"restoranlarda" - Translation from Turkish to Arabic

    • المطاعم
        
    • مطاعم
        
    • المطاعمِ
        
    • بالمطاعم
        
    • مطعمين
        
    • مطعمٍ
        
    Bazılarımız iyi restoranlarda yiyordu ve iyi yemek yapmayı öğreniyordu. TED كان بعضنا يأكل في المطاعم الجيدة ويتعلمون كيف يطبخون أيضاً.
    Muhtemelen restoranlarda daha fazla bez değiştirme masası olmasını savunurduk. TED لربما سوف ندعو لزيادة عدد طاولات تغيير الحفاضات في المطاعم.
    İnsanlar tarçın sever. restoranlarda tuz ve biberin yanında olmalı. Open Subtitles الناس يحبونها، يجب أن يقدّمونها في المطاعم مع الملح والفلفل
    Gectigimiz birkac ayda muhtesem restoranlarda yemek yiyip caz kuluplerine gidip, muhtesem filmler izleyip cok guzel sarkılar dinledim. Open Subtitles لست أدري، في الشهور المنصرمة أكلت في مطاعم فاخرة وذهبت إلى نوادي موسيقية وشاهدت أفلاماً رائعة سمعت موسيقى جميلة
    Ama İtalya'dayken yerel restoranlarda yemekten hoşlanmıyorum. Open Subtitles لكن عندما كنت في إيطاليا، لم أكن أَحْبُّ الأَكْل في المطاعمِ المحليّةِ
    Bütün Amerikalı kadınlar gibi tüm yapabileceğin, restoranlarda sipariş verip erkeklerin parasını harcamak. Open Subtitles أنت ككل النساء الأمريكيات كل ما يتقنونه هو طلبات المطاعم وصرف نقود الرجل
    restoranlarda öyle yaparlar en çirkin insanları arka tarafa koyarlar. Open Subtitles وهذا ما يفعلونه في المطاعم يضعون أقبح الناس في الخلف
    Bunları öğrenmeniz için gidip o restoranlarda çalışmalısınız. TED لكي تتعلمها, يجب عليك الذهاب والعمل في تلك المطاعم
    Binlerce insan restoranlarda, iç hizmet ve pek çok alanda köle olmuş durumda. TED عشرات المئات من الناس مُستعبَدون في الزراعة، وفي المطاعم وفي الأعمال المنزلية و القائمة تطول.
    Yemekler kötü. restoranlarda sattıkları tamamen pislik. Open Subtitles إن الطعام رديء انهم يبيعون الفضلات في المطاعم
    Ama restoranlarda onları gafil avlarsın. Open Subtitles اما المطاعم فنحصل ما تريد .. وملابسهم واقعة من الخوف
    restoranlarda yabancıların konuşmalarını dinlemeyi çok seviyorum bu yüzden kocam sürekli beni eleştiriyor. Open Subtitles حسناً, زوجي دائماً ينتقدني... ...لأنه في المطاعم أحب أن أستمع إلى محادثات الغرباء
    Tüm diğer Yanki kadınları gibi tek bildiğin restoranlarda sipariş vermek, ve bir erkeğin parasını harcamak. Open Subtitles أنت ككل النساء الأمريكيات كل ما يتقنونه هو طلبات المطاعم وصرف نقود الرجل
    restoranlarda biftek verdiklerinde çok az insana bunu veriyorlar. Open Subtitles القليل من الناس تعتبر هذا طعاماً عندما تذهب لأحد المطاعم
    restoranlarda sağlıksız yemekler yiyorlar ve beslenme konusunda yeterince bilinçli değiller. Open Subtitles وغالباً لا تجد طعاماً صحياً في المطاعم فتأكل المزيد من هذا ولكن الأكل بالخارج سيء
    restoranlarda servis etmezler. Open Subtitles إنهم لا يقدموه في المطاعم هل سبق لك و شاهدت سمك الشبوط على اللائحة ؟
    California'daki restoranlarda sigara içmek yasadışıdır. Open Subtitles لايسمح لك التدخين وخاصة وانت في مطاعم كاليفورنيا
    Açsan, beni ara. Şehirdeki restoranlarda önemli biriyimdir. Open Subtitles إذا كنت جائعاًَ فلتتصل بي أنا مثل الشخصيات الهامة في جميع مطاعم البلدة
    restoranlarda gizli laf sokmalar. Open Subtitles خوض قتالِ سريِ في المطاعمِ. كان يجدر بك التفكير بذلك
    restoranlarda yalnız başıma yemek yemekten nefret ederim. Open Subtitles أَكْرهُ الأكل لوحدي في المطاعمِ.
    restoranlarda fotoğraflarınızın çekilmesinin falan. Open Subtitles ليكون لديكم أباً مشهوراً تعلمين، الحصول على صورتك تلتقط بالمطاعم
    Fernando Duque'ye ait bir kredi kartı restoranlarda iki kez kullanıldı. Open Subtitles بطاقة ائتمان تنتمي إلى فرناندو دوكي تم استخدامها مرتين في مطعمين
    Hayatımın 18 yılını terk edilmiş restoranlarda geçirdim. Şimdi de bu emeğin ürünlerini sunuyorum. Open Subtitles أمضيت 18 عامًا في مطعمٍ مهجور، والآن أتباهى بثمار جهودي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more