"randevumuzda" - Translation from Turkish to Arabic

    • في موعدنا
        
    • لموعدنا
        
    • موعدي
        
    • بموعدنا
        
    • موعد لنا
        
    Bunu Ross için yaptığımızı biliyorum, ve bunda bir sorun yok. Ama eğer bana kalsaydı, ilk randevumuzda bunu yapmazdık. Open Subtitles يمكن أنّ أقول بأنّي أعرف بأنّنا نعمل هذا من أجل روس وذلك جيد، ولكن لو كان الأمر بيدي، هذا ليس ما سنعمله في موعدنا الأول
    Baban bunu bana ikinci ya da üçüncü randevumuzda gösterdi. Open Subtitles أبوك أخذني لرؤية هذا في موعدنا الثاني أو الثالث
    Rosie, gerçek şu, randevumuzda bana söylediğin bir şey aklıma takıldı. Open Subtitles روزي، الحقيقة انه عندما ذهبنا لموعدنا قلت شيئا بقي في ذاكرتي
    Dün gemideki randevumuzda, üşütmüştünüz. Open Subtitles بالنسبة لموعدنا على الغداء بالأمس قبل ان لديك نزلة برد
    William'la çıkarken, ikinci yada üçüncü randevumuzda beni deniz ürünleri yapan bir restorana götürdü ve o günün akşamı çok ciddi şekilde bir zehirlenme yaşadım. Open Subtitles اتذكر عندما كنت في موعدي الثاني او الثالث مع ويليام ولم اكن اعرفه فعلا حتى الان اخذني لمطعم مأكولات بحريه
    Kate ile ilk randevumuzda zengin bir herifin otel odasına kapak atmıştık. Open Subtitles ،(في موعدي الأول مع (كيت تسللنا لغرفة رجل غنيٍ في أحد الفنادق
    İkinci randevumuzda bu kafeye gelmiştik. Hatırlıyor musun? Open Subtitles هذه الكافيتريا حيث حظينا بموعدنا الثاني ، أتذكرين ؟
    Burası kız arkadaşımı ilk randevumuzda getirdiğim yer. Open Subtitles أخذت صديقتي الحميمة إلى هنا في أول موعد لنا.
    Sadece randevumuzda çok eğlendiğimi bilmeni istedim. Open Subtitles اردت فقط ان اخبرك اني امضيت وقتاً رائعاً في موعدنا
    "Çocuklar fareler gibidir, hastalık taşırlar " demişti bana üçüncü randevumuzda... Open Subtitles قال لي شيء ما في موعدنا الـ 3 عن الأطفال والفئران والأمراض
    Üçüncü randevumuzda, çocuk istemediğimi söylemiştim ve benim için sorun olmazsa, senin için de olmayacağını söylemiştin. Open Subtitles للحياةِ تغيُّراتُها لقد أخبرتُكَ في موعدنا الثالث أنني لا أريدُ أطفالاً
    Tamam bak ilk randevumuzda ayağımı ezdin. İkinci randevumuzda benim döle benzediğimi, Open Subtitles في موعدنا الثاني لم تلمح إلى أني أشبه الديدان وحسب
    Orası özel bir yerdi Joy'u ilk randevumuzda aldığım yer. Üzgünüm. Open Subtitles لقد كان مكانا مميزا حين أخذت جوي لموعدنا الأول
    - Lavon ilk randevumuzda beni oraya götürmüştü. Open Subtitles مطعم دوفين كوشينا ؟ لافون أخذنى هناك لموعدنا الأول
    Nolan, yarın akşam randevumuzda bize şoförlük yapabilirsin, değil mi? Open Subtitles يُمكنك أن تقلنا لموعدنا غدًا يا (نولان)،أليس كذلك؟
    Wesley'le dördüncü randevumuzda... Open Subtitles الحانة ، أم غرفة الطعام ؟ -في موعدي الرابع مع "ويزلي" ،ذهبنا ...
    Evet, Gabby'ye biraz baş başa zaman geçireceğimize söz verdim ama son randevumuzda onu beklettim, bu da onun telafisi işte. Open Subtitles أجل ، فلقد وعدت (جابي) بوقت بمفردنا و ايضاً تخلفت عن موعدي الأخير فربما هذا يكون تعويضي
    Ve bana birinci randevumuzda da söylediğin gibi, Open Subtitles وكما قلتِ لي بموعدنا الأوّل،
    Daha ilk randevumuzda seni almaya gelmezsem nasıl bir beyefendilik sergilemiş olurum? Open Subtitles أي نوع من الرجال أكون إن لم أصطحبك في أول موعد لنا ؟
    Candace de ilk randevumuzda bunları sordu. Open Subtitles لقد سألتني كانديس نفس الاسئلة في اول موعد لنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more