"roosvelt" - Translation from Turkish to Arabic

    • روزفلت
        
    Saçının bir tek kılına dokunursanız Teddy Roosvelt'e ve Amerikan hükümetine hesap verirsiniz... Open Subtitles كلا , المس شعرة واحدة من رأسه و ستلقى جزاءك من تيدى روزفلت و حكومة الولايات المتحدة
    Başkan Roosvelt'in Noel için yolladığı selamlar ve dilekler sevgi kaynağımız olmuştur. Open Subtitles التحيات والامنيات الطيبة من الرئيس روزفلت التي بعثت لنا بمناسبة موسم الكريسماس كانت مصدر سرور لنا
    asker yerine CIA ajanı Kermit Roosvelt'i ,Teddy Roosvelt'in akrabasını yolladık. Open Subtitles وبدلا من ذلك أرسلنا عميلا لوكالة المخابرات المركزية, كيرميتروزفلت،نسيبتيدي روزفلت.
    Roosvelt'in tek problemi CIA ajanı kimliği taşımasıydı. Open Subtitles مشكلة روزفلت الوحيدة هو أنه كان يحمل بطاقة عميل وكالة المخابرات المركزية
    Eleanor Roosvelt'le hiç tanışamadı. Open Subtitles وقالت انها لا يمكن أبدا معرفة اليانور روزفلت.
    Kermit Roosvelt'in Iran'da yaptığına çok benzer insanlara sokaklara çıkmaları için para ödendi isyan için,protesto için,Chavez'in istenmediğini söylemeleri için. Open Subtitles كانت مشابهة للغاية لما فعله كيرميت روزفلت في ايران. من دفع المال للناس لتخرج الى الشوارع, لتشاغب , لتحتج , لتظهر أن شافيز لا يحظى بشعبية
    Başkan Roosvelt Savaş ve Deniz kuvvetleri bakanları ile acil bir toplantıya başladı. Open Subtitles العاصمة تملئها الإثارة الرئيس (روزفلت) في حالة إجتماع مع سكريتير الحرب و البحرية
    Oxon Hill'de, Roosvelt Caddesi'nde bulunan terk edilmiş bir binadayız. Open Subtitles إننا في منطقة صناعية "المبنى السادس من روزفلت في "أوكسن هيل
    Oxon Hill'de, Roosvelt Caddesi'nde bulunan terk edilmiş bir binadayız. Open Subtitles إننا في منطقة صناعية "المبنى السادس من روزفلت في "أوكسن هيل
    Teddy Roosvelt ulusal parklarımızı kuran bir muhafazakardı. Open Subtitles تيدي روزفلت) كان المحافظ على البيئة) الذي أنشأ الحدائق العامة
    16 Eylül 1940'ta Roosvelt "The Selective Training and Service Act* " 'i imzaladı. Open Subtitles في الـ 16 من سبتمبر 1940 صادق (روزفلت) على التدريب الإنتقائي و الخدمة العسكرية
    Roosvelt Pearl Harbor'un olacağını biliyormuş ve olmasına göz yummuş. Open Subtitles بأن (روزفلت) كان يعرف بأن معركة (بيرل هاربر) وشيكة...
    Sonra Başkan Roosvelt'in radyodaki konuşmasını duyduk. Open Subtitles ثم سمعنا الرئيس (روزفلت) على المذياع...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more