Belki de bir polistir. Belki Harry'dir.. Kimse serserilerden onun kadar nefret etmez. | Open Subtitles | ربما إنه شرطي,ربما هاري الفاعل لا أحد يكرة المجرمين بقدر كراهيتة لهم |
Bu adam çok sinirli bir polistir.Eğer onu dinlemezsen her an beynini dağıtabilir. | Open Subtitles | وهو شرطي متوتر من الافضل ان تصغي اليه لأنه قد يفجر رأسك |
Eğer bir şeylerle uğraşıyor, buna rağmen gözünü bizden ayırmıyorsa o bir polistir. | Open Subtitles | إذا كان يبدو أنه يفعل شيء لكنه يدفع الإنتباه لنا بدلا من ذلك فهو شرطي |
Aslında, O iyi bir polistir. | Open Subtitles | فى الحقيقة , هى شرطية جيدة |
Biliyor musun, babam bir polistir ve bana öğrettiği tek şey bu değil. | Open Subtitles | تعلم أنّ والدي شرطيّ. وهذا ليس فقط ما علمنيه. |
Eğer bir işle uğraşırken... gözünü senden ayırmayan birini görürsen... bil ki o polistir. | Open Subtitles | إذا رأيت شخص ما فعل شيء لكنه في نفس الوقت كان يراقبك فإذن هو شرطي |
Eğer bir şeylerle uğraşıyor, buna rağmen gözünü bizden ayırmıyorsa o bir polistir. | Open Subtitles | إذا كان يبدو أنه يفعل شيء لكنه يدفع الإنتباه لنا بدلا من ذلك فهو شرطي |
Eğer bir işle uğraşırken... gözünü senden ayırmayan birini görürsen... bil ki o polistir. | Open Subtitles | إذا رأيت شخص ما فعل شيء لكنه في نفس الوقت كان يراقبك فإذن هو شرطي |
Hayatımda tanıdığım en dürüst ve şerefli polistir. | Open Subtitles | أكثر شرطي احتراماً واسقامةً عرفته في حياتي |
Bunun için tek gereken, uygunsuz zamanda ortaya çıkacak bir polistir, ve ekibiniz bölünmüş olur. | Open Subtitles | كل مايتطلب شرطي يظهر في اللحظه الخطأ والفريق يختفي من الوجود |
Küçük kardeşim bir polistir. Polis çağırmadan önce defolun gidin çabuk. | Open Subtitles | أخي شرطي ملعون، اخرجوا قبل أن أشتكي عليكم |
Bilgin olsun, Holt'un inatçı olduğunu biliyorum ama aslında oldukça iyi bir polistir. | Open Subtitles | وللسجل انا اعرف ان هولت متزمت لكنه في الحقيقه شرطي جيد |
Bir kaç yıldır bu işte ama iyi polistir. | Open Subtitles | قضى بضع سنوات في العمل هنا لكنه شرطي جيد |
Ama her şeyden önce, "8. lobut polistir." Diye bağıracaksın. | Open Subtitles | لكن أولاً، اصرخي: "الأهداف الثمانية هي شرطي" |
"Robert harika bir polistir." der. Onun kahramanı gibisin. | Open Subtitles | "الذي a شرطي عظيم روبرت." أنت مثل بطلِه. |
Down Low'a takılan bir beyaz, ya polistir, ya cesettir, ya da 'crack' müptelasıdır. | Open Subtitles | رجل أبض هناك اما شرطي أو جثه أو مخبول |
Biliyorum alışılmışın dışında, ama harika bir polistir. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّه a غير تقليديّ إلى حدٍّ ما، لَكنَّه a شرطي عظيم. |
Amirim, bir polis izinli de olsa polistir! | Open Subtitles | سيدي الشرطي شرطي حتى لو كان في اجازة |
Gerçek polistir. | Open Subtitles | إنها شرطية جيدة بحق |
Belki polistir. | Open Subtitles | لربّما هو شرطيّ |
İyi bir polistir. Temiz bir sicili var. | Open Subtitles | شرطيٌ جيّد، سجلٌ نظيف. |