| Eski profesörümün sosyal demokrasilerine ne oldu? | TED | إذاً ماذا حصل للديمقراطيات الاشتراكية التي تحدث عنها أستاذي السابق؟ |
| Eski profesörümün söylediği gibi , önemli olan, ölenlerin sayısı değil, imparatorluğun kalbine vurduklarıdır. | Open Subtitles | المهم هنا كما قال أستاذي ذات مره, الضربة أثرت على الإمبراطورية الأمريكية |
| Ve profesörümün beresi vardı, yani, işin ehliydi. | Open Subtitles | وكان لدى أستاذي قبّعة من قماش، لذا تعرفين أنه كان محترفاً |
| En gözde lise profesörümün dediği gibi... | Open Subtitles | كما كان يقول أستاذي المُفَضل فى الجامعة، |
| profesörümün suratındaki şaşkın ifadeyi hâlâ hatırlarım. | TED | مازلت أذكر الحيرةَ على وجه أستاذي. |
| Edebiyat profesörümün verdiği yeni okuma listesini bir görsen... | Open Subtitles | لو بقيت تنظرين أقل... لقد حصلت عليه من أستاذي |
| Harvard'daki medeni hukuk profesörümün söylediği gibi; | Open Subtitles | كما اعتاد أستاذي للإجراءات المدنية :في جامعة "هارفارد" أن يقول |
| Ama sonra bana mantık profesörümün söylediği şeyi hatırladım. | Open Subtitles | لكنّ تذكّرت ما قاله لي أستاذي |
| Ama sonra bana mantık profesörümün söylediği şeyi hatırladım. | Open Subtitles | لكنّ تذكّرت ما قاله لي أستاذي |
| profesörümün odasında. | Open Subtitles | انها في مكتب أستاذي. |
| - profesörümün arabasını parçaladım. | Open Subtitles | لقد كسرت سيارة أستاذي |