"ruhunun" - Translation from Turkish to Arabic

• روحك
• روح
• روحه
• الروح
• روحها
• روحكِ
• لروح
• النفس
• للروح
• بروح
• الروحِ
• الرّوح
• لروحك
• بالروح
• أعماقك

Kendin için resim yap. Yarat, çünkü ruhunun yaşaması için gereken bu.
ارسم من اجل نفسك، أبدع، هذا ما يجب أن تفعله روحك لتظل

Yalan söyleyemezsin çünkü her defasına ruhunun bir parçasını daha satmak zorunda kalacaksın.
أنت لا تكذبين, لأن في كل مرة تفعلين ذلك, ستبيعين جزء من روحك

Plütonyumun tabiatını değiştirmenin insanın kötü ruhunun tabiatını değiştirmekten kolay olduğunu söyledi.
من الأسهل أن تفسد البلوتونيوم من أن تفصل روح شريرة من رجل

Bir adamın ruhunun tacını çalıyorsun ve tek özürün basmakalıp duygular mı?
.. تسرق جوهرة تاج روح رجل وعذرك الوحيد مجرد شعور أحمق بالعاطفة؟

Bu onun insan ruhunun kurtulmak olurdu anlamına gelir Yani.
إذاً هذا يعني أنه يجب أن يتخلّص من روحه البشرية

ruhunun neden hâlâ buralarda dolaştığını öğrenmeliyiz, yoksa diğer insanlar da ölecek.
ولكن علينا إكتشاف مالذي يجعل الروح ظاهرة وإلا سوف يموت أناس آخرون

Öldüğünde, zalanga denilen yığının kırılıp ruhunun sonsuzluğa gittiği merasimleri var.
و عندما تفارق الحياة, يقومون بطقوس حيث يقومون بكسر هذه الكومة المسماة زلنغا فتذهب روحها الى الخلود.

Tek bir kara tüyünü bile bırakma, İşareti olarak ruhunun söylediği o yalanın.
لا تترك ريشة سوداء كعلامة على الكذبة التي قالت روحك

Yani ilişki problemin senin ruhunun son kaderinden daha önemli?
إذن فالمشكلة متعلقة بالعلاقات أكثر مما هي متعلقة بمصير روحك النهائي؟

Buraya ruhunun soğukluğunu almak ve kalbindeki ağırlığı atmak için geldin.
تعال هنا لتزيل القشعريرة عن روحك والثقل عن قلبك

Sevgi ruhunun aynasıdır.Aşk yaratılışın dizaynı ile verilen bir hediye.Romantizm ise bambaşka.
العشق حب نسخ في روحك الحب هدية الله لخطة الحياة

Her neyse eski Mısırlılar insanın ruhunun kalbinde kaldığına inanırlar.
على أيّ، يعتقد المصريون أنّ روح الشخص تبقى في قلبه

Arkadaşınızın ruhunun geri dönecek bir bedeni olabilir ama ailemin yok.
روح صديقك ربما لديها جسد تعود إليه لكن عائلتي لا يملكون

Gerçekten de tüm bunlardan babamın ruhunun sorumlu olduğuna inanmamı mı bekliyorsun?
أتريدني حقًّا أن أصدّق أنّ روح أبي هي المسئولة عن تلك الأحداث؟

ruhunun ebedi istirahatı için tespih duasını 12 defa okuyun.
رَدِّدَا الأدعية إثنتي عشرة مرة من أجل راحة روحه الأبدية

Winston'ın yanaklarını almış ama ruhunun daha karmaşık olduğunu hissediyorum.
لديه و جنتا وينستون لكنني أشعر أن روحه معقّدة أكثر

Ve onun ellerini ezberledim, ruhunun halen bedenine bağlı olmasından dolayı minnettarlık duydum.
وحَفِظْتُ يديه، وشعرت بالامتنان الشديد لأن روحه ما تزال في جسده.

Bak, ruhunun derinliklerine inmekten zevk alsam da gitmem lazım.
أحب جدا خوض غمار البحث عن الروح معك علي الذهاب

Şimdi, sormamda sakınca yoksa, Darren, insan ruhunun sabitliğine inanıyor musun?
والآن, أذا جاز لي أن أسال هل تؤمن بخلود الروح البشرية؟

Aksine, kendi gerçekliğinin birden çok biçimini sergiledi - ve ruhunun anlamlarına bizler için birkaç giriş yeri sağladı.
بدلاً من ذلك، فهي قد عرضت إصدارات متعددة من واقعها وأمدتنا ببعض المفاتيح للاطلاع على ما تحتويه روحها.

Sana tanıdık görünmelerinin nedeni büyük ihtimalle ruhunun onlarınkini tanımasıdır.
ربما هُم ينظرون لكِ بالمثل لأنَّ روحكِ تعرَّفت على روحهم

Bu çan, Noel ruhunun mükemmel bir sembolüdür tıpkı benim gibi.
هذا الجرس رمز جميل لروح عيد الميلاد مثلى تماماً

Tek bir yere iyice odaklanarak Jonas buradaki topluluğun temelini oluşturan dayanıklı insan ruhunun içine girdi.
بالإنتظار والتركيز في مكان واحد، نفذ جوناس داخل النفس والروح الإنسانية الكامنة في هذا المجتمع.

Ben ise vebayı, insan ruhunun anlamsız bir şeyi yenebilme özelliği olarak görüyorum.
أرى ان هذا انتصار للروح البشرية ان تكون قادرة على الاهتمام بشيء تافه.

Elleri kerpiçten dolayı çatlaklar içinde olur, sırtı ustabaşının kamçısından dolayı yara içinde kalır, ancak kalbinde Tanrı'nın ruhunun ateşi yanardı.
يداه تكون كثيرة العُقد و مكسوره من تجاويف الأحجار و ظهره متقرحا من سوط الرئيس المتعسف لكن قلبه يحترق بروح الرب الرزاق

Şimdi insan ruhunun araştırmacıları olarak söyleyin bakalım.
يُخبرُني لذا، كطلاب الروحِ الإنسانيِ،

Büyük boşlukta ruhunun bedeninden ayrıldığını gördüm
رأيت تلك الرّوح تُمتص للقبر المٌظلم

ruhunun gerçek yansımasıdır, bu yüzden onları kırmak uğursuzluk getirir.
أنها إنعكاس حقيقي لروحك لهذا كسرها يجلب سوء الحظ

Ona inanıyorum çünkü tatilin gerçek ruhunun o olduğuna inanıyorum.
أعني، أن الأيمان بهِ هو أن تؤمن بالروح الحقيقية للعطل.

Kendi içine baktığını ruhunun olması gereken derinlere kadar indiğini ve hiçbir şey bulamadığını söyle.
ألا إنّك نظرت في أعماقك لحيث يتعيّن تواجد روحك فإذا بك وجدت خواءً، أنبئه بذلك!