Bunu yaparak çok şeyi riske atıyorsun. Özellikle bu sabah olanlardan sonra. | Open Subtitles | إنك تخاطر بالكثير للقيام بهذا وخصوصاً بعد ما حصل في هذا الصباح |
20 dolarlık gümüş parçası için hayatını niye riske atıyorsun? | Open Subtitles | لمَ تخاطر بكلّ شيءٍ لأجل قطعة فضّة بقيمة 20 دولاراً؟ |
Akıllı bir kumarbazsın ama hayatını riske atıyorsun. | Open Subtitles | بالنسبة لمقامر ذكى فإنك تخاطر بحياتك بشدة |
Bunu yapıyorsun çünkü kendini riske atıyorsun. | Open Subtitles | انت تقومين بذلك لإنها حياتك التي تخاطرين بها |
Hayatını riske atıyorsun. İşimizi tehlikeye atıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تخاطرين بحياته، أنتِ تتخلصين من وضيفتينا |
Sen onun hayatını riske atıyorsun. Herkesin hayatını riske atıyorsun. | Open Subtitles | إنك تعرّض حياته للخطر بل تعرّض حياة الجميع إلى الخطر |
Yoldan uzak kalarak affedilmeyi riske atıyorsun. | Open Subtitles | أنت تخاطر بالخطيئة المميتة بخروجك .من الطريق الصحيح. |
Eğer böyle bir şeyin varlığından bile emin değilsen neden hayatını riske atıyorsun? | Open Subtitles | إن لم تؤمن بوجود شئ، فلِمَ تخاطر بحياتك لأجله؟ |
Bu amaçsız meteor ucubelerini korumak için çok şeyi riske atıyorsun. | Open Subtitles | أنت تخاطر بالكثير لحمايتك لمسخي نيزك لا مباليين |
Naegi'yi ziyaret ederek onun hayatını ve Akashi klanını riske atıyorsun. | Open Subtitles | أنك تخاطر بحياته وقبيله أكاشي بزيارتك لـ نايجي. |
Özür dilerim. Sen hayatını yabancıları korumak için riske atıyorsun. Bense bu aileyi korumak için. | Open Subtitles | أنا آسفة، أنت تخاطر بحياتك لحماية الغرباء وأنا أخاطر بحياتي لحماية هذه العائلة |
Neden 20 dolarlık bir gümüş parçası için her şeyi riske atıyorsun? Çünkü bu ona değer. | Open Subtitles | لمَ تخاطر بكلّ شيءٍ لأجل قطعة فضّة بقيمة 20 دولاراً؟ |
Para için yarak yalayan bir kadının uydurduğu bir hikâye için mi her şeyi riske atıyorsun? | Open Subtitles | تخاطر بكل شيء من أجل أمرأة تمص القضيب من أجل المال؟ |
Para için yarak yalayan bir kadının uydurduğu bir hikâye için mi her şeyi riske atıyorsun? | Open Subtitles | تخاطر بكل شيء من أجل أمرأة تمص القضيب من أجل المال؟ |
Beni tanımıyorsun. Neden bizim için kendini incitmeyi riske atıyorsun? | Open Subtitles | إنّك لا تعرفينني، فلمَ تخاطرين بنفسك لأجلنا؟ |
- Bunun farkındayım. - Tüm tesisi ve içindeki herkesi tek bir adam için riske atıyorsun. | Open Subtitles | أنا مدركةٌ لذلك - أنتِ تخاطرين بالمؤسسة بأكملها |
Yani, aslında sen ... kızını geri vereceklerini söyleyen katillerin bir sözü ile hayatını riske atıyorsun. | Open Subtitles | أعني، أنت في الأساس... تخاطرين بحياتكِ بناء على وعد من قاتل بإنه سيعد لكِ ابنتكِ. |
Sen Raj'ı yanında dolaşarak hayatını riske atıyorsun ve o tam tersini yapıyor. | Open Subtitles | أنت تعرِّض حياتك للخطر من اجل راج وهي تفعل العكس |
Bu kadına yardım etmek için davayı, ailemizi riske atıyorsun. | Open Subtitles | هل ترغبين في أن تعرضي القضية، عائلتنا، للخطر من أجل مساعدة هذه المرأة |
Pillerini bitiriyorsun, kulak zarlarını patlatıyorsun ve benim de hayatımı riske atıyorsun. | Open Subtitles | أنت تستنزف البطاريات أنت تدمر طبلة إذنك, بينما .تعرض حياتي للخطر |
Ve kendini tehlikeye atıyorsun ve aldırmayan insanlar için hayatını riske atıyorsun gerçek bile olmayan, bir şey için. | Open Subtitles | والآنأنتِتعرضيننفسكِللخطر... وتخاطرين بحياتكِ من أجل أشخاص لايهتمونبذلك... إستناداً إلى شيء ليس حقيقي على الإطلاق |
Amerikan Büyükelçisinin eşiyim ben ve ve sen ciddi bir diplomatik olayı riske atıyorsun. | Open Subtitles | أنا زوج السفيرة الأمريكية وأنتم تخاطرون بوقوع مشكلة ديبلوماسية خطيرة |
Hayatını bu adam için mi riske atıyorsun? | Open Subtitles | أن تُخاطِرَ بحياتِكَ لأجلِ هذا الرّجُل؟ |