"sönük" - Translation from Turkish to Arabic

    • باهتة
        
    • تتضاءل
        
    • كئيبة
        
    • تَخْفتُ
        
    • خافتة
        
    • يضيئون الضوء
        
    • باهته
        
    Pascal'a göre bilimsel bilgi, Tanrı bilgisinin yanında sönük kalmaktadır. TED كانت المعرفة العلمية لدى باسكال باهتة بجانب معرفة الله
    Temas edilen yerlerin hemen yanında sönük ve daire biçiminde bir kaç çıkıntı görebilirsin. Open Subtitles استطعت رؤية أنّ بعض الأخاديد العميقة لها حافة شبه دائرية باهتة قرب نقطة الالتقاء
    Bu gevşek olmak bir katil iblis kıyasla sönük kalır, biliyorum. Open Subtitles إنها تتضاءل مقارنة شيطان قاتل و الخسارة ، أنا أعلم
    Cinsiyet yerine kıyasla sönük kalır, değil mi? Open Subtitles الجنس تتضاءل إلى حد ما في المقارنة ألا تعتقدون ؟
    Bir maliye müfettişinin sönük kariyerinin şafağına yaklaştığını hayal etsene. Open Subtitles تخيلي نفسك عميلة بالوزارة المالية تقتربين من نهاية مذهلة لمهنة كئيبة
    Bir maliye müfettişinin sönük kariyerinin şafağına yaklaştığını hayal etsene. Open Subtitles تخيلي نفسك عميلة بالوزارة المالية تقتربين من نهاية مذهلة لمهنة كئيبة
    "alacakaranlıkta güneş sönük kalır parlak ay ışığı kaplar heryeri" Open Subtitles الشمس تَخْفتُ إلى الغروب تسطع أشعّةُ القمرِ ببطئ بشكل جميل
    Bir yıldız kadar küçük ve sönük görünmesi için Güneş'i bizden ne kadar uzağa taşımak gerektiğini düşün. Open Subtitles تخيل كم يجب علينا أن نحرك الشمس بعيدا لكي نجعلها تبدو صغيرة و خافتة كنجم
    Çeteler yeni üyelerin kabulünde farları sönük olarak dolaşırlar. Open Subtitles انها تحدث طوال الوقت أفراد العصابة يقودون سياراتهم وهم يضيئون الضوء العالي
    Farklılıklarınız ne olursa olsun isyancılar ikinizin yanında sönük kalıyor. Open Subtitles و أيًا كانت إختلافاتكما إنها باهته بالمقارنه مع إختلافتكما مع المتمردين
    Bu Pleiades, 7 kız kardeş. 6 parlak ve bir tane de sönük yıldız gördün mü? Open Subtitles إنها مجموعة "(بليديز)" الملقبة بالأخوات ال7. أترى 6 نجوم براقة ونجمة واحدة باهتة ؟
    Alacakaranlıkta güneş sönük kaldı. Open Subtitles "الشمس أصبحت باهتة" "القمر بدأ يولد"
    Alacakaranlıkta güneş sönük kaldı, parlak ay ışığı kapladı her yeri. Open Subtitles "الشمس أصبحت باهتة" "القمر بدأ يولد"
    Seninki kadar üstün bir güç bile sonsuz yaşam karşısında sönük kalır. Open Subtitles ‏‏لكن حتى القوة العظيمة كقوتك ‏تتضاءل أمام الحياة الأبدية. ‏
    Yanında sönük kalırlar. Open Subtitles هنا تتضاءل المقارنة
    Çok sönük olduğunu düşünmüyorsan tabii. Open Subtitles إلا إذا كنت تظنها كئيبة للغايه
    Pastel bir ton, canlı bir ton ya da sönük bir ton seçebilirsiniz... Open Subtitles خذوا نغمة ثائرة, أو نشيطة, أو كئيبة..
    "alacakaranlıkta güneş sönük kalır parlak ay ışığı kaplar heryeri" Open Subtitles " الشمس تَخْفتُ إلى الغروب تسطع أشعّة القمرِ ببطئ بشكل جميل
    "alacakaranlıkta güneş sönük kalır" Open Subtitles الشمس تَخْفتُ إلى الغروب
    Her ne kadar sönük dursalar da yüksek oranda radyasyon saçıyorlar. Open Subtitles و على الرغم من هذا هي خافتة انها تلقي كميات هائلة من الاشعاع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more