"rozetli" - Translation from Turkish to Arabic

    • شارة
        
    • الشارة
        
    • الشارات
        
    • بشارات
        
    • بشارة
        
    • شاره
        
    Öyleyse rozetli bir gangster değil de polis olmakta karar kıl. Open Subtitles إذن قم بتكييف عقلك على كونك شرطيا وليس رجل عصابة مع شارة شرطة
    Sevdiğim birini, rozetli ahlaksız bir kumarcının duyduğu dedikodular yüzünden öldüremem. Open Subtitles فأنا لن أقوم بإيذاء رجل أحبه بسبب ثرثرة بعض رجال الشرطة مع مقامر فاسد لعين يحمل شارة هل تفهمني ؟
    Ben sadece rozetli arkadaşımıza uymaya çalışıyordum. Open Subtitles كنت أحاول التنسيق مع صديق يعمل شارة شرطة
    Bak rozetli zeki çocuğa nasıl da parlatıyor ödülünü. Open Subtitles ينظر الى الفتى الماهر ذو الشارة يلكمه بقبضته الذى يلمع فيه
    Normal memurlar değil, metal rozetli özel korumalar. Open Subtitles ليس الضباط العاديون ، ولكن هؤلاء ذوى الشارات ، تلك التى يحصل عليها الحراس
    rozetli Naziler. Benim sorunum bu. Open Subtitles نازيه بشارات هذه هي المشكله
    rozetli adamları rahat bırakmazlar, ben de bırakmam. Open Subtitles إنهم يعانقون أيّ رجل بشارة ولذا على أنا أيضاً
    rozetli hiç kimseyle konuşmayacaktır. Open Subtitles هي لن تتكلم مع اي احد مع شاره الشرطه
    Bu çöplükte ilk defa düzgün biri görüyorum o da rozetli bir izci çıkıyor. Open Subtitles الرجل الوحيد الوسيم في هذه البلدة القذرة هو فتى كشافة يحمل شارة.
    Zenci ve rozetli bir adamın beyaz dünyalarına adım atmasını sevmezler. Open Subtitles إنهم لا يحبون رؤية رجل أسود يرتدي شارة يدخل إلى عالمهم المكون من البيض
    Teşkilatın rozetli görmek isteyeceği en son kişiyim. Open Subtitles أنا آخر شخصٍ يريد القسم أن يراه لابساً شارة
    Ama bu sırada, rozetli kimse o adama yaklaşmasın. Open Subtitles لكن في الوقت نفسه، لا أحد مع شارة يقترب هذا الرجل.
    Kibarca rica eden ilk rozetli o oldu. Open Subtitles أتعلم أنت أول صاحب شارة طلب بلطف
    Artık peşinde bir de rozetli avcın var galiba. Open Subtitles يبدوا ان لديك مطارده مع شارة شرطه
    Gel buraya ... rozetli adam burada. Open Subtitles تعال هنا.. هذا الرجل لديه شارة
    rozetli bir hemoroit gibi sanki. Open Subtitles كان يتصرف كمريض بواسير يملك شارة
    Buna itirazın varsa, kimin rozetli, kimin sivil olduğunu hatırlayalım. Open Subtitles هل هناك أية مشكلة ؟ إذا دعني أذكرك من لديه الشارة و من هو المدني هنا.
    Ama maalesef rozetli ve silahlı günlerim uzun zaman önce yok oldu gitti. Open Subtitles ولكنّني أخشى بأنّ أيام الشارة والسلاح قد ولّت بالنسبة لي
    Biliyorsun, rozetli ya da rozetsiz, saçmalık bu. Sarcone kadar kötüsün, Malo. Open Subtitles هل تعلم ان الشارة ابدو الشارة هذا مجرد هراء
    Normal memurlar değil, metal rozetli özel korumalar. Open Subtitles ليس الضباط العاديون ، ولكن هؤلاء ذوى الشارات ، تلك التى يحصل عليها الحراس
    rozetli köpek yakalayıcıları. Open Subtitles صائدي كلاب بشارات
    Yani gelişigüzel bir yönergeyi uygulayan rozetli bir bürokrat olduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles تظنني إذاً بيروقراطياً بشارة يتبع بعض القوانين السخيفة
    rozetli herkes korunuyor. Open Subtitles كل واحد يمتلك شاره كذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more