"söylediğimi biliyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أعلم أنني قلت
• اعلم انني قلت
• اعرف انني قلت
• أعلم أنني قلتُ
• وأنا أعلم قلت
• أنا أعلم بأنني
• أدري أنني
• أعرف أنني قلت
• أعرف أني قلت أني
• أعلم أنني أخبرتك
• اعلم اني قلت

Senin ve senin dünyan hakkında bazı şeyler söylediğimi biliyorum. Üzgünüm.
أعلم أنني قلت أشياءً عنكِ و عن عالمك، و أنا آسف

Bunu daha önce çok söylediğimi biliyorum ama evimizdeki küçük bir kıza gerçekten çok korkunç bir şey yapılmış.
أعلم أنني قلت هذا العديد والعديد من المرات من قبل لكن هناك شئ فظيع حدث لفتاة صغيرة في منزلنا

Sana doğru düzgün yaşamam gerektiğini söylediğimi biliyorum ama bu sefer durum farklı.
حسنا، انظر اعلم انني قلت انني اريد ان ابقى مستقيمه, لكن هذا مختلف

Bak, daha açık olmam gerektiğini söylediğimi biliyorum.
. . اعرف انني قلت اني سأكون اكثر تفتحا وكل هذا

Mecbur kalmadıkça, asla güç kullanmayacağımı söylediğimi biliyorum.
أعلم أنني قلتُ إنني لن أستخدم القوة طالما أنتِ ملتزمة

Artık birbirimizi görmememiz gerektiğini söylediğimi biliyorum ama...
وأنا أعلم قلت لك أننا يجب أن لا نرى بعضنا البعض بعد الآن،

Sana sırrını korumanın zor olmadığını söylediğimi biliyorum ama yalandı.
أنا أعلم بأنني قلت أن الإحتفاظ بسرك ليس شئ صعب

İstediğimi söylediğimi biliyorum ama bunun tek sebebi, benden önce onlarca kadın gibi senin tüyler ürperten büyülü... 236 kadın.
.. أدري أنني قلت أريده لأنني وقعت بفخ خطوات إحتيالك على الفتيات الكثيرات

Geçen ay da aynı şeyi söylediğimi biliyorum ama o zaman yalan söylüyordum.
أعرف أنني قلت هذا الشهر الماضي لكنني كنت أكذب

Bak, hızımı kullanmayacağımı söylediğimi biliyorum ama şehir merkezini bisikletle geçmek ne kadar sürüyor, fikrin var mı?
أعرف أني قلت أني لن أستخدم سرعتي لكن هل لديك فكرة كم أستغرق من الوقت للوصول إلى وسط المدينة على دراجة؟

Tamam, sana ne söylediğimi biliyorum ve ben böyle bir şey yapmadım.
،حسناً ، أعلم أنني أخبرتك ذلك .وأنني لم أفعل أي من ذلك

İstediği zaman gelebileceğini söylediğimi biliyorum ama bu konuda bir endişe hissettim.
. . حسنا ,اعلم اني قلت انه مرحب به هنا في اي وقت لكن لديّ بعض القلق حوله

Sessiz insanlardan hoşlandığımı söylediğimi biliyorum ama dilsizlerden değil!
أعلم أنني قلت أحب الفتاة الهادئة ولكن ليس الصامتة

Siyahî insanlar, size daha baskıda olan birçok kötü şeyler söylediğimi biliyorum ama bugün buraya bir barış göreviyle geldim.
أناس سود، أعلم أنني قلت اشياء سيّئة بخصوصكم لكنني أتيت اليوم في مهمة سلمية

Gitmen gerektiğini söylediğimi biliyorum, ama istersen kalabilirsin.
أعلم أنني قلت أنّه عليك الرحيل، لكن يمكنك البقاء إن أردت

Önceden söylediğimi biliyorum ama babam biraz korkutucu bir adamdır.
اسمع, اعلم انني قلت لك ذلك بالفعل ولكن أبي رجل مخيف

Bunu yapmayacağımı söylediğimi biliyorum ama işte buradayım.
اعلم انني قلت لن افعل هذا ولكن ها انا ذا

Evlilik teklifi hazırlamayacağımı söylediğimi biliyorum ama bunun yanında hayatımın geri kalanını seninle geçirmeyi çok istiyorum.
اسمعي اعرف انني قلت انني لن اقوم بعرض زواج كبير قلت ذلك ، انا

Tamam... Yapmayacağımı söylediğimi biliyorum ama siktir et, hadi yapalım.
حسناً، أعلم أنني قلتُ أنه ليس بودّي، لكن تباً، دعنا نفعل ذلك.

Daha önce söylediğimi biliyorum ama...
أعلم أنني قلتُ ذلك سابقاً، لكن

Bak kanıtlamanı söylediğimi biliyorum ama bara geri dönmem lazım.
نظرة، وأنا أعلم قلت لك لإثبات ذلك، لكني حصلت على العودة إلى شريط.

Sürekli bu şehirden gitmek istediğimi söylediğimi biliyorum.
أنا أعلم بأنني دائماً أتحدث عن الخروج من هذه المدينة.

Eretria'yla aramda olanlar hakkında sana yalan söylediğimi biliyorum.
أدري أنني كذبت عليك بشأن ما وقع بيني و(إرتريا).

Senin hakkında epey kötü şey söylediğimi biliyorum.
أعرف أنني قلت الكثير من الأمور السيئة عنك.

Müdahale etmeyeceğimi söylediğimi biliyorum ama Tanrı bir uyarı ateşi açtı ve kızı vaftiz ettirmenin bir yolunu bulmalıyım.
أعرف أني قلت أني لن أتدخل لكن الرب أطلق تحذيراً ويجب ان أجد طريقة لتعميدها

Ally, sana kendini savunmanı söylediğimi biliyorum.
آلي أعلم أنني أخبرتك بأن تعتمدي على نفسك لكن

Arkadaş kalmamız gerektiğini ve seni başka kadınlarla düşünmenin beni rahatsız etmediğini söylediğimi biliyorum ama ediyor.
اسمع اعلم اني قلت لنبقا اصدقاء و ان لا يزعجني ان اراك مع فتاة اخرى لكن انه يزعجني