"politik bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • سياسي
        
    • سياسيا
        
    • سياسية
        
    • سياسياً ذات يوم
        
    • سياسيّة
        
    Şehirler biziz. Aristo eski dünyada demişti ki, "İnsan, politik bir havandır". TED المدن هي نحن. قال أرسطو في العصر القديم: الإنسان هو حيوان سياسي.
    Ve eğer izin verirseniz, politik bir organizasyona katılmam lazım. Open Subtitles واذا اذنتما لي فإن لدي حدث سياسي علي ان احضره
    Bu yüzden bizler topluma karşı sorumlu olduğumuz gerçeği ile aramıza psikolojik ve politik bir mesafe koyma imkanına sahip değiliz. TED ولذلك ، فإننا لا نجد فضاء معنوي و عاطفي، نفسي و سياسي لنبتعد عن واقع المسؤولية الاجتماعية.
    Bu benim için büyük bir şoktu, birçok kişi için de öyleydi, ama aynı zamanda ilerleyen birkaç günde ülkemde politik bir erimeye de neden oldu. TED لذلك كانت تلك صدمة هائلة بالنسبة لي، وكانت كذلك بالنسبة لعدد كبير من الناس، ولكن الأمر وخلال الأيام التالية له خلق انهيارا سياسيا تاما في بلادي.
    Şimdi ne olacak, 1992 seçimleri için politik bir sorun ortaya çıktı. Open Subtitles حسناً, الذي يحدث الآن هو أنه لدينا مشكلة سياسية بشأن حملة 1992
    Halk politik bir istikrar ya da dünya sahnesindeki yerlerini sağlama alacak bir lider olup olmayacağını merak ediyor. Open Subtitles عامة الشعب يتساءلون هل سيجدوا إستقراراً سياسياً ذات يوم أو يجدون القيادة لضمان مكانهم على الساحة العالمية
    Halk müziği her zaman politik bir müzik türü olmuştur. Open Subtitles لقد كانت الموسيقى الشعبية موسيقى سياسيّة
    Birkaç gün sonra, bu sahne Washington'da politik bir karikatürle ölümsüzleştirildi. TED بعد بضعة أيام، تم تخليد المشهد في رسم كارتوني سياسي في واشنطن.
    politik bir tartışmayı kimsenin kazanamamamızın sebebi bu. TED لذلك، ولهذا السبب لن تستطيعوا كسب جدال سياسي
    Savcılık davayı düşürürse, herkes bunun politik bir şey olduğunu söyleyecek. Open Subtitles وإذا أسقط المدعي العام الدعوى سيقول الناس أنه اتفاق سياسي.
    Kuşaklarının politik bir amacı olsun istediler ama kuşakları siyasetlerinden çok daha uzun süreli oldu. Open Subtitles أرادوا أن يعطوا معنى سياسي لكرمهم وكرمهم فاق سياستهم
    Ah, bu yemeğin politik bir tartışmaya Dönüşeceğini hiç düşünmemiştim. Open Subtitles لم أتخيل بأن هذا العشاء العائلي سيتحول إلى نقاش سياسي مشحون
    politik bir hareket, bir başkaldırışken, caddeler boyunca yürüyüşler bundan fazlasıydı neredeyse bir devrimin başlangıcıydı." Open Subtitles الإضراب ذاته كان نشاط سياسي أو أعمال تمرد لكن مسيرات الشوارع كانت جرم أكبر، كانت أشبه بإشعال فتيل ثورة
    Ben adaletsiz bir sistem tarafından hapsedilmiş politik bir tutsağım. Open Subtitles أنا سجينٌ سياسي سُجِنَ بواسطةِ نِظامٍ غيرُ عادِل
    O çocuklarla ilgili politik bir çizgi roman yazmak istiyorum. Open Subtitles يالله من متسكع أنا في حاجة لكتابة كتاب هزلي سياسي...
    Bu politik bir açıklama. İsnat edilen suçlarla ilgili bir beyanat değil. Open Subtitles هذا فقط توضيح سياسي ليست وجهة نظر إنتقاديه
    Beni neden böyle toplantılara çağırdıklarını bilmiyorum çünkü hiç de politik bir komedyen değilimdir. Open Subtitles أنا لا أدري لماذا يختارونني في مثل هذا النوع من اللقاءات لأنني في الأساس أنا لست إطلاقا كوميديا سياسيا
    Daniels her an politik bir af çıkabileceğini söylüyor. Open Subtitles دانيلز .. يعتقد أنه قد يكون هناك عفوا سياسيا بعد شهر من الآن
    Bu gerçekten doğru. Geçen gece de söylediğimi şimdi de tekrarlıyorum: bu politik bir durum değildir. TED هذا صحيح فعلا. قد قلتها في اللليلة السابقة، و سأعيدها الآن: هذة ليست مشكلة سياسية.
    1. Dünya Savaşı'ndaki gibi, ortak düşmana birlikte savaşma dersi verecek, sahte deneyimlerimizden oluşan politik bir sınıfımız bir daha asla olmayacak. TED ابداً لن يكون هناك طبقة سياسية مزورة بتجربة القتال سوياً ضد عدو مشترك في الحرب العالمية الثانية.
    Halk politik bir istikrar ya da dünya sahnesindeki yerlerini sağlama alacak bir lider olup olmayacağını merak ediyor. Open Subtitles عامة الشعب يتساءلون هل سيجدوا إستقراراً سياسياً ذات يوم أو يجدون القيادة لضمان مكانهم على الساحة العالمية
    Halk müziği her zaman politik bir müzik türü olmuştur. Open Subtitles لقد كانت الموسيقى الشعبية موسيقى سياسيّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more