Elyka Venezuela'daki ulusal uydu programında uydu mühendisi olarak çalışıyor. | TED | إليكا تتدرب كمهندسة أقمار صناعية كجزء من البرنامج الوطني للأقمار الصناعية في فنزويلا. |
İ.B. programında çalışanlar olarak her haberi duyarlı ve anlayışlı bir şekilde ele almakla... | Open Subtitles | كلنا هنا فى هذا البرنامج نفخر بقدرتنا على معالجة أى قصة بحساسية وصبر وتعاطف |
Denedim, ama biliyorsun ki tanık koruma programında olmam... işimi zorlaştırıyor. | Open Subtitles | حاولت, لكن تعرفين .. كوني في برنامج حماية الشهود يجعلني قلق |
Bir TV konuşma programında dört beyaz erkeğin karşısındaydım. | TED | كنت حاضراً ببرنامج تلفازي حواري وأمامي أربعة رجال بيض. |
Tam olarak ulusal güvenlik meselesi değil ama önümüzdeki ay, Faaliyet Bilimi programında Sanat için bir hayır yemeği düzenliyorum. | Open Subtitles | إنها بالكاد مسألة أمن قومي ولكني أقيم حفلاً خيرياً لبرنامج المنح الفنية |
Ne hakla özel hayatımı radyo programında deşifre edersin? | Open Subtitles | لما تكلمت بخصوص حياتي الشخصية في برنامجك اليوم؟ |
programında boşluk yaratıp buraya geldiği için onu takdir ediyorum. | Open Subtitles | حسنًا ، أقدّر لهُ تضحيته بوقت من خارج جدوله للمجيء هنا |
Doğaüstü olayları anlatan bir TV programında, konuktum. | Open Subtitles | كنت ضيفة في البرنامج التلفزيوني بارانامول |
Sauna Çin uzay programında çalışan bir mühendis tarafından tasarlandı. | Open Subtitles | وقد صمم الساونا مهندس من البرنامج الصيني الفضائي |
Kara mizah olan şey, eğer yaralanmasaydı 302 programında benim yerimi alacaktı. | Open Subtitles | الغريب أنه كان ليأخذ مكاني ..في البرنامج 302 لو لا إصابته |
Tanık koruma programında da güvende değilim ama en azından evden iyidir. | Open Subtitles | لست بمأمن في برنامج حماية الشهود أيضاً، لكنّي أفضّل تجربة حظوظي هناك. |
Yeşil Büyüme programında önerilen sanayi ve tarım ödeneklerini erteleyerek. | Open Subtitles | بتأخير تطبيق حزمة الدعم الصناعي والزراعي في برنامج تطوير الزراعة |
Büyükbabam bana bir 12-adım programında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جدي أخبرني بأنك تقومين ببرنامج تشافي من إدمان الكحول |
Bu ay özel bir bale programında olmam gerekiyordu, ama ben gizlice sana geldim. | Open Subtitles | كان يُفترض بي أن ألتحق ببرنامج خاص للباليه هذا الشهر لكنبدلاًمن هذا، انسللت وأتيت لمقابلتك |
Eee, eş değiştirme programında ne veriyorlar? | Open Subtitles | إذاً ما هي الجائزة لبرنامج تبادل الزوجات هذا |
İşte, Ruslar'ın M.K. Ultra programında bilimadamıymış. | Open Subtitles | هناك، لقد كان عالما في روسيا لبرنامج ام كي الترا |
Şimdi senden hoşlanmalarını sağlayacaksın, daha sonra kendi programında onlara gerçek yüzünü gösterebilirsin. | Open Subtitles | اجعلهم يحبونك الآن ثم بعد ذلك في برنامجك الخاص تستطيع اغتيال رؤوسهم |
O gece için iş programında yapacak bir şey yok görünüyor. | Open Subtitles | لم يكن لديه شيء في جدوله لتلك الليلة |
Eğer bu tüm çoğalıcıların programında varsa, tahmin edilebilir ki, sen buna altuzay bağlantısından ulaşabilirsin. | Open Subtitles | اذا كان هو بداخل برامج عن كل الربراكتورز من المفترض أنت يمكنك أن تصلى له من خلال وصلة الفضاء الثانوية |
Aslında üç programında önemsiz farklılıkları var | Open Subtitles | في الحقيقة ، كُل من الثلاثة . البرامج مختلف قليلاً عن الأخر |
İmza Olivia Cruise. Not: Alice, programında gezimizden bahsettiğin için teşekkürler" | Open Subtitles | شكراَ لـ " اليس " أنها تحدثت عن الرحلة في برنامجها |
İkiniz de tanık koruma programında olacaksınız ve yeni bir başlangıç yapacaksınız. | Open Subtitles | و سيتم وضعكما ضمن برنامج حماية الشهود و تنالان بداية جديدة |
programında bir açılış olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنه لديك وقت فراغ في جدولك |
Eğitim programında altı ay geçirdikten sonra devlet ödeneği ile geçinen annelerin yaptıkları yemeklerden örnekler. | TED | هذه امثلة من الطعام الذي تقدمه امهات الرعاية الاجتماعية بعد ستة اشهر من برنامج التدريب. |
Bu günün programında ne var? | Open Subtitles | ماذا على جدول أعمال اليوم؟ نفسه ككلّ يوم |