"programı'" - Translation from Turkish to Arabic

    • لبرنامج
        
    • في برنامج
        
    • دوائرك
        
    • برنامج الأغذية
        
    • ب برنامج
        
    WKYC'de yeni yemek Programı için sunucu lazım bize. Nerede kaldın? Open Subtitles نحتاج الى مقدّمة لبرنامج طبخ جديد على محطة دبليو.كيه.واي.سي أين كنتِ؟
    New York Times'ın üyelik Programı var; The Guardian'ın üyelik programına kayıtlı 200 binden fazla abonesi var. TED فلدى نيويورك تايمز برنامج عضوية: ولدى الجارديان اكثر من 200,000 مشتركين دفع لبرنامج عضويتهم.
    Mekik Uzay Programı için Görev Kontrol iletişiminden sorumlu yarbayım. Open Subtitles أنا قائدة اتصالات مراقبة المهمة لبرنامج المكوك الفضائي
    Ruslar uzun süredir geçit Programı konusunda daha çok işbirliği yapmak için bastırıyorlardı. Open Subtitles الروس يطالبون بالمزيد من التدخل في برنامج ستارجيت الى حد بعيد لبعض الوقت
    Gemide yaşam Programı ile ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة.
    Ana Kumanda Programı'nın izni olmadan.. Open Subtitles لا يمكنك حتى السفر بإستخدام دوائرك الإلكترونية المُصغرة..
    BG: Bu konuya tekrar döneceğiz, Dünya Gıda Programı'ndan kaynak ve makbuz kesimi olduğundan bahsettiniz. TED برونز خيوساني: سوف نعود إلى هذا الموضوع أيضا، ولكنك ذكرت وقف التمويل ومستندات الصرف من برنامج الأغذية العالمي.
    Günlük Programı çıkartalım. Tut şunu. Sakın atma. Open Subtitles لنذهب لبرنامج الحملة أمسك هذا لاترميه بعيدا
    Knox'un Programı Charlie'nin sesini telefonda bulabilir. Open Subtitles يمكن لبرنامج نوكس مقارنة صوت تشارلى عبر الهاتف
    Bir bilgisayar Programı nasıl insan beyninde olabilir? Open Subtitles كيف لبرنامج حاسب أن يكون داخل العقل البشري؟
    80'lerde burada Ortaklık Eğitim Programı'nı bitirdim. Open Subtitles لبرنامج التدريب على الوظيفة في مركز الوظائف المركزى .. و ذهبت لمدرسة سكرتارية
    Küçükken baban sana, CIA'in çocukları Teşkilat'a hazırlık ve eğitim için geliştirdiği bir Programı uygulamıştı. Open Subtitles عندما كنتِ شابة أخضعكِ والدكِ لبرنامج تجريبي تابع للإستخبارات المركزية لتدريب وتحضير الأطفال للعمل الإستخباري
    "seni hapse atan adamı buldum." Bu kişi tanık koruma Programı ile beraber bir yerde, Nerde olduğunu buldum. Open Subtitles هذا الشخص الذي يخضع لبرنامج حماية الشهود، وجدت مكانه
    Roma'da, Dünya Gıda Programı'nda, bunu yapmak beş yılımızı aldı, beş yıl. TED في روما، في برنامج الغذاء العالمي، احتجنا خمس سنوات للقيام بهذا، خمس سنوات.
    Bu şekilde kendilerini mühendislik, bilim hatta uzay Programı çerçevesindeki görevlerde görebiliyorlar TED هذه هي الطريقة التي تمكنهم من رؤية أنفسهن في وظائف الهندسة، في العلوم، وحتى في برنامج الفضاء.
    Fakat kendisinden gençlik Programı için yardım isteyen yaşlı bir tutukluyla tanıştığında işler değişti. TED ذلك حتى أخذه سجين أكبر جانبًا وطلب منه المساعدة في برنامج الشباب.
    Ana Kumanda Programı'nın izni olmadan.. Open Subtitles لا يمكنك حتى السفر بإستخدام دوائرك الإلكترونية المُصغرة..
    Dünya Gıda Programı kaynak eskiliğinden Suriyeli mültecilere yapılan gıda yardımının yüzde 30'unu kesmek zorunda kaldı. TED اضطر برنامج الأغذية العالمي، بسبب نقص الموارد، إلى استقطاع 30% من الطعام الموجه للاجئين السوريين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more