"rağmen" - Translation from Turkish to Arabic

    • رغم
        
    • بالرغم من
        
    • الرغم من
        
    • حتى
        
    • ومع
        
    • بغض النظر
        
    • إلا
        
    • على الرغم
        
    • وبرغم
        
    • وحتى
        
    • وبالرغم من
        
    • زلت
        
    • زال
        
    • لكنهم
        
    • و مع
        
    Yüzyıllara dayanan düşmanlık, on yıllarca süren şiddet ve binlerce can kaybına rağmen, 1998'de tarihi bir anlaşamayla neticeye ulaştırıldı. TED رغم قرون من العداء وعقود من العنف والآلاف من القتلى والضحايا في عام 1998 ظهر حل حيث عقدت اتفاقية تاريخية
    İşin doğrusu, bir arabanın üretimine dahil olan insan sayısı robotlar ve otomasyondaki artışa rağmen çok az değişiklik gösterdi. TED والواقع، أن مجموع العاملين في إنتاج سيارة واحدة قد تغير بشكل طفيف فقط في العقود الأخيرة، رغم تواجد الآليين والأتمتة.
    Rus kökenli bir kadın olarak, neredeyse hayatı boyunca orada yaşamış olmasına rağmen, her zaman biraz yabancı hissetti. TED كانت دائمًا تشعر بأنها دخيلة على المجتمع، بالرغم من أنها قد عاشت هناك معظم حياتها، امرأة من أصل روسي.
    Bu iki çocuk arasındaki büyük farklılıklara rağmen, melodi kafalarında benzer duyguları çağrıştıracaktır. TED وعلى الرغم من الاختلافات الكبيرة بين هذين الطفلين سيلامس اللحن كليهما بنفس الطريقة.
    Evet biliyorum,... ...insanlığın kendi dertleri, yoksulluk ve hatta... ...iklim değişikliği varlığına rağmen... ...neden bir kaç kedi hakkında... ...endişelendiğimiz merak edilebilir. TED و انا أعرف, في ضوء معاناة الإنسان و فقره, و حتى في تغير المناخ, قد يتسأل أحدنا, لماذا القلق عن قطط قليلة؟.
    Ve buna rağmen, bayanlar ve baylar, bu gezegendeki her bir birey muhtemelen her gün müzikle iç içe. TED ومع ذلك ، أيها السيدات والسادة ، كل واحد منا على هذا الكوكب ربما يمارس ويشارك بالموسيقا بشكل يومي
    O zamanlar tartışmalı olmasına ve hâlâ tartışmalı kalmasına rağmen Cage'in görüşü, gerçek sessizlik diye bir şeyin olmadığını yönünde. TED ومثير للجدل رغم كونه كذلك، وحتى مثيرا للجدل مع أنه لازال موجودا، هدف كايج هو أنه لا يوجد صمت بالفعل.
    Ancak büyük umutlara rağmen, LHC, içinde yalnızca bir Higgs bozonu bulunan çorak bir atomaltı alan ortaya çıkardı. TED لكن رغم الآمال الكبيرة كشف مصادم الهادرون الضخم عن مقدار ضخم من الجسيمات دون الذرية مأهولة بمجال هيغز وحيد.
    Diğer kariyer yollarını düşünmüş olmasına rağmen, Plath sanatçılık yolunu seçti. TED رغم أن بلاث فكرت بمهن عديدة إلا أنها سلكت طريق الفنان.
    Diğer herkesi farklılıklarına rağmen değil farkları için sevmelerini istiyorum. TED أريد منهم أن يحبوا الآخرين على اختلافاتهم، وليس رغم أنفهم.
    Ortada bu kadar gen olmasına rağmen, bu karmaşanın da bir çaresi var. TED و بالرغم من وجود العديد من الجينات، إلا أن هناك طريقة ما للجنون.
