"söylediğin zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما تقولين
        
    • عندما قلت
        
    • عندما تقول
        
    • عندما أخبرته
        
    • عندما أخبرتني
        
    • عندما أخبرتها
        
    • أخبرتني فيها
        
    Bişeyleri anlamadığımı söylediğin zaman kendimi bir pislik gibi hissediyorum. Open Subtitles ينتابني شعور سئ عندما تقولين لي أني لا أفهم الأشياء
    Sen bu tür şeyler söylediğin zaman buna boş verebiliyorum. Open Subtitles عندما تقولين شيئا كهذا ، يمكنني أن أتجاهله
    Az önce, bunu söylediğin zaman içindeydin, fakat artık içinde değilsin, artık içinde değilsin, artık içinde değilsin. Open Subtitles كنت آنذاك فحسب، عندما قلت ما قلته، ولكنك لست فيه الآن، أنت لست فيه الآن، أنت لست فيه الآن.
    - Hey. Bana futbol oynamamı söylediğin zaman tek bir dakikasından bile zevk alsan o tek dakika hiç denememenden daha iyidir demiştin. Open Subtitles هل تذكر عندما قلت لي ان اذهب للعب الكرة و قلت لي ان احببتها لدقيقة واحدة
    Öyle söylediğin zaman kalbim daha hızlı atıyor. Open Subtitles قلبي ينبض بسرعة عندما تقول هذا ليّ، حقًا ينبض بسرعة!
    Çünkü sen ona küpeleri söylediğin zaman, seni dinlemedi bile. Open Subtitles كما لو أنه يسمعني لأنّك عندما أخبرته بشأن الأقراط لم ترمش عيناه حتى
    Şey sen bana silahın yerini bildiğini sandığını söylediğin zaman Open Subtitles حسن ، عندما أخبرتني أنك تعتقدين أنك تعرفين مكان المسدس
    Yalan söylediğin zaman hep bu şekilde gülümsüyorsun. Open Subtitles أنتِ تضحكين دائماً هكذا عندما تقولين كذبه
    Bir . Sen sen söylediğin zaman olacak , silah geri Open Subtitles الأول، عندما تقولين بأنكِ ستعودين مع أسلحة
    Onlara söylediğin zaman senin hakkındaki görüşleri değişecek. Open Subtitles عندما تقولين لهم سوف يغير ذلك الطريقة التي ينظرون بها لكِ
    Sen ismini söylediğin zaman, hep kulağa garip gelir. Open Subtitles دائمًا يبدو الأمر غريباً عندما تقولين اسمك.
    Bunu söylediğin zaman nasıl pırıldadığına bir bak. Open Subtitles انظري إلى مدى تألقكِ عندما تقولين هذا
    Sadece bana karşı duygularını söylediğin zaman eğer benimle olsaydın sanki her şey daha iyi olacakmış gibi! Open Subtitles أتعرف عندما قلت أن لديك هذه المشاعر تجاهي إن كنت معي سيكون كل شيئ بخير؟
    Çünkü şu bakire olmakla ilgili şeyi söylediğin zaman gülmek üzereydim. Open Subtitles لانك عندما قلت انك كنت عذراء توجب علي ان اضحك
    Peki ya hafızanın silinmesini istemediğin için sağlıklı beslenmem gerektiğini söylediğin zaman? Open Subtitles ماذا عن قولكَ عندما قلت يجب أن أتناول الطعام الصحي لأنّك لا تريد أن يتم مسح ذاكرتك؟
    Roma'nın onu ayartacağını söylediğin zaman kızımdan bahsettiğini bilmiyordum. Open Subtitles عندما قلت أن "تٌغويه روما" لم أكن اعنى إبنتي
    Böyle şeyler söylediğin zaman, ne yapmaya çalışıyorsun? Open Subtitles عندما تقول أشياء كهذه ماذا تفعل ؟
    Yani sen "arabada kal" veya "o karışmayacak" gibi şeyler söylediğin zaman seni dinliyor. Open Subtitles إذن عندما تقول أشياء مثل أنّي لا "أغمز" أو "أبقى بالسيارة"، فهو يصغي
    Ve kız arkadaşına kaydığını ona söylediğin zaman gülüşü hala aydınlatacak mı? Open Subtitles وهل أضاءت ابتسامته المكان، عندما أخبرته أنّكَ تقيم علاقةً مع صديقته.
    Seni rahat bırakmasını söylediğin zaman mı? Open Subtitles تقصد عندما أخبرته بأن يترك قضيتك؟
    Beni özleyeceğini söylediğin zaman ne kastettin? Open Subtitles ماذا قصدت عندما أخبرتني أنك ستشتاقين لي؟
    Evleneceğini söylediğin zaman annen ne dedi? Open Subtitles ماذا قالت أمك عندما أخبرتها أنك ستتزوّج ؟
    Bana 150 milyon değerinde olduğunu söylediğin zaman da mı? Open Subtitles و ماذا عن المرة التي أخبرتني فيها أنك تساوي 150 مليون دولار؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more