| Kocamın ruh halini etkileyebilecek lafı edebilecek tek kadın var dünyada. | Open Subtitles | هنالك امرأة واحدة التى يجب أن يؤثر كلامها فى مزاج زوجى |
| Tek bir şarkının Peyton'ın ruh halini anında değiştirebildiğini seyirciye aktarabilirim. | Open Subtitles | وأسنطيع أن أخبر المشاهدين كيف أن أغنية واحدة تستطبع تغير مزاج بيتون |
| Onun ruh halini ortaya çıkarmaya çalışıyorum böylece onun için olabilecek en iyi tedaviyi oluşturabilirim. | Open Subtitles | أحاول تقرير حالتها العقلية كي أقرر أفضل مسبب |
| Sanırım ruh halini yakalamayı başarmışım değil mi? | Open Subtitles | أعتقد اننى اعرف مزاجه بنجاح, اليس كذلك ؟ |
| Buraya ruh halini öğrenmeye geldim. | Open Subtitles | جئت للاستفسار عن حالتك العقلية |
| Ancak hormon ve sinirsel seviyeniz, değişken bir ruh halini işaret ediyor. | Open Subtitles | ولكن مستويات هرموناتك وناقلاتك العصبية تشير الى أنك تواجه تقلبات في المزاج |
| - Sakin ol. Yakın ölüm deneyiminin, ruh halini bozmasına izin verme. | Open Subtitles | انت لن تدع تجربه الموت تلك تفسد مزاجك .. |
| Neden sen daha çok içiyorsun, ...can sıkıcı laflar edebiliyorsun, ruh halini değiştiriyorsun? | Open Subtitles | لماذا يجب أن تكون الشخص الذى يشرب كثيرا ؟ الذى يقول أشياء مخزية الذى لديه مزاج واسع متأرجح |
| Bu yolla, beklenmeyen bir kriz anında, askerlerin ruh halini ve verecekleri tepkileri gözlemleyebiliriz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة , يمكننا أن نستفيد من مزاج وتصرفات قواتهم خلال عنصر المفاجئة |
| ve ayrıca istediği zaman terkedebileceği sanıyor bu durumda da ruh halini rahatlatmış oluyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك، تُريدُ الإقلاع عنها، فالحبوب تجعلها في مزاج مُتقلب |
| - Belki de onun ruh halini değiştirebilirsin. | Open Subtitles | ربما بعد عودته يمكنك وضعه في مزاج جيد لأجلي |
| Bak, Başkomiserin kötü ruh halini çarşamba günkü küçük olay yüzünden benden biliyorlar. | Open Subtitles | الكل يلومني على مزاج النقيب الفضيع بسبب شيء صغير حدث في صباح الأربعاء الماضي |
| Öldüğü günkü ruh halini anlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نحاول فهم حالتها العقلية يوم وفاتها. |
| Onun ruh halini ortaya çıkarmaya çalışıyorum böylece onun için olabilecek en iyi tedaviyi oluşturabilirim. | Open Subtitles | أنني أحاول تحديد حالتها العقلية لذا يمكنني أن اضع المنهاج العلاجي الجيد لها |
| Onun ruh halini ortaya çıkarmaya çalışıyorum böylece onun için olabilecek en iyi tedaviyi oluşturabilirim. | Open Subtitles | أنني أحاول تحديد حالتها العقلية لذا يمكنني أن اضع المنهاج العلاجي الجيد لها |
| Demek ki ruh halini o üç saatte başına gelen bir şey bozdu. | Open Subtitles | ذلك يعني ما عكر صفو مزاجه قد حدث خلال هذه الثلاث ساعات |
| Sürekli sağlığını, ruh halini, tansiyonunu takip etmiyorum. | Open Subtitles | ... حسناً .. أنا لا أراقب صحّته بشكل ثابت ... مزاجه ضغط دمّه |
| Gerçek ruh halini ortaya koyacak. | Open Subtitles | -هذا سيساعدني على إظهار حالتك العقلية |
| Bu ruh halini düzeltmelisin, yoksa hiçbir şey yapamayacağız. | Open Subtitles | عليك تحسين هذا المزاج وإلا لن نتمكن من فعل شيء |
| İçinde bulunduğun ruh halini sakinleştirecek ama saçların dökülebilir öyle bir yan etkisi var. | Open Subtitles | سوف يعدل مزاجك لكن " هانوس " لأجل الأعراض |
| İçinde bulunduğun ruh halini sakinleştirecek ama saçların dökülebilir öyle bir yan etkisi var. | Open Subtitles | أنه سيعدل من مزاجكِ لكنه يسبب تساقط الشعر هذا تأثيره الجانبي |
| Gerçek ruh halini ortaya koyacak. | Open Subtitles | ـ أنه يساعد على أظهار حالتكِ العقلية الصحيحة |
| O andaki ruh hâlini hiçbir zaman unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسى ما حييت المشاعر التى أكتنفتنى فى تلك اللحظة |