    Yasal olarak gitmeye hakkımız var, ama hakkı olmasına rağmen burada tutuklananlar var. Open Subtitles لدينا الحق في هذا الرحيل، لكن العديدين هنا احتجزوا بالرغم من حقهم الشرعي.
    Yasal olarak gitmeye hakkımız var, ama hakkı olmasına rağmen burada tutuklananlar var. Open Subtitles لدينا الحق في هذا الرحيل، لكن العديدين هنا احتجزوا بالرغم من حقهم الشرعي.
    İnsan vücudu hakkında bildiğimiz her şeye rağmen, hâlâ bazı garip ve süregelen gizemler mevcut, plasebo etkisi gibi. TED وعلى الرغم من كل ما نعرفه عن جسم الإنسان، لا تزال هناك بعض الأسرار الغامضة، مثل تأثير العلاج الوهمي.
    Fakat bu olanlara rağmen, bazı büyük zorluklarla yüz yüze geldik. TED ولكن على الرغم من كل هذا الزخم نواجه بعض التحديات الضخمة.
    Ve size koridorun iki tarafından ağır lobicilik faaliyetine maruz kalmasına rağmen çevre koruması için iten milletvekillini söyleyebilirim. TED كما يمكنني أن أخبركم عن المشرّع الذي وعلى الرغم من الضغط الشديد الموجه من كلا الجانبين دفع بالحماية البيئية.
    Ama bütün o hayal kırıklıklarına rağmen güzel olabileceğine yine de inandım. TED ولكن حتى عبر كل الإحباطات، لازلت أعتقد أن الأمر يمكن يكون جميلا.
    Ve çoğunlukla daha zeki olurlar içlerinde daha daha zeki şahıslar olmasına rağmen. TED و في الواقع بإمكانهم أن يكونوا أذكى حتى من أذكى شخص متواجد بينهم
    Bütün öğleden sonra durmadan içmiş olmasına rağmen, hala solgundu. TED ومع أنه كان يشرب بثبات طوال الظهيرة، كان مايزال شاحباً
    Şarkı hakkındaki tereddütlerine rağmen bunun kendine özgü bir performans olduğunu kabul etmelisin. Open Subtitles بغض النظر عن تحفظاتك تجاه الأغنية فيجب أن تعترف بأنه كان آداءً أصيلا
    Geniş imkanlara sahip harika bir ülkede yaşamalarına, en gelişmiş ilaçlara erişimleri olmasına rağmen neredeyse tüm hastalarım hayatını kaybetti. TED وبرغم العيش في بلد جميلة وثرية، مع إمكانية الحصول على أكثر الأدوية تطورًا، تقريبًا كل فرد من مرضاي لقي حتفه.
    Affedersiniz, ama 65 model ve çok iyi bir araba olmasına rağmen, ön tarafın süspansiyonunun elden geçmesi gerekiyor. Open Subtitles أستميحك عذراً، إنها موديل 65 وبالرغم من أنها سيارة جيدة، فإنها تحتاج لبعض العمل على جهاز التعليق في المقدمة
    Suçumu itiraf etmeme rağmen Irina Derevko'nun bir tehdit olduğuna ve mümkün olan ilk fırsatta bunu ispatlayacağına kesinlikle inanıyorum. Open Subtitles فقط الذي على الرغم من دخولي الذنب، أنا ما زلت أعتقد إرينا بحزم دريفكو تهديد وسيثبته في أسبقها الراحة المحتملة.
    Eski eşi olmama rağmen, vazifem ona göz kulak olmak, değil mi? Open Subtitles بالرغم من أننا إفترقنا, ولكن لا زال من واجبى أن أحميها, صح؟
    Evet, hiç istemememe rağmen her zaman başkanlık süitine geçiriyorlar. Open Subtitles لم أطلب ذلك قط لكنهم يضعونني دوماً في الجناح الرئاسي
    Buna rağmen, onların sorumluluklarını hep daha fazla arttırmaya çalışıyoruz. Open Subtitles و مع ذلك، يبدو أننا نختار للقيام أكثر فأكثر بمسؤولياتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more