"rahatlattı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مريح
        
    • مرتاح
        
    • مطمئن
        
    • المريح
        
    • بالراحة
        
    • الإرتياح
        
    • ارتحت
        
    • يريح
        
    • بالإرتياح
        
    • الإغاثة
        
    • يواسيني
        
    • يبعث على الراحة
        
    • إغاثة
        
    • الارتياح
        
    Ama onunla beraber olmak güzeldi ve rahatlattı ve neden bir ilişki istemediğimi bana hatırlattı. Open Subtitles لكن تعلمين أن تكونين شيء جميل وكان مريح و أنه يذكرني لماذا لانكون في علاقه
    Ama biliyor musun, Marcy beni çok rahatlattı: Open Subtitles لكن، كما تعلمون، كان مارسي مريح جدا.
    Büro'nun isteğimize cevap verip sizi göndermesi, beni rahatlattı. Open Subtitles أنا مرتاح جدا إن مكتب المباحث الفيدرالية قد إستجاب لنا و قام بإرسالك
    Hayır, açıkçası kasettekilerin sen ve Peyton olmaması beni rahatlattı. Open Subtitles لا,في الحقيقة أنا مرتاح لأن الشريط لم تكن به بايتون معك
    - Bunu duymak beni rahatlattı. - Davranışlarıyla değerlendirirsin. Open Subtitles هذا أمر مطمئن - بل يكون الحكم عليهم من خلال تصرفاتهم -
    Zeminde tekrar yüzeye çıkmak oldukça rahatlattı. Open Subtitles كان من المريح العودة إلى السطح مجدداً فوق الأرض
    Ama daha önemlisi, ileri seviye lazımlık eğitimi fikri insanları rahatlattı. TED ولكن الأهم من ذلك، شعروا بالراحة مع فكرة نونية التدريب المتقدمة للأطفال.
    Bu yükü atmak beni o kadar rahatlattı ki. Open Subtitles إنّه من دواعي الإرتياح للحُصُول على ذلك مِنْ صدرِي.
    Buraya saplandığımızı düşününce, bu içimi rahatlattı. Open Subtitles هذا مريح بأخذ إعتبار وجودنا هنا
    Bu rahatlattı. Open Subtitles - اجل ، انا متأكد - حسناً ، هذا أمرٌ مريح -
    Bu rahatlattı. Kontrol ettin mi? Open Subtitles حسنا , هذا مريح هل سجلت خروجك ؟
    -Bunu duymak içimi rahatlattı. Open Subtitles هذا مريح جداً الآن
    Ama vajinanın hala dar olduğunu bilmek beni inanılmaz derecede rahatlattı. Open Subtitles ولكني مرتاح حقاً لانني علمتانفرجكِلازالضيقاً.
    En azından birimizin bunun ne manaya geldiğini anlayacak kadar genç olması beni çok rahatlattı. Open Subtitles أنا مرتاح جدا أن أحدنا شاب كفاية ليعلم معنى ذلك
    Söylemeden edemeyeceğim, bu sıkıntıyı çözmek beni hayli rahatlattı. Open Subtitles يجب أن أقول، أنني مرتاح جداً أننا تمكنا من حل هذه المشكلة
    Bu biraz da olsa rahatlattı. Ama o bunu yapmayı nasıl becerdi? Open Subtitles هذا مطمئن بطريقة ما لكن كيف قامت بهذا؟
    Kabul etmeliyim ki bu işi halletmek beni rahatlattı. Open Subtitles يجب أن أعترف من المريح انتهاءنا من ذلك الأمر
    Michael için bir şeyler hissetmediğimi bilmek, beni nasıl rahatlattı anlatamam. Open Subtitles إنه شعور كبير بالراحة أن أعلم بأنه لا مشاعر لي تجاه مايكل
    Yeteneğimi biriyle paylaşabilmek beni biraz rahatlattı. Open Subtitles في الواقع كان نوعاً ما من الإرتياح لتكون قادراً على مشاركة أحداً ما في قدراتك
    Bu söylediğiniz içimi rahatlattı, ayrıca yönlendirmelerinize de tamamıyla hazırım. Open Subtitles لقد ارتحت لسماعك تقول ذلك، وأنا على استعداد تام لأحذو حذوك.
    Teşekkürler. Bu gerçekten beni rahatlattı. Open Subtitles شكراً ، إن هذا يريح عقلى
    Size açılmak beni rahatlattı. Bazen delireceğimi hissediyorum. Open Subtitles كم أشعر بالإرتياح لثقتي بكِ أحياناً أشعر بالغضب
    Bu da beni rahatlattı çünkü onunla ilk kez konuştuğumuzda sadece bir paket hakkında konuşmuştuk ve kısa sürmüştü. Open Subtitles وهو الإغاثة ، وذلك لأنالمرة الأولى التي تحدث كان فقط حول حزمةوكانت قصيرة.
    Beni rahatlattı. Open Subtitles لقد كان يواسيني
    Uzun zamandır kendimi çok yalnız hissediyordum nihayet bir yoldaş bulmak içimi rahatlattı. Open Subtitles أشعر وكأني كنت وحيدة لوقت طويل، إنه لأمر يبعث على الراحة أن تجد شخصاً مماثلاً.
    Aslında, senin düğününden kovulmak beni rahatlattı. Open Subtitles في الحقيقة، هو إغاثة الّتي سَتَكُونُ مَطْرُودَ مِنْ زفافكَ.
    Harika. Bu beni rahatlattı. Open Subtitles عظيم هذا أمر يبعث على الارتياح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more