"radyasyonla" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإشعاع
        
    • بالإشعاع
        
    • إشعاع
        
    Sonuç ne olursa olsun radyasyonla ilgili keşifleri bilimin en büyük sırlarından bazılarını gün ışığına çıkararak yeni bir dönem başlatmıştır. TED في كل الأحوال، فقد أطلقت اكتشافاتها في مجال الإشعاع حقبة جديدة، كاشفةً عن بعض من أعظم أسرار العلم.
    Hala bunun uzaydan gelen yeşil radyasyonla ilişkisi olmadığını mı söylüyorsunuz? Open Subtitles هل ما زلت أقول هذا له علاقة مع الإشعاع الأخضر من مساحة شيئا؟
    radyasyonla ilgili tek bir şey bile bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف الشّيء الأوّل عن المرض الناجم عن الإشعاع
    Etkin olmayan genlerini uyandırmak için radyasyonla onun üzerine gidebiliriz. Open Subtitles لقصفها بالإشعاع التي توقظ جيناتها الخاملة
    Dünya'dan bile duyulan radyasyonla çıtırdıyan bir dünya. Open Subtitles عـالـم يُخشخش بالإشعاع الذى يُـمـكـن سماعــه مــن الأرض
    Doğrusu kara delikler kesinlikle kara değil ama ısınan radyasyonla parlıyor. Open Subtitles لذا، أن الثقوب السوداء ليست ،سوادء إطلاقاً، بالواقع .بل إنه إشعاع حراري متوهج
    Yarımküredeki tüm insanlar, ölümcül dozun yüz katı radyasyonla yanıyor. Open Subtitles عبر نصف الكره الأرضية سيحترق الجنس البشري حتي الموت من الإشعاع سيكون أكثر من الجرعة القاتلة لأشعة جاما بمئة مرة
    Bizim dünyamıza gelen radyasyonla karşılaştırdığımızda yıldıza bu kadar yakınken yıldızdan gelen radyasyon inanılmaz boyutlarda olacak. Open Subtitles الإشعاع الصادر من النجم هائل جدًا بالمقارنة مع ما لدينا هنا على الأرض البعيدة نسبيًا عن شمسنا
    O şey radyasyonla beslenecek. Her türden enerji onu besliyor. Open Subtitles سيتغذى على الإشعاع إنه يتغذى على أي مصدر للطاقة
    Topların daha uzağa gitmesini sağlamak için çekirdek bileşimini sertleştirmek üzere radyasyonla oynanması gerektiğini bulmuşlardı. Open Subtitles وَجدواالذي الإشعاع عدّلَ تركيبالصميمِ، جَعْلهم أصلب، الذيزادَالمسافةَلكلّ الدافع.
    Enkazin sagladigi radyasyonla besleniyorlar, ...geminin bütün gücünü emip, kendilerini yeniliyorlar. Open Subtitles إنهم يتغذون على الإشعاع الصادر من الحُطام وباستهلاكهم لكل طاقة السفينة يستعيدون أنفسهم
    Tüm insanları öldürüp yeryüzünü radyasyonla bırakan nükleer patlamanın üstünden 97 sene geçti. Open Subtitles مرّت 97 سنة منذ حصول كارثة نووية قتلت الجميع على الأرض تاركةً الكوكب يغلي بسبب الإشعاع
    radyasyonla daha kolay başa çıkabilmek için alüminyumdan yapıldığı söyleniyor. Open Subtitles والمقصود من بنائها من الألومنيوم لجعل الإشعاع أسهل في التعامل معه.
    Ciddi olamazsınız. radyasyonla besleniyorlar. Open Subtitles لا يمكن أن تكون جادًا إنهم يتغذون على الإشعاع
    Bütün gemi radyasyonla dolacak, elektronlar çatladi, Open Subtitles السفينة ستمتليء بالإشعاع والشقوق الكهربائية
    - İki gün önce onu radyasyonla zehirledin. Open Subtitles أيجدر بي معرفته؟ لقد سممته بالإشعاع منذ يومين مضيا.
    Tüm bölüm radyasyonla dolacak. Open Subtitles الغرفة بالكامل ستمتلئ بالإشعاع
    - İki gün önce onu radyasyonla zehirledin. Open Subtitles لقد سممته بالإشعاع منذ يومين مضيا.
    Bu hastane radyasyonla dolu. Open Subtitles هذا المشفي ملئ بالإشعاع
    Binamı sırf şaka olsun diye tehlikeli elektromanyetik radyasyonla doldurduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles تَعْني بأنّك أغرقتَ بنايتَي بكهرومغناطيسيِ خطرِ إشعاع كa مزحة؟ - لا.
    X-Tonik ışınlarla, ham galvanik radyasyonla. Open Subtitles "أشعة "الإكس تونيك إشعاع كلفاني خام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more