"reklamın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإعلان
        
    • الدعاية
        
    • دعاية
        
    • الإعلانات
        
    • الاعلان
        
    • اعلان
        
    • إعلانك
        
    Internetteki belli başlı büyük isimlere şöyle bir bakın, reklamın büyük bir rol oynadığını göreceksiniz. TED فقط قم بإلقاء نظرة على أهم الأسماء الموجودة، وستلاحظ أن الإعلان يلعب دورا كبيرا.
    Bay Cross, o reklamın "Cimri" ile ne gibi bir ilgisi var? Open Subtitles السيد الصليب ، ماذا يفعل بالضبط هذا الإعلان لها علاقة مع البخيل ؟
    reklamın ana teması aynı kalmak zorunda. Open Subtitles في الحقيقة , الجزء الرئيسي من الدعاية يجب أن يبقى كما هو
    Sen de biliyorsun ki bu küçük yaramaz her bir kışkırtıcı reklamın beyin öldüren her bir gazozun genç zekalara değer vermekten çok maaş çeklerini bozdurmakla uğraşan her bir öğretmenin eseridir. Open Subtitles هذا الشقي الصغير هو بذرة لكل دعاية صارخة كل دماغ يتعفن بالمشروبات وكل مدرس يهتم بمدخوله أكثر من تنمية العقول
    Bir oturum sırasında katılımcılardan moderatörün sorduğu çeşitli soruları hızlıca cevaplamaları istenir, belirli bir ürün hakkındaki düşüncelerini ya da bir reklamın uyandırdığı duygusal tepkilerini paylaşmak gibi. TED خلال الجلسة، يطلب من المشاركين الرد على مختلف المطالبات من قبل مشرف المجموعة، مثل مشاركة أرائهم في ما يخص منتجًا معينًا، أو ردود أفعالهم الوجدانية تجاه الإعلانات.
    - Bu reklamın masrafları, Michael Denny ve Denny Şarkıcıları tarafından karşılandı. Open Subtitles دفع تكلفة الاعلان مايكل دينيز و ذا ديني سينغيرز
    Gördün mü patron kilise bültenindeki reklamın işe yarayacağını söylemiştim. Open Subtitles أرأيت يا زعيم؟ أخبرتك أن اعلان الكنيسة سيجدي نفعاً.
    Çekinceleri olduğunu söyledi. reklamın oldukça ham ve deneysel olduğunu düşünüyorlarmış. Open Subtitles سيقومون بإنتاج جديد يعتقدون أن إعلانك غريب وجريء في ذات الوقت
    Biraz da şu reklamın arka yüzünden bahsedelim. Open Subtitles دعينا ننتقل إلى الصفقةِ الحقيقية عن الإعلان التجاري. هل ذلك صحيح؟
    Evet, işte şimdi bu reklamın düşündüğünden daha iğrenç olduğunu kanıtlamış oldun. Open Subtitles أجل، لقد أثبتَ توّاً أنّ هذا الإعلان يثير الغثيان أكثر مما تصوّرتَ وأثبتَ أيضاً أنّه مؤثّر
    Dünyaya duyur. Jeff Bezos: Bu reklamın neyin reklamı olduğunu kestirmek çok güç. TED "جِفري بيزوس": من الصعب جداً أن نعرف لأي شيئٍ هذا الإعلان.
    O reklamın benim üzerimde hiç mi hiç etkisi olmadı. Open Subtitles ذلك الإعلان لم يكن له تأثير علي مطلقاً
    O reklamın benim üzerimde hiç mi hiç etkisi olmadı. Open Subtitles ذلك الإعلان لم يكن له تأثير علي مطلقاً
    Bu aptal reklamın ev satmaya ne faydası olacak ki? Open Subtitles كيف لهذهـِ الدعاية أن تساعد في بيع المنازل ؟
    Tüm bu kötü reklamın olmasını istemezsiniz değil mi? Open Subtitles أنت لا تريد أي من هذه الدعاية السيئة، أليس كذلك؟
    Buradan gelecek reklamın tamamı sana lazım. Open Subtitles تحتاج إلى الدعاية التي ستتلقّاها من هذه المسألة.
    Ve baksalar bile, reklamın kötüsü yoktur değil mi? Open Subtitles وحتى لو كانوا ينظرون، ليس هناك شيء اسمه دعاية سيئة، صحيح؟
    - reklamın iyisi kötüsü olmaz tatlım. - Makaleyi okusana. Open Subtitles لا يوجد هُناك شيء يسمى دعاية سيئة، يا عزيزي.
    Daha fazla reklamın, daha fazla müşteri getireceğini düşünüyor musun? Open Subtitles هل تعتقد المزيد من الإعلانات سيقود المزيد من العملاء؟
    Yayınlanan reklamın sana gönderdiğim reklam olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعلم أن الإعلانات التي تم نشرها ليست الإعلانات التي قمت ببعثها
    - Bu reklamın masraflarını hortumlular karşıladı. Open Subtitles دفع تكلفة الاعلان ذوي الخراطيم
    Şuan soya sosu reklamın var. Open Subtitles بالوقت الراهن لديك اعلان صلصة الصويا
    Dürüst olmak gerekirse bayım, bununla satın aldığınız reklamın... kapladığı yer, yanındaki makalelere kıyasla cüzi olur. Open Subtitles بصراحة يا سيدي سيتكفل هذا بنشر إعلانك في مساحة جيدة ومتساوية مع المقالات المرافقة له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more