Her ne kadar programımın amacı sağlığını iyileştirmek olsa da değişik yöntemler geliştirebiliyorum. | Open Subtitles | بينما الهدف من برنامجي هو تحسين صحتكَ وأنا قادر على التكيف مع طريقتي |
programımın ölümüne neden olduğunu söylemek istemiştim ama ben yapmadım. | Open Subtitles | حسناً، عنيتُ أنّ برنامجي قاد لوفاته، لكنّي لمْ أفعل ذلك. |
Radyo programımın ve çevrimiçi yayınımın hayranları kötü bayraklardan yakındığımı duymuşlar. | TED | معجبي برنامجي الإذاعي سمعوني أشتكي من الأعلام سيئة التصميم |
Mutluyken göz yaşı dökmen benim programımın bir parçası değil. | Open Subtitles | تجري عندما تكون سعيداً... ليست جزء من برمجتي |
programımın bir kısmı onu aramak için yazılı. | Open Subtitles | جزءٌ من برمجتي مرسخةٌ للبحث عنه |
programımın teröristler tarafından yönetilmesini kabul edemem. | Open Subtitles | لن أسمح لإرهابيين بأن يملوا علي جدول مواعيدي |
Eğer yardımı olacaksa programımın bir kopyasını sana verebilirim. | Open Subtitles | تعلم , لو كان هذا يساعدك سابعث لك نسخة من جدولي |
Aklıma gelmişken ben de programımın fırtınalı yaşamlar için sığınılabilecek bir liman olmasını çok seviyorum. | Open Subtitles | أود إعتبار برنامجي كالسماء التي تعدل مزاج الصباح الغاضب لكل شخص |
radyo programımın dahi yapımcısı. | Open Subtitles | بوب، هذه روز دويل، المنتج الرائع مِنْ برنامجي الإذاعي. |
programımın bu çizgi filmle rekabet etmesinin tek yolu var. Her gördüğünde kasıklarıma saldıran hayvanı bulun. | Open Subtitles | هناك طريقة وحيدة لكي ينافس برنامجي هذا، أحجز ذلك الحيوان الذي يعض أربيتي دائماً |
Ama programımın Yerel Medya Ödülü'ne aday olmasını kutlamak için sana özel bir yemek yapacaktım. | Open Subtitles | لكني كنت سأطهو لكِ وجبة مميزة للإحتفال بمناسبة ترشيح برنامجي لجائزة وسائل الإعلام المحلية |
Seksi sevmek programımın bir parçası. | Open Subtitles | الجنس الحميمي هو أحد القوانين في برنامجي |
Kendi programımın içeriğini anlayamaz oldum da. | Open Subtitles | يبدو وكأنني لم أعد أفهم فكرة برنامجي الخاص. |
Tüm bu bilgiler ve tüm harfleri içeren bir brute-force saldırısı ile programımın bu şifreyi kırması 2 dakika kadar sürecektir. | Open Subtitles | مع تلك التفاصيل و هجوم قاموسي القوي الغاشم ربما سيأخذ من برنامجي ربما دقيقتان لمعرفة كلمة المرور الخاصة به |
programımın bir bölümünü burada yapabilirim diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر أنه قد أريد أن أصور حلقة من برنامجي هنا. |
Evet, programımın nasıl olması gerektiğini tekrar söyleyin. | Open Subtitles | نعم، أخبرني مرة أخرى عن كيفية عمل برنامجي. |
Tüm bunlar ana programımın hizmetinde. | Open Subtitles | كلّ هذه الأشياء في خدمة برمجتي الرئيسية |
programımın özelliklerinden biri değil. | Open Subtitles | تلك ليست سمه من سمات برمجتي |
İnsanların güvenini kazanmak programımın bir parçası. | Open Subtitles | تأسيس الثقة جزء من برمجتي |
Çok isterim ancak Florence şimdi size programımın çok sıkışık olduğunu söyleyecektir. | Open Subtitles | سأسعد بذلك ولكن (فلورنس) هنا ستخبرك أن جدول مواعيدي مزدحم للغاية |
Oyalanma, programımın gerisindeyim. | Open Subtitles | لا تتلكأ، أنا متأخر عن جدولي أصلاً. |
Hepsi yeni programımın bir parçası benim acı aşk eğitim programım. | Open Subtitles | هذا كلة جزء من برنامجى الجديد الحب الصارم نهج الادارة |