"randevusunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • موعده
        
    • مواعيد
        
    • موعدها
        
    • تعيينها
        
    • موعدان
        
    Ben'in randevusunu kaçırmasından dolayı hemşire Forrester normalden 12 dakika önce işten çıkabilmişti. Open Subtitles ,لأن بن غاب عن موعده ممرضة فورستر كانت قادرة على ترك العمل 12دقيقة أبكر من المعتاد
    randevusunu mahvetmenin bir yolunu bulalım. Open Subtitles دعينا نجد مخرجا من هنا و نخرب موعده الغرامي
    Doktor randevusunu kaçırdığın için hayatını cehenneme çevirdiğimi biliyorum ama aslında bu yüzden değildi. Open Subtitles أعرف أنّني شكوتُ كثيراً بشأن تفويتك مواعيد الطبيب ولكن الأمر لم يكن حقيقة بشأن ذلك
    Birkaç doktor randevusunu da kaçırdı, hastanedeki doğum odası tanıtımını da kaçırdı. Open Subtitles لقد فوت بعض مواعيد الطبيب و لقد فوت جولة غرفة الولادة في المشفى
    Bu otobüsü de randevusunu iptal edip aldık. "Cenaze Aracı" Open Subtitles رغم أنه كان من الصعب الحصول على هذه الحافلة، فقد اضطررنا لإلغاء موعدها.
    Lütfen, kızın randevusunu mahvedecek bir şey yapma. Open Subtitles حسناً , لا تقم بفعل شيء لتخريب موعدها , أرجوك
    Colleen randevusunu iptal etti. Open Subtitles ألغىَ كولين تعيينها.
    Bir iş yemeğini ve iki randevusunu kaçırmış. Open Subtitles تغيبت عن موعد غداء وأيضاً تغيبت عن موعدان آخريين
    Bana sırf arkadaşınıza daha uygun olduğu için birinden randevusunu değiştirmesini istememi söylemiyorsunuz değil mi? Open Subtitles أنتِ تقترحين أنْ أطلب من أحد الأشخاص تغيير موعده من أجل استيعاب صديقتك، أليس كذلك؟
    Daha önemli biri, randevusunu iptal mı etti? Open Subtitles هل ألغى شخص أكثر أهمية موعده معه؟
    Gitmesi gerekti onun randevusunu alabileceğimi söyledi. Open Subtitles لقد اضطر للذهاب ولكنه سمح لي بأخذ موعده
    Sen dâhil buradaki herkesin arındığını söyleyince Ellen'la olan randevusunu iptal etti. Open Subtitles وعندما اخبرته ان كل شخص هنا يقوم بالتخسيس بمن فيهم انتي الغي موعده مع "إيلين" * مقدمة برنامج حواري*
    Birisi randevusunu iptal etti. Open Subtitles أحدهم ألغى موعده
    Çoğu insan için doktor randevusunu iptal etmek tembelliktendir. Open Subtitles لأغلب الناس , إلغاء مواعيد الدكتور لأنه كسولٌ فحسب
    Dr. Leveau'yla ben Connolyler'in bir sonraki randevusunu takip edeceğiz. Open Subtitles أنا والدكتورة لوفو لدينا مواعيد متابعة مع آل كونولي.
    Öğle yemeği randevusunu asla kabul etme. Open Subtitles إنني لا أقبل مواعيد الغداء أبداً
    Kaç diyaliz randevusunu kaçırdınız? Hiçbirini. Open Subtitles ماهو عدد مواعيد غسل الكلى التي فوتها؟
    ! - Ona yazdıklarımı vermeye gitmiştim, o da randevusunu ertelemiş. Open Subtitles ذهبت لأعطيها الفصل الذي كتبته لكنها كانت قد أجلت موعدها
    randevusunu izinsiz bastığımdan sonra beni çiftlik evinin bir mil yakınına yaklaştıracağını bile sanmıyorum. Open Subtitles بعد تطفّلي على موعدها الغراميّ لا أظنّها ستدعني أقترب ميلاً مِنْ كوخها
    - E-Evet. randevusunu değiştirmemi istedi. Biliyorsun sanmıştım. Open Subtitles أجل، طلبت تغيير موعدها ظننت أنك تعلمين
    Bayan Conrad telefon edip yarınki randevusunu iptal ettiğini söyledi. Open Subtitles السيدة كونراد اتصل والغت موعدها للغد
    Ames denen adam bu sabahki iki randevusunu da dün son anda iptal etmiş. Open Subtitles هذا الرّجل (إيمس)، كان لديه موعدان هذا الصباح،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more