Polis merkezine gelen kadının söylediği şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما قالته تلك المرأة التي جاءت إلى مركز الشرطة |
Evet ama asıl söylediği şey ise "Helikopter senindir Peralta." | Open Subtitles | نعم,لكن ما قالته بالحقيقه هو "ان المروحية لك يا بيرالتا" |
Son söylediği şey elektrikle ilgili sorun olduğuydu. | Open Subtitles | اخر ما قالته كان شيئاً عن تذبذب الكهرباء |
Bazı mühendislerinizin söylediği şey bu. - Blaidd Drwg Proje'si lanetliymiş. | Open Subtitles | هذا ما يقوله بعضٌ من مهندسي المشروع . أن مشروع بلايد دروج ملعون |
Konsantre meditasyon. Doktorun daima söylediği şey bu. | Open Subtitles | .قوة تركيز وتأمل .هذا ما يقوله الدكتور دائما |
Adam 4 yıl sonra komadan çıktı ve karısına ilk söylediği şey "Tüm söylediklerini duydum, senden ayrılacağım" oldu. | Open Subtitles | أستيقظ بعد أربع سنوات وأول شيء قاله لزوجته سمعت كل شيء وأنا ممزق |
Kelimesi kelimesine Chris'in olaydan sonraki sabah bana söylediği şey bu. | Open Subtitles | انها كلمة بعد كلمة ما قاله كريس لي في الصباح التالي |
Fakat tek söylediği şey bu oldu. | Open Subtitles | وهذا كل ما أخبرني به |
Ayrıca bu tam olarak Kate'in söylediği şey, cüceler aralıklarda yaşarlar. | Open Subtitles | وهذا بالضبط ما قالته "كايت"، الأقزام تعيش في الوسطيّة |
Bana son söylediği şey, "İyi maçlar." oldu. | Open Subtitles | وكان آخر ما قالته لي "تمتّع بلعبة جيّدة" |
Ama teyzenin anneme söylediği şey bu değil. | Open Subtitles | ولكن ليس هذا ما قالته خالتكِ لوالدتي. |
Bana söylediği şey tam olarak şöyle. | TED | فكان هذا ما قالته لي بالضبط. |
Laura'nın geçen hafta sana söylediği şey hakkında konuştunuz mu? | Open Subtitles | هل ناقشت ما قالته لك (لورا) في الأسبوع الماضي؟ |
İlginç. söylediği şey buydu. İlginç. | Open Subtitles | مثير ، ذلك ما قالته |
Bazı mühendislerinizin söylediği şey bu. - Blaidd Drwg Proje'si lanetliymiş. | Open Subtitles | هذا ما يقوله بعضٌ من مهندسي المشروع . أن مشروع بلايد دروج ملعون |
Eğer söylediği şey doğruysa artık burada yaşamak zorunda kalmayabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان ما يقوله حقيقة، ربما لا يجب أن تعيشوا يا رفاق هنا بعد الآن. |
Sanıyorum söylediği şey güzel ve hoş bir şekilde seni sevdiği ve geri istediği. | Open Subtitles | أعتقد أن ما يقوله بشكل ساحر ومبهج، هو أنه يحبك ويريد استعادتكِ. |
Doktorun hastaneden çıkarken ilk söylediği şey kendine dikkat etmen gerektiğiydi. | Open Subtitles | أول شيء قاله الطبيب بعد خروجك من المستشفى أن تهوني على نفسك |
Çünkü bize en son söylediği şey eski dostun Carl Porter'la burada görüşeceğiydi. | Open Subtitles | لأن آخر شيء .قاله لنا هو انه عنده اجتماع مع كارل بورتر |
Askerlerimizden birisinden, maske yapımının, tedavisine nasıl etki ettiğini tanımlamasını istedik ve söylediği şey buydu. | TED | طلبنا من أحد أفراد الجيش أن يصف كيف أن صناعة القناع أثرت على علاجه، وهذا ما قاله. |
Fakat tek söylediği şey bu oldu. | Open Subtitles | وهذا كل ما أخبرني به |
Yapacağını söylediği şey bu mu? | Open Subtitles | اولاداً مراهقين هل هذا ما قالت انها سوف تفعله ؟ |