"programımın" - Translation from Turkish to Arabic

• برنامجي
• برمجتي
• جدول مواعيدي
• جدولي
• برنامجى

Her ne kadar programımın amacı sağlığını iyileştirmek olsa da değişik yöntemler geliştirebiliyorum.
بينما الهدف من برنامجي هو تحسين صحتكَ وأنا قادر على التكيف مع طريقتي

programımın ölümüne neden olduğunu söylemek istemiştim ama ben yapmadım.
حسناً، عنيتُ أنّ برنامجي قاد لوفاته، لكنّي لمْ أفعل ذلك.

Radyo programımın ve çevrimiçi yayınımın hayranları kötü bayraklardan yakındığımı duymuşlar.
معجبي برنامجي الإذاعي سمعوني أشتكي من الأعلام سيئة التصميم

Mutluyken göz yaşı dökmen benim programımın bir parçası değil.
تجري عندما تكون سعيداً... ليست جزء من برمجتي

programımın bir kısmı onu aramak için yazılı.
جزءٌ من برمجتي مرسخةٌ للبحث عنه

programımın teröristler tarafından yönetilmesini kabul edemem.
لن أسمح لإرهابيين بأن يملوا علي جدول مواعيدي

Eğer yardımı olacaksa programımın bir kopyasını sana verebilirim.
تعلم , لو كان هذا يساعدك سابعث لك نسخة من جدولي

Aklıma gelmişken ben de programımın fırtınalı yaşamlar için sığınılabilecek bir liman olmasını çok seviyorum.
أود إعتبار برنامجي كالسماء التي تعدل مزاج الصباح الغاضب لكل شخص

radyo programımın dahi yapımcısı.
بوب، هذه روز دويل، المنتج الرائع مِنْ برنامجي الإذاعي.

programımın bu çizgi filmle rekabet etmesinin tek yolu var. Her gördüğünde kasıklarıma saldıran hayvanı bulun.
هناك طريقة وحيدة لكي ينافس برنامجي هذا، أحجز ذلك الحيوان الذي يعض أربيتي دائماً

Ama programımın Yerel Medya Ödülü'ne aday olmasını kutlamak için sana özel bir yemek yapacaktım.
لكني كنت سأطهو لكِ وجبة مميزة للإحتفال بمناسبة ترشيح برنامجي لجائزة وسائل الإعلام المحلية

Seksi sevmek programımın bir parçası.
الجنس الحميمي هو أحد القوانين في برنامجي

Kendi programımın içeriğini anlayamaz oldum da.
يبدو وكأنني لم أعد أفهم فكرة برنامجي الخاص.

Tüm bu bilgiler ve tüm harfleri içeren bir brute-force saldırısı ile programımın bu şifreyi kırması 2 dakika kadar sürecektir.
مع تلك التفاصيل و هجوم قاموسي القوي الغاشم ربما سيأخذ من برنامجي ربما دقيقتان لمعرفة كلمة المرور الخاصة به

programımın bir bölümünü burada yapabilirim diye düşünüyordum.
كنت أفكر أنه قد أريد أن أصور حلقة من برنامجي هنا.

Evet, programımın nasıl olması gerektiğini tekrar söyleyin.
نعم، أخبرني مرة أخرى عن كيفية عمل برنامجي.

Tüm bunlar ana programımın hizmetinde.
كلّ هذه الأشياء في خدمة برمجتي الرئيسية

programımın özelliklerinden biri değil.
تلك ليست سمه من سمات برمجتي

İnsanların güvenini kazanmak programımın bir parçası.
تأسيس الثقة جزء من برمجتي

Çok isterim ancak Florence şimdi size programımın çok sıkışık olduğunu söyleyecektir.
سأسعد بذلك ولكن (فلورنس) هنا ستخبرك أن جدول مواعيدي مزدحم للغاية

Oyalanma, programımın gerisindeyim.
لا تتلكأ، أنا متأخر عن جدولي أصلاً.

Hepsi yeni programımın bir parçası benim acı aşk eğitim programım.
هذا كلة جزء من برنامجى الجديد الحب الصارم نهج الادارة