"reddettiğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أرفض
        
    • رفضتُ
        
    • أنكر
        
    • رفضي
        
    • لرفضي
        
    • رفضتها
        
    - Söylemek istediğim durumu kabullenmeyi reddettiğim Müfettiş. Open Subtitles أقصد أننى أرفض الموقف نفسه , أيها المحقق
    Benim hiçbir şeyi reddettiğim falan yok! Onun yaptığını düşünmüyorum! Open Subtitles أنا لا أرفض النظر إليها , ولكن لا أعتقد أنه فعلها
    Katolikliği reddettiğim için hala bana kin besliyorsun. Open Subtitles ما زلتَ تضمرُ ليَ الضغينَة لأني رفضتُ الكنيسة الرومانية
    Domuz alman için sana borç vermeyi reddettiğim zamana ne diyorsun peki? Open Subtitles و ماذا عن تلكَ المرة التي رفضتُ فيها إقراضكَ النقود لأجل ذلكَ الخنزير ؟
    Bana sürekli olarak reddettiğim şeyin sağlık hizmeti değil sadece ödeme olduğu söyleniyordu. Open Subtitles وأنا أُخبرتُ مراراً وتكراراً بأنني لم أنكر عناية طبية أنا كنت ببساطة أداة رفض
    Bana evlenme teklifi ettiğinde seni reddettiğim için. Open Subtitles انه بسبب رفضي لك عندما طلبت الزواج مني؟
    Bu, babamın ona Metropolis' te katılma teklifini reddettiğim için intikam. Open Subtitles إذاً هذا عقاب لرفضي عرض أبي بالانضمام إليه في العاصمة
    İki kez reddettiğim hayali dövüş kulübü hakkında olan mı? Open Subtitles المقالة التي بشأن نادي القتال الخيالي الذي رفضتها مرتين؟
    'Mayo dışında herşeyi...' '...giymeyi reddettiğim bir zaman vardı.' Open Subtitles كان هناك وقت أرفض ان ارتدي شيء أخر عن بذله السباحه
    Ev sahibim, açgözlü avanslarını reddettiğim için kiramı yükseltti. Open Subtitles رفع المالك الإيجار عليّ لأنني كُنت أرفض قروضه .. ذلك الخِنزير
    Neden, bir insanın ömrünü silip atmayı reddettiğim için mi? Open Subtitles لماذا ؟ لأننى أرفض أن أمحو حياة رجل
    Olmayı reddettiğim şeyin... mükemmel bir örneği olduğun için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لكونكِ المثال الأمثل للشيئ الذي أرفض أن أصبحه!
    Hiçbir şey reddettiğim yok, ama lütfen anlamaya çalışın. Open Subtitles ... أنا لا أرفض أي شيء .أفهمني ارجوك
    Bu...bu ödemeyi reddettiğim hız cezası. Open Subtitles -هذه... هذه مخالفة السرعة التي رفضتُ تسديدها
    Şuna da aramanın ya bir kurt için olduğunu ya da dün reddettiğim işlem için aradığını sandığımı söyle. Open Subtitles {\pos(192,230)}وأخبريه أنّني افترضتُ أنّها كانت إما بخصوص الذئب مجدّداً {\pos(192,230)}أو بخصوص العملية التي رفضتُ الموافقة عليها بالأمس
    Davayı reddettiğim zaman. Open Subtitles -عندما رفضتُ القضيّة .
    Ve bu hikaye de şuan babalığı ve kan testini nasıl reddettiğim hakkında. Open Subtitles وهذه القصة الآن حيال كيف أنكر الأبوة وخوض أختبار الدم.
    Ve bu hikaye de şuan babalığı ve kan testini nasıI reddettiğim hakkında. Open Subtitles وهذه القصة الآن حيال كيف أنكر الأبوة وخوض أختبار الدم.
    Seni reddettiğim için beni arzuluyorsun. Open Subtitles إنه رفضي فقط الذي يثير رغبتك
    Gazetemde Yankton'ın tapu haklarıyla ilgili duyurusunu... yayınlamayı reddettiğim için oldu bu. Open Subtitles عقاباً على رفضي أن تكون لصحيفتي صلة ببلاغ (يانكتون) المتعلق بصكوك ملكية الأراضي
    Ateş'i reddettiğim için bunu hak ettiğimi mi düşünüyorsun? Open Subtitles -ليست لهم هل تعتقد أنني أستحق ذلك لرفضي الشعلة؟
    Broadway'deki her gazetecinin bildiği gibi, hemen reddettiğim alçakça bir komploydu. Open Subtitles "خطة دنيئة يعرف الجميع "أنني رفضتها رفضاً باتاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more