Besin etiketlerinin veya reklamların sizi aldatmasına izin vermeyin. | TED | لا تدع الملصقات الغذائية أو الإعلانات تخدعك |
Şu her gece reklamların arasında yayınlanan televizyon programından bahsediyorsunuz, öyle mi?" Bu onu susturmaya yetti. | Open Subtitles | صحيح، هذا يعرض ذلك على كلّ ليلة بين أولئك الفيكسودينتين الإعلانات التجارية صحيح؟ هذا ما أسكته |
Sıradan bir oyuncu. reklamların çekildiği yeri biliyoruz. | Open Subtitles | إنّه ممثل أفلام الدرجة الثانية، نعتقد أننا نعرف أين يصوّرون تلكَ الإعلانات |
Ve eğer bu yanlışsa, belki de reklamların vermek istediği mesajı kaçırıyorumdur. | Open Subtitles | وإذا كان فعلي خطأ فيبدو أني أغفلت سبب صنع الاعلانات |
Ben de. Gary çektiğimiz reklamların bir çoğunun müziğini besteliyor. | Open Subtitles | هذا جيد , جاري يؤلف معظم اغاني الاعلانات لدينا |
reklamların arasındaki şeyleri hiç okumaz mısın? | Open Subtitles | هل قمتي مسبقاً بقراءة الأشياء التي بين الإعلانات ؟ |
Amerika'daki başarılı siyasi reklamların hepsine resim ve dil taraması yaptırdım ve en gelişmiş teknolojiyle birleştirdim. | Open Subtitles | لقد أجريت فحصاً لكلّ صورة ولغة ناجحة في الإعلانات السياسيّة بالولايات المتحدة وقمتُ بجمعها بتقنيات متقدّمة |
Politikacılar, dünya çapında reklamların yasaklanması tasarısını görüşüyor. Anne, bu babam. | Open Subtitles | مجلس النواب رفض مشروع قرار لمنع جميع أشكال الإعلانات |
O reklamların Amerika'da yayınlanmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | تلك الإعلانات التجارية وأبدا المفترض أن الهواء في الولايات المتحدة |
Bütün bu reklamların parası nereden buluyor? | Open Subtitles | من أين له كلُّ هذا المال ليقوم بهذه الإعلانات ؟ |
Ve reklamların, haberleri kontrol ettiği bir dünyada insanların gerçeği öğrenmelerinin imkânı yok. | Open Subtitles | وفي علم حيث تسيطر عليه الإعلانات على الأخبار ليس هناك طريقة للتأكد من أي أحد سيسمع الحقيقة |
Yapamam. NBA finalleri var. Maçlardaki reklamların kaç para olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | لا أستطيع، هذه نهائيات كرة السلة أتدرك كم قيمة هذه الإعلانات التي نقوم بها؟ |
Yani ordan çıkan reklamların bir çoğunda -- mesajın veriliş şekliyle gerçekten söylenen ne oluyor? | TED | يعني، الكثير من الإعلانات التجارية التي تأتي من هناك -- في طريق رسالة، ما يقال حقاً؟ |
Cevabı öğrenmek için reklamların bitmesini bekleyin. | Open Subtitles | سنكتشف هذا بعد هذه الإعلانات العشرة |
reklamların sırası cinayet sırasını tutuyor. | Open Subtitles | الإعلانات في النظام مع الوقت من الموت. |
Bakın, o reklamların hiç biri Amerika'da yayınlanmadı. | Open Subtitles | [ضحك] نظرة، إلا أنها لم تبث أي من تلك الإعلانات التجارية في أمريكا، |
Çocuklar tarafından binlerce saat izlenen reklamların birikerek artan etkisi çocukların hayatlarında duydukları en büyük yalanların söylenmesidir. | Open Subtitles | الأثر التراكمي من آلاف الساعات من الإعلانات التي تتم مشاهدتها من الأطفال أن الأطفال يتم القول لهم أكثر كذبة سيسمعونها في حياتهم |
Değişen diğer bir şey ise... reklam kuşaklarının aşırılığı, genel anlamda reklamların hepsi. | Open Subtitles | الشيء الآخر الذي تغير كيف اصبحت الاعلانات التجارية قاسية الاعلانات بشكل عام |
Neden numara ve reklamların gerçek olduğunu düşünüyoruz? | Open Subtitles | لماذا نظن ان الرقم و الاعلانات حقيقيه؟ |
reklamların kralıydı. | Open Subtitles | لقد كان ملك فن الاعلانات |
reklamların nasıl olduğunu bilirsiniz. | Open Subtitles | - انت تعلم ماهية الاعلانات |