"reçelli" - Translation from Turkish to Arabic

    • المربى
        
    • مربى
        
    • بالمربى
        
    • الجيلي
        
    • الهلام
        
    • هلامية
        
    • الجلي
        
    • والجيلي
        
    • ومربى
        
    • المحلاة
        
    Öyleyse neden sandığına reçelli çörek sakladın? Open Subtitles لأنك صبي مُقَزِزْ سمين يا جندي بايل لماذا أخفيت كعكة المربى داخل صندوق مُهِمَاتك إذاً ؟
    Evet, reçelli turta yemiş ve meyve suyu içmişti. Open Subtitles نعم, لقد حصلت على كيكة المربى وعصير الفاكهة
    Daha dün reçelli sandoviç isteyen biri tam 40 puan kaybetti. Open Subtitles فقط بالأمس فقدت شخص40 نقطة لهذا لأنه قال انه جائع وطلب سندويتش مربى
    3 tavuk budu, 4 reçelli turta yedi ve sonra açlıktan öldüğünü söyledi. Open Subtitles أكلت 3 أرجل دجاج و 4 فطائر مربى وبعد ذلك تقول لي أنها تتضور جوعاً.
    reçelli ve kremalı kocaman bir donat istiyorsunuz, değil mi? Open Subtitles أراهن أنك تتوقين لقطعة من الدونات بالمربى والكريمة هذا الصباح، أأنا محقة؟
    Ama Sam için fıstık ezmeli ve reçelli sandviç yapma. Open Subtitles ولكن لا تصنع للصبي مرة اخري زبدة بندق وساندوتش الجيلي.
    Onun muhterem annesi reçelli sazanı çok iyi yapıyor, yabancı bir tarif. Open Subtitles ربما والدتها المباركة أعدتهم مع الهلام على الطريقة الأجنبية
    Hayır, Almancada "Berliner", reçelli çörek demek. Open Subtitles لا .في الالمانية بيرلنر تعني معجنات هلامية
    Fındık ezmeli ve reçelli sandviç yaparken önce alttaki ekmeğe fındık ezmesini sürmen gerekir, reçeli değil. Open Subtitles عندما تصنع سندوتش لزبدة الفول السوداني والجلي يجب ان تضع اولا زبدة الفول السوداني وليس الجلي في الجزء الاسفل من الخبز
    Ve birkaç tane de reçelli ekmek istiyorum. Open Subtitles وبعض قطع الخبز المحمّص مع المربى
    Duyduğuma göre Portia mutfakta, senin en sevdiğin reçelli sandviçlerden hazırlamış. Open Subtitles سمعت أن (بورشا) صنعت لك سندويتشات المربى المفضل لديك في المطبخ
    Mitya Dayı reçelli kahve istiyor. Open Subtitles لقد قال خالي (ميتا) بأنه سيتناول القهوة مع المربى
    O garip beni aklımdan çıkaramıyorum. Dünyanın en büyük fındık ezmeli reçelli sandviçini yapmaya mı hazırlanıyorsun? Open Subtitles لا أستطيع التوقف عن التفكير بتلك الشامه اتحاولي ان تصنعي أكبر ساندويشة مربى بالفول السوداني في العالم؟
    Yanında da omlet ve yaban mersini reçelli İngiliz çöreği vardı. Open Subtitles ‫تناولت بعض البيض المخفوق... ‫وكعكة إنكليزية ‫مع مربى التوت
    O da reçelli ve kremalı donat istemediğini söylerdi ama yine de yarın yokmuş gibi yerdi. Open Subtitles إنها تخبرنا دوماً بأنها لا تود تناول الدونات بالمربى والكريمة، ثم تلتهم القطعة بنهم كما لو كانت آخر ما ستأكله.
    Peynirli makarna ve fıstık ezmeli reçelli sandviç. Open Subtitles مكرونة وجبنة وساندويشة زبدة فول سوداني بالمربى.
    Ekmek daima reçelli tarafa düşer. Open Subtitles على شريحة الخبز أن تسقط دائماً على الجانب المدهون بالمربى
    "Ich bin ein Berliner" Hepimiz reçelli çöreğiz. Open Subtitles Ich bin ein Berliner: نريد جميعاً دونات الجيلي
    Dinle, Karl, senin kayınvaliden çok iyi reçelli sazan yaparmış. Open Subtitles والدة زوجتك ماريا إعتادت على إعداد الأسماك في الهلام
    "Ben bir reçelli çöreğim" demedi. Open Subtitles هو لم يقُل " انا كعكة هلامية "
    Fındık ezmeli, reçelli sandviçimin yarısını ister misin? Open Subtitles هل تريد الحصول على زبدة الفول السوداني مع الجلي ؟
    Senin fındık ezmesi ve reçelli sandviçleri sevdiğini biliyorum. Open Subtitles انا اعلم انك تحب زبدة الفول السوداني والجيلي لماذا
    Üç rafadan yumurta haşlanmış tavuk, reçelli buğday tostu. Open Subtitles ثلاث بيضات نصف مسلوقة، دجاج مسلوق، خبز محمّص ومربى
    Sadece reçelli hamurlar. Open Subtitles الفطائر المحلاة بالمربى فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more