"söylüyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقول
        
    • نخبر
        
    • نخبرك
        
    • نقوله
        
    • نخبركِ
        
    • سنغني
        
    • نقولها
        
    • نكذب
        
    • ونخبرهم
        
    • نغنّي
        
    • ونغني
        
    Ama işin aslı, asıl sır, hepimiz kadınlara cinsel zevklerinin önemsiz olduğunu söylüyoruz. TED لكن الواقع هو السر الحقيقي أننا نقول لها أن رغبتها الجنسية لا تهم.
    Tasarıyı geçirerek, havuz saat süresini uzatarak vatandaşlarımıza, Şehir Meclisi'nin şehrimizi daha iyi bir yer yapmaya kararlı olduğunu söylüyoruz. Open Subtitles بتمرير القانون و تمديد الساعات التي يكون فيها المسبح مفتوح نحن نقول لمواطنينا ان مجلس المدينة عازم على تحسين مدينتنا
    Birbirimize istediğimizi söylüyoruz ama ertesi sabah yine yan yana oluyoruz. Open Subtitles يمكننا ان نقول ما نريده لكن في اليوم التالي نبقى موجودين
    Bu süreç devam ederken, bilgisayara aradığımız yapı türlerini adım adım söylüyoruz. TED فكلما تعمقنا في هذه العملية فإننا نخبر الكمبيوتر تدريجياً أكثر وأكثر عن أنواع التركيبة التي نبحث عنها
    Biz bunu söylüyoruz ki karar vermeden önce daha dikkatli düşün. Open Subtitles نحن نخبرك بهذا .. ..حتى تفكري بالامر بحذر قبل ان تقرري
    - Ona sürekli bunların onun suçu olamayabileceğini söylüyoruz. Open Subtitles نحنوا نحاول ان نقوله يمكن هذي مو كله خطأك
    Her gün işe hazırlanırken biz de aynı şeyi söylüyoruz. Open Subtitles أجـل، إنّنا نقول هذا كلّ يوم لمّا نلبس لباسنا للعمل.
    - Sadece plan yapmak için zamana ihtiyacımız olduğunu söylüyoruz. Open Subtitles نحن فقط نقول أننا بحاجة لمزيد من الوقت لوضع خطة
    Galaksiler birer birer bizden daha uzaklara gidiyorlar. Bu nedenle evrenin hızlandığını söylüyoruz. TED كل مجرة تتسارع مبتعدة عنا أسرع و أسرع. فنحن نقول الكون يتسارع.
    Üniversite yeni lise diye şimdiden söylüyoruz. TED الجامعة هي المدرسة الجديدة، نقول ذلك سلفاً.
    Yani, aslında ona karnındaki bebeğin ihtiyaçlarından bağımsız olarak kendi ihtiyaçlarının önemsiz olduğunu söylüyoruz. TED في الواقع نحن نقول لها أنك لست مهمة بالنسبة لنا حتى ما يحتاجه جنينها ليس ضمن احتياجاتها.
    Hep şunu söylüyoruz: Basit bit görevde insan performans ve hız seviyelerine ne kadar yaklaşabiliriz? Bir sevk aracıyla kutuları taşımak gibi. TED وكنا نقول: الى أي درجة سنستطيع جعله يماثل الإنسان من حيث الأداء والسرعة في المهمات المعتادة، مثل نقل الصناديق ورفعها على الأسطح.
    Bu insanların kötü şeyler yaptığı için hapse gitmeleri gerektiğini söylüyoruz. TED نحن نقول أنهم فعلوا هذه الأشياء الخاطئة وهي أثبتت أن عليهم الذهاب إلى السجن
    Değişen özellik ve seviyede tonlarca farklı nesne olacağını da söylüyoruz. TED نقول أيضاً أنه سيكون هناك حمولات من عناصر أخرى ذات صفات و مستويات مختلفة من الإثارة.
    Bize sorduklarında okumak için veya başka bir sebeple yurtdışında kaldığını söylüyoruz. Open Subtitles حين يسألوننا إننا فقط نقول أنك بقيت هناك لتدرسى شيئاً ما
    52 karo kızı ve ben sana söylüyoruz... Sana ne söylediğimizi biliyor musun? Bitti! Open Subtitles اثنتان وخمسون ملكة حمراء وأنا نقول لك ..
    Yapıp yapamayacaklarımızı söylüyoruz. TED نخبر أنفسنا بما نستطيع أن نفعل وما لانستطيع.
    bir adım daha ileri gidiyoruz: Onlara ne yapabileceklerini söylüyoruz. TED ومن ثم وبخطوة عامة .. نخبرك مالذي يمكنك القيام به حيال ذلك
    Durun. Herkes ikinci bir şansı hak eder. İnsanlara hep bunu söylüyoruz. Open Subtitles انتظري، يستحقّ الجميع فرصةً ثانية و هذا ما نقوله للناس دائماً
    Bugün Clybourne Park Geliştirme Derneği'nden seni görmeye gelen adamın anlattıklarını söylüyoruz. Open Subtitles فقط نخبركِ عن السيد الذي جاء يريدكِ اليوم وهو من أتحاد تحسين 'كليبورن بارك
    Yine şarkı mı söylüyoruz? Open Subtitles هل سنغني مرة أخري؟
    Sen haklısın. Madem hepimiz her zaman söylediğimiz şeyleri tekrar söylüyoruz ben de şunu tekrar söyliyeyim; Open Subtitles نعم، وبما أننا نقول أشياء نقولها دائماً ..أنا سأكرر فقط
    Yabancılara, iş arkadaşlarımıza söylediğimizden daha çok yalan söylüyoruz. TED نكذب على الغرباء أكثر مما نكذب على زملاء العمل.
    Onlara, yazılımın okuma, matematik ve fen alanlarını yapacağını, ama çocuğun motor ve kendine bakma becerilerinden sorumlu olduklarını ve birlikte sosyal duygusal beceriler üzerinde çalışacağımızı söylüyoruz. TED ونخبرهم أن البرنامج قادر على تولي جميع مهام الحساب والقراءة والعلوم، ولكنهم مسؤولون عن تعليم المهارات الفكرية ومهارات مساعدة الذات، ومعاً، يمكننا العمل على تعليم التعاطف الاجتماعي.
    Biz de rap yapıyoruz Aynı zamanda halk şarkıları söylüyoruz Open Subtitles نغنّي الرّاب ونغنّي الأغاني الشّعبيّة
    Şov melodilerini söylüyoruz, toplarla oynuyoruz. TED ونغني عروض الإيقاعات. ونلعب مع الكرات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more