Geçen hafta, Rektör Fitzhugh'un karısından bir teşekkür mesajı aldım. | Open Subtitles | الاسبوع الماضي حصلت على رسالة شكر من زوجة المستشار فيتزهوج |
Rektör, First Üniversitesi'nin geleneklerine uymak zorunda. | Open Subtitles | حتى المستشار يجب أن يلاحظ تقاليد الجامعة الأولى. |
Siz de gelin sayın "Rektör". | Open Subtitles | فلنذهب يا حضرة العميد و أنتَ أيضاً أيّها المستشار |
Ona para ödeyen erkekler var, ister tezgahtar olsun, ister avukat isterse de büyük bir üniversitenin Rektör yardımcısı. | Open Subtitles | الرجال الذين يدفعون للاستلاطة به، باعة أو محامين أو عميد لإحدى الجامعات الكُبرى. |
Rektör yardımcısı beni son dakikada arayarak önümüzdeki dönem dersleri konusunda tavsiye vermek istedi. | Open Subtitles | عميد الجامعة لطيف بما فيه الكفاية ليدعوني في اللحظة الأخيرة، عرض تقديم المشورة لي لدورات العام القادم حول المشروبات |
Günün birinde Rektör olma arzum, onun sayesinde filizlendi. Tam bir antrenman. | Open Subtitles | إنها السبب وراء إرادتي لأن أصبح رئيس الجامعة يومًا إنه تدريب جيد |
Rektör Fitzhugh kitap konusunda eminim karmaşık duygular içerisindedir. | Open Subtitles | أنا مُتأكّد أنّ المستشار فيتزوغ لديه مشاعر مختلطة حول الكتاب. |
Ama önce Rektör Carlyle tarafından sorulmayı bekleyen bir soru var. | Open Subtitles | أجل, لكن هنالك مسألة مقامة "مرفوعة من قبل المستشار "كارليل |
Rektör, vekiller için çalışıyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | المستشار يعمل لصالح الأمناء، أليس كذلك؟ |
Rektör Fitzhugh şu an ofisinde bizi bekliyor. | Open Subtitles | المستشار فيتزيو ينتظرنا الآن في مكتبه. |
Rektör bize daha kaç kere kapıyı gösterecek? | Open Subtitles | أعني، كم مرّة يضطر المستشار لطردنا؟ |
Rektör'ü tek başına bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك المستشار لوحده |
Elbette, Rektör Stern. | Open Subtitles | بالتأكيد أيها المستشار (ستيرن) , أؤكد لك ذلك |
Rektör Zhou, ona bir bakın. | Open Subtitles | المستشار زهو،انظر إليه. |
Günaydın Rektör Bey. | Open Subtitles | صباح الخير أيها المستشار |
Lütfen devam edin, Rektör Bey. | Open Subtitles | أكمل من فضلك أيها المستشار |
Kin besleyerek mi Rektör yardımcısı oldum sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أنّني حصلت على منصب عميد عن طريق تأجيج الأحقاد؟ |
Webster'ın Rektör yardımcısı beni direkt olarak arayıp sunuma katılmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اتصل بي عميد في ويبستر مباشرة، سألني عمّا إذا كان يمكنه حضور العرض التقديمي. |
Onlar ister tezgahtar olsun, ister avukat olsun veya isterse büyük bir üniversitenin Rektör yardımcısı olsun. | Open Subtitles | سواء كانوا من الباعة أو المحامين... أو عميد إحدى الجامعات الكبرى. |
Üniversitenin Rektör yardımcısı beni izleyecek ama. | Open Subtitles | عميد الجامعة كلها سيشاهدني |
Madem Rektör bey cadılar günü partisi veriyor, Harvard bir de bizim partimizi görsün! | Open Subtitles | تبآ لك إذآ رئيس الجامعة يذهب الى عيد حفل القديسين |
Üniversitenin Rektör adaylığı listesinde olduğumu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف انني على القائمة القصيرة لأن أكون رئيس الجامعة |