"prensiplerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • مبادئ
        
    • مبادئك
        
    • بمبادئك
        
    • مبدأ
        
    • لمبادئك
        
    • مبادئه
        
    • للمبادئ
        
    Yeni bir modele, ziraat prensiplerine dayalı bir modele kaymalıyız. TED علينا أن ننتقل إلى نموذج يستند أكثر على مبادئ الزراعة.
    İnsanları alıp onları toprağa dönüştürecek hayvancılık mortalite kompostunun prensiplerine dayanan bir sistem tasarlıyordum. TED بدأت بتصميم نظام مرتكز على مبادئ التسميد بالماشية النافقة والذي يأخذ الكائنات البشرية ويحوّلها إلى تربة.
    It's hard to make a living in boxing, so now and then ya da sen prensiplerine karşı bir şey yap. Open Subtitles ..من الصعب ان تحيا عن طريق الملاكمة لذا فمن حين لآخر تفعل شيئاً ضد مبادئك
    Demokratlar yönetime geçince kendi demokratik prensiplerine sırtını çevirmen tesadüf değildi. Open Subtitles انها ليست صدفة درت ظهرك على مبادئك الديموقراطية فقط عندما الديموقراطيون اصبحت الساسة مجموعة قوانين
    Öyle korkuyorsun ki, kendi prensiplerine bile sadık kalamıyorsun. Open Subtitles إنّك خائفة لحدّ عدم التزامك بمبادئك.
    Einstein'ın Eşitlik prensiplerine göre, Lorenz çerçevesinde, balistik gezinge hesapları yapılan, mermiler mi? Open Subtitles الرصاص كما هو الحال في مسارات محددة الباليستية قبل اينشتاين مبدأ التكافؤ , ذات الصلة إلى الإطار لورنز؟
    Kişisel prensiplerine aykırı bir durum olmaz. Open Subtitles لذا لن يكون انتهاك لمبادئك الشخصية
    Ama o, iyi bir savunmanın herkesin anayasal hakkı olduğuna inanırdı. prensiplerine bağlıydı. Open Subtitles لكنه كان يعتقد بأنّ الجميع لديهم حق دستوري ليحظوا بدفاع جيّد، كانت لديه مبادئه الخاصة
    Aslında dünya üzerindeki bütün metro haritaları topoloji prensiplerine göre çizilmiştir. Open Subtitles فعلياً، جميع خرائط قطارات الأنفاق حول العالم مرسومة بناءاً على مبادئ طوبولوجية.
    Sağlam geçerlilik prensiplerine dayanarak beynin yargıya ulaşma gücü. Open Subtitles قوة العقل ليصنع أحكام بناء على مبادئ التحقق الصارمة
    Yapılacak olan operasyon uygulanabilecek savaş hukuku prensiplerine karşı tutarlıysa. Open Subtitles والثالث: تتم عملية يتفق مع ينطبق القانون من مبادئ الحرب "
    Sonra yaklaşık 2.000 yıl boyunca, Sanayi Devrimi'ne kadar dinî bakım merkezleri gördük. Sanayi Devrimi'nin prensiplerine göre verimli bir şekilde üretmek ve ürünü almak, bu durumda hastaları en kısa zamanda taburcu etmek olan montaj hatları gibi kurulmuş hastaneler gördük. TED بعد ذلك ومنذ حوالي 2000 سنة، رأينا مراكز عناية دينية وصولاً إلى الثورة الصناعية، حيث رأينا مستشفيات تعد كخطوط تجميع تستند على مبادئ الثورة الصناعية، للإنتاج بكفاءة وللحصول على المنتجات وهم المرضى في هذه الحالة، خارج المستشفى في أقصر وقت ممكن.
    prensiplerine sadık kalmak zor mu? Open Subtitles من الصعب الحفاظ على كل مبادئك هناك؟
    prensiplerine sahip çıkmalısın. Open Subtitles للدفاع عن مبادئك تفعل ذلك
    Çünkü sen prensiplerine bağlı kalabilirsin! Open Subtitles . لأنك تستطيع ترسيخ مبادئك
    prensiplerine sıkı sıkıya bağlı kalmalısın. Open Subtitles يجب أن تتمسك بمبادئك
    prensiplerine bağlı olmak zorundasın. Open Subtitles يجب أن تتمسك بمبادئك
    prensiplerine bağlı kalacağını söylüyor prensibi de okulun aptalca olduğu. Open Subtitles يقول أن لديه سيتخذ موفقاً من مبدأ وهذا المبدأ أن فكرة المدرسة غبية
    Ne... ne yapmalıyım? Bu insanların prensiplerine saygı duy. Onların evindeyiz. Open Subtitles إحترم مبدأ هؤلاء الناس نحن في بيتهم
    Senin şu devrimci prensiplerine ne oldu peki? Open Subtitles وماذا حدث لمبادئك الثورية؟
    Ama bundan daha da önemlisi; onun prensiplerine önem veriyorum. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك، أقدر مبادئه.
    Bunları engellemek ve kapatmak Amerika'nın temel prensiplerine aykırıdır. Open Subtitles ‫لذا فتصوّر أننا يجب أنْ نمنع كلّ ذلك، هو منافٍ للمبادئ الأمريكية الأساسية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more