacıların şoförlüğünü yapmasına gerek yok. | Open Subtitles | لا حاجة لإضاعة شرطيّ جيد مثلك ليكون سوّاقًا لرجال السّياسة |
- Kendi kuyruklarını kovalayan polislerin meselesi. - Buna kızıyorum! | Open Subtitles | انها مسألة ان البوليس يطارد ذيله أنا مستاء من قولك |
Çünkü, Federal polislerin kendi gündemleri var ve onlara ne söylersek söyleyelim bunun bir alay etme olduğuna inanacaklar. | Open Subtitles | لأن المارشالات لديهم اهدافهم الخاصة و سيظنون انها سخرية بغض النظر عما نقول لهم |
Neyse, artık önemi yok çünkü bilgisayar çubuğu şeysi şu an polislerin bizi yakalarsa göndereceği Doğu Nehri'nin dibinde. | Open Subtitles | لان الشئ الذي يُلصق بالكومبيوتر في قاع النهر الان و سنلحق به ان امسك بنا الشرطيان |