Muzigin kendi icinde yarattigi koskocaman ruhsal dunya, kaynagini kendi icinden alan bu dunya, maddi fakirligi sona erdirir. | TED | العالم الروحي الكبير الذي تصنعه الموسيقى والكامن داخلها, يقوم بالتغلب على هذا الفقر المادي. |
"ruhsal sıkıntılara karşı saygım yok, bu yüzden ağlayarak bana gelmeyin. | Open Subtitles | أنا ليس لي إحترام للمعاناة العقلية كذلك لا تأتي للرثاء لي |
Zuni'ler, tapınaklarına dönebilmeleri için müzelerin onları geri vermesini istiyor. Böylece, ruhsal amaçlarını yerine getirebilecekler. | TED | لذلك يريد شعب زوني استرجاعهم من المتاحف ليصبح بإمكانهم الذهاب إلى منازل أضرحتهم لإتمام غاياتهم الروحية. |
İnanılmaz yoğun, arındırıcı,ve ruhsal bir deneyim olmalı.-Ben spa kısmını alayım. | Open Subtitles | يفترض أن يكون تجربة روحية شديدة, ومريحة أنا معك في المنتجع |
Böylece birbirimize değer verip zihinsel ve ruhsal güçle birlikte birlikte yaşlanacağız. | Open Subtitles | أننا سنعتني ببعضنا ونعد أننا سنكبر معاً في قوة عقلية و روحية |
Sağlık memuru Şef'in ruhsal durumunun değişmesinin nedeninin kokainin sebep olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | يعتقد الضابط الطبي أن التغير في الحالة النفسية سببه .. تسمم بالكوكايين |
Amatörlerin genellikle üzerinde çalışması gereken şey maçın ruhsal bölümü. | Open Subtitles | الشئ الذي يعمل مع الهواة هو الجزء العقلي من اللعبة |
Bu sabun taşı kuşunun, Tanrı ve atalar arasındaki bu ruhsal aracı ve habercinin, öyküsünü tamamlamak için bana ihtiyacı vardı. | TED | طيرالحجر الأملس هذا وسيط روحي ورسول من الله والأجداد، كان بحاجة لي لمواصلة قصته. |
Ve bence bu ruhsal boşluğun bir evrensel hastalık olmasından dolayıdır. | TED | وأعتقد أنها بسبب الفراغ الروحي وهو مرض كوني. |
Dilerim huzur ve ruhsal barış bir kez daha kalplerimize egemen olur. | Open Subtitles | ربما الصفاء والسلام الروحي يحل مرة أخرى في قلوبنا |
Aferin ona. Belli ki ruhsal yönleri ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | هذا جيد لها انها تجلب لها الجانب الروحي. |
"ruhsal sıkıntılara karşı saygım yok, bu yüzden ağlayarak bana gelmeyin. | Open Subtitles | أنا ليس لي إحترام للمعاناة العقلية كذلك لا تأتي للرثاء لي |
Dalga geçmeyin. Eğer biri sizinle ruhsal bozukluk, anksiyete, depresyon ve intihar düşüncesi hakkında konuşmaya geliyorsa buna saygı duymamız gerekiyor. | TED | لا تمزح. عندما يأتي شخص ما ليحادثك عن الصحة العقلية والقلق والاكتئاب وأفكار الانتحار، نحتاج إلى احترام ذلك. |
Goethe ve Byron gibi romantik yazarlar buna karşı çıkarak, doğal manzaralara ait bir geçmişin ve gizemli ruhsal güçlerin idealleştirilmiş görünümlerini aradılar. | TED | ردًا على ذلك، بحث مؤلفون رومانسيون مثل غوته وبايرون عن رؤى مثالية لماضٍ مليء بالمناظر الطبيعية والقوى الروحية الغامضة. |
Yüzyüze iletişime ihtiyacımız var. Duyarlılığın kareografisini bu ruhsal etkileşimler sayesinde öğreniriz ve yalnızlığımızın yerini dostluk, güven, sadakat ve sevgiye bırakırız. | TED | نحتاج للتفاعل وجهًا لوجه حيث سنتعلم جمالية الإيثار ونخلق تلك الأمور الروحية الحميدة مثل الصداقة والثقة والوفاء والحب التي تخلصنا من وحدتنا. |
O kadar aç kalmak ilginç bir ruhsal yara bıraktı, bulabildiğim her otel büfesini temizliyorum. | TED | ترك الشعوربالجوع ندبة عقلية مثيرة، والذي جعلني أنقض على كل بوفيه أكل أجده، |
Ayrıca mahkeme tecavüz mağdurunun yaşadığı ruhsal sıkıntıyı da göz önüne alacak. | Open Subtitles | بالاضافة إلى الحالة النفسية لعائلة الضحية .. المتعرّضة للاغتصاب تؤخذ بعين الاعتبار |
Bu yüzyılın başındaki karanlık çağlarda ruhsal hastalıklar bir utanç göstergesiydi. | Open Subtitles | في أعوام الظلمة في بداية القرن، كان المرض العقلي مصدر للخجل، |
Bir nebze bile azalmayan bir yalnızlık veya onu azaltacak maddi bir şeyin olmaması karşısındaki acizlik insanı öyle bir ruhsal düzeye çıkartıyor ki... ben orada Tanrı'nın varlığını hissettim. | Open Subtitles | أن تكون مُهان بالخلوة بدون إنحطاط أو شيء جوهري يسمو بك لمستوى روحي |
Bu uzun ve çetin bir kişisel ve ruhsal keşif yolculuğudur. | Open Subtitles | إن العلاج النفسي هو رحلة طويلة شاقة من إكتشاف الذات والروح |
16 yaşında bir kız kendinden çok yaşlı biri ile düzüşüyor ve kendini ruhsal ve cinsel yönden aydınlanmış buluyor. | Open Subtitles | فتاة في الـ 16 من العمر تضاجع رجل أكبر منها في السن و تجد نفسها تتغير روحياً و جنسياً |
ruhsal olarak iki yıl fiziksel olarak ta dört yıl sonra ölmüş olacağım. | Open Subtitles | سأموت عقلياً بعد سنتين وأموت جسدياً بعد أربع |
İnşaat maceradır. Yani gerçek hayattaki macera; ruhsal bir macera değil. | TED | مخاطرة، إنها مخاطرة في الحياة الواقعية، ليست مخاطرة في الروح. |
Tüm yapmam gereken ruhsal önsezi. | Open Subtitles | كل ما علي فله هو الحصول ان بصيرة روحانية |
Her an, zamandaki her olay kendine özgü ruhsal damgası vardır. | Open Subtitles | كُل لحظه ، كُل حدث فى الوقت لهُ بصمةٌ نفسية خاصة. |
ruhsal ve fiziksel korku çeken her... erkeğin yapacağı şeyi. | Open Subtitles | لا يوجد سوي شيئ واحد فقط يستطيع ان يقوم بة الرجل عندما يُعاني من فزعة الروحاني والوجودي |