"rasmus" - Translation from Turkish to Arabic

    • راسموس
        
    • رازمس
        
    • رازموس
        
    Jens'le tartışmışlar. Öyle olunca Rasmus'la gelip bende kalmak istedi. Open Subtitles كانت لديها مشكلة مع زوجها (يانز) وسألتني إن كان بإمكانها النوم عندي هي وإبنها (راسموس)
    - Orta Yol Gençlik, ben Rasmus. Open Subtitles - الشباب المحافظين، انا راسموس
    - Rasmus, Orta Yol Gençlik'ten. Open Subtitles - انا راسموس من الشباب المحافظين
    Çünkü bunun ardında Rasmus varsa, adam kesinlikle dalga geçmiyordur. Open Subtitles لأنّه إذا كان (رازمس) وراء ذلك، فواضح أنّه لا يمزح.
    Rasmus ve Roland yaz aylarını Grönland köpeklerini tanıyarak ve eğiterek geçirdi. Open Subtitles قضى (راسموس) و(رولاند) شهور فصل الصيف يتدربان ويتعرفان أكثر على فريقهم لكلاب الأسكيمو من منطقة (جرينلاند)
    Seni Rasmus Holm Jensen karşı davanın, kilit tanığı olarak gözaltına alıyoruz. Open Subtitles أنت محتجز كشاهد رئيسي في القضية المرفوعة ضد (راسموس ينسن هولم)
    Merhaba Linus. Adım Rasmus. Şöyle geçelim mi? Open Subtitles مرحبا, (لاينس), إسمي (راسموس) نستطيع الجلوس هنا.
    - Rasmus siyah ceket giyiyor. Open Subtitles سترة (راسموس) سوداء عيناه كانتا حمراوتين ذلك اليوم
    Merdivenlerdeki adam Rasmus'tu. Open Subtitles (راسموس) هو الرجل الذي هوجم امام شقة (كاثرين)
    Sanırım Rasmus da kendi araştırmasına başladı. Bodil hakkında sorular sordu. Open Subtitles أظن أن (راسموس) يقوم بالتحقيق بنفسه, سألتي للتو عن (بوديل)
    Malmö Emniyeti'nden Rasmus Larsson. - Merhaba. - Konuşabilir miyiz? Open Subtitles (راسموس لارسن), شرطة مالمو أود لحظة من وقتك
    Malmö Emniyeti'nden Rasmus Larsson. - Evet? - Gertrude Kofoed'i aramıştım. Open Subtitles (راسموس لارسن), شرطة مالمو أبحث عن (غيرترود كوفود)
    İç İşleri'ne Rasmus hakkında bir bildiri yazıyorum. Open Subtitles أكتب مذكرة للشؤون الداخلية بشأن (راسموس)
    Yaşananlardan sonra, Rasmus benim için çalıştı ve işini layıkıyla yaptı. Open Subtitles (بعد ما حدث. (راسموس عمل لحسابي وقام بعمل جيد
    Bu Rasmus Larsson. Bir sonraki emre kadar seninle çalışacak. Open Subtitles هذا (راسموس لارسون) سيعمل معك حتى إشعار آخر
    Yola çıktı. Rasmus onu takip ediyor. Open Subtitles إنها بالطريق إلى هناك (راسموس) يتبعه بقدر الإمكان.
    Rasmus'un gördüğü arabanın dün sabah Lomma'da çalındığı ihbar edilmiş. Open Subtitles (السيارة التي بلغ عنها (راسموس قد سرقت صباح الأمس في لوما
    Edward Rasmus, yumuşak oynamakla tanınan biri değil, yani bu iş sertleşebilir. Open Subtitles (إدوارد رازمس) ليس معروفًا عنه التهاون، لذا فالأمر قد يبيت عسيرًا.
    Hayatımız boyunca biriktirdiklerimizi Rasmus'a yatırdık ve adam onları çaldı. Open Subtitles استثمرنا مدّخرات عمرنا في شركة (رازمس)، ولقد سرقها.
    Bu rastgele bir haneye tecavüz değildi. Edward Rasmus'un parmağı var, bunu biliyorum. Open Subtitles ذلك لم يكُن اقتحامًا عشوائيًّا، بل إنّ (إدوارد رازمس) ضالع بالأمر.
    Baba, Rasmus her kimi tuttuysa işini bitirene kadar gelmeye devam edecek ya da Rasmus işi bitirecek bir başkasını tutacak. Open Subtitles أبي، من استأجره (رازمس) سيظل يواتيني حتّى يتم مهمّته. وإلّا سيستأجر (رازموس) أحدًا آخر ليتم المهمّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more