Dünyanın etrafındaki elektromanyetik alan sürekli olarak Protonlar gibi yüksek hızlı parçacıklar tarafından bombalanıyor. | TED | لدينا مجال كهرومغناطيسي حول الكرة الأرضية ، ويتأثر بشكل مستمر بالجسيمات عالية الطاقة ، مثل البروتونات. |
Ve o merdivenin basamakları hidrojen bağlarıdır -- Protonlar iki iplik arasında yapışkan gibi davranırlar. | TED | ودرجات السلم هذه تمثل روابط الهيدروجين تعمل البروتونات مثل الغراء فيما بين الطوقين. |
Protonlar carpismaya dogru isik hizina yakin bir hizda gidecekler | Open Subtitles | ستتصادم البروتونات بسرعة تقترب من سرعة الضوء، |
Düşünün ki, şelalede olduğu gibi burada Protonlar aşağı doğru akmayı bekliyor. | Open Subtitles | يمكنك ان تفكر في الأمر، على ما أظن، مثل شلال، حيث تكون البروتونات في الأعلى من هنا في انتظار الانسياب إلى الأسفل. |
Beraber gideriz, ve sana anlamadığın birşey soran olursa sadece Protonlar de gitsin. | Open Subtitles | سوف نذهب معًا، وإذا سألك أيّ أحد شيئا لا تفهمه، قل فحسب بروتونات |
Büyük yıldızlar ölmeye başlayınca, çok yüksek ısılar yaymaya başlarlar ve Protonlar bu şekilde farklı kombinasyonlarda birbirleriyle birleşerek periyodik tablodaki tüm elemenleri oluşturmaya başlarlar. | TED | عندما تموت النّجوم ذوات الأحجام الضخمة، تولّد حرارةً عاليةً لدرجة أن البروتونات بدأت في الإندماج في شكل تركيبات غير اعتيادية، لتشكّل كلّ العناصر الكيميائية في الجدول الدوري. |
Çöken yıldızın aşırı derecedeki basıncı öyle çok yüksektir ki; atomaltı Protonlar ve elektronlar çekirdekte birleşmeye zorlanır ve böylece nötronlar oluşur. | TED | الضغط الهائل من النجم المنهار عال جداً ، لدرجة أن جسيمات البروتونات والإلكترونات تجبر على الالتحام في النواة ، ليشكلوا النيوترونات. |
Birazcık daha ilerleyip maddenin ortaya çıkmış olduğu, Protonlar, nötronlar ve hidrojen oluştuktan sonrasına büyük patlamadan yaklaşık 400 bin yıl sonrasına gidelim. | TED | والآن، لنذهب بعد ذلك بقليل، إلى وقت ما بعد خلق المادة، وبعد تكُون البروتونات والنيوترونات، وبعد تكُون الهيدروجين، إلى ما يقرب من 400,000 عام بعد الإنفجار العظيم. |
Evet, bildiğim tek farklı mecazın içinde Protonlar ve nötronlar var, ve inan bana bu şartlar altında daha etkili olanı kullanmayı seçtim. | Open Subtitles | حسناً, التعبيرالمجازيالآخرالوحيدالذيلديّ.. يتضمن البروتونات و النيوترونات وصدّقيني.. تحت الظروف الحاليّه سرت مع الخيار الأقوى |
Yani bir anlamda Protonlar yörüngede dönerken onların saatleri bizimkimize göre daha yavaş akıyor ve onlar bize göre zamanda yolculuk yapmış oluyorlar. | Open Subtitles | لذا من ناجية ما ، البروتونات التى تدور حول الحلقة تُبطىء ساعاتها عن ساعاتنا لذا من ناجية ما ، البروتونات التى تدور حول الحلقة تُبطىء ساعاتها عن ساعاتنا لذا تُصبِح مثل المُسافرة عبر الزمن بالنسبة لنا |
Bu yöndeki Protonlar | Open Subtitles | تتفاعَل مع البروتونات فى ذلك الاتجاه، |
Protonlar altımızda çarpışıyor, bir araya geliyor, ve yüksek enerjileri oluşuyor. | Open Subtitles | تتصادم البروتونات أسفلنا مباشرة |
Protonlar birbirlerini iter. | Open Subtitles | تتنافر البروتونات مع بعضها البعض |
Protonlar maksimum hızlarına ulaştığında, birkaç mililitre oksijen-18 olarak adlandırılan ağır bir oksijen formunda su içeren bir hedefe ateş ederler. | TED | وعندما تبلغ هذه البروتونات سرعتها القصوى، يتم قذفها باتجاه هدفٍ يحتوي بضع الميليلترات من الماء المكون من الأوكسجين الثقيل الذي يُعرف بالأوكسجين-18. |
Protonlar hareket ediyor. | Open Subtitles | البروتونات تنتقل. |
Protonlar hareket ediyor. | Open Subtitles | البروتونات تنتقل. |
Ve her bir bulut sıkıştırılmış durumda, yoğunluk arttıkça yerçekimi de artıyor ve her bir bulutun merkez ısısı artmaya başlıyor, daha sonra her bir bulutun merkez ısısı 10 milyon derecelik eşik ısısının üzerine çıkıyor ve böylece Protonlar birleşmeye başlıyorlar, inanılmaz bir enerji açığa çıkıyor ve bam! İşte ilk yıldızlar. | TED | يتمّ رصّ السّحب واحدةً واحدة، فتعظم قوى الجاذبية مع ازدياد الكثافة، و تبدأ الحرارة بالإرتفاع في مركز كلّ سحابة، و حينها، في مركز كلّ سحابة، تتجاوز درجة الحرارة عتبة 10 ملايين درجة، تبدأ البروتونات في الإندماج، فيحصل إفرازٌ هائلٌ للطّاقة، ثمّ، إنفجار! حصلنا على أوّل النجوم. |
Cern'deki Protonlar bize bizimde geleceğe zaman yolculuğu yapabileceğimizi gösteriyor. | Open Subtitles | Freeman: (البروتونات المُسافرة عبر الزمن فى (سيرن تُظهر لنا أننا نحن أيضاً .نستطيع السفر نحو المُستقبَل البعيد عبر الزمن |
Çekirdekler de Protonlar ve nötronlardan | Open Subtitles | و الأنوية نفسها مكوّنة من بروتونات و نيوترونات، |
Bak, saf ölümlülerin, yücelmenin gizemi diyecekleri süreç aslında bilimsel bir süreç, sadece Protonlar ve elektronlar. | Open Subtitles | انظر ، ما من شأنه أن يجعل البشر يشير إليها على أنها سر الإرتقاء هو في الواقع مجرد عملية علمية انها مجرد بروتونات و الكترونات... بروتونات و الكترونات |