Cidden mi, çok komik çünkü birisi burada olduğunu söyledi bana. | Open Subtitles | حقا؟ ذلك غريب فقد قال لي أحدهم أنه من هذه الطريق |
Bir meslektaşım bir defasında şunu söyledi, "Bana çocukları sevmem için para vermiyorlar. | TED | زميل قال لي في مرة من المرات "لا يدفعون لي كي أحب الطلاب |
Seni harika bulduğunu kendisi söyledi bana. | Open Subtitles | لقد أخبرني بنفسه هو يعتقد أنك نوعه محبوب |
Müzedeki adam onu kutsanmış toprağa gömmediklerini söyledi bana. | Open Subtitles | لقد أخبرني الرجل الذي يعمل بالمتحف بأنهم لم يدفنوه بأرض مقدّسة |
İlaç tedavisinde olması gerekiyordu. İlaç tedavisinde olduğunu söyledi bana. | Open Subtitles | يفترض أن يتناول دواءه، أخبرني أنه يتناول دواءه |
İnsan kaderini okuyan ruhlar, her şeyi söyledi bana. | Open Subtitles | لقد قالت لي الأرواح التي تعلم عن مصير البشر: |
Eve döndüğünde arkadaşının yaralandığını söyledi bana. | Open Subtitles | عندما عاد للمنزل أخبرني أن صديقك قد تأذى |
Adam sayı yapamayacağımı söyledi. Bana beyaz piç dedi. | Open Subtitles | قال لي ذاك الشخص بانه لا يمكنني التسجيل و سماني بالأحمق الملعون |
Adam sayı yapamayacağımı söyledi. Bana beyaz piç dedi. | Open Subtitles | قال لي ذاك الشخص بانه لا يمكنني التسجيل و سماني بالأحمق الملعون |
Daha önce bahsettiğim yeni ürün vardı ya onun için, gelecek hafta onay çıkacağını söyledi bana. | Open Subtitles | قال لي سوف المصادر موافقة على المنتج الجديد الأسبوع المقبل. |
Ölmeden önce, sanırım iletmemi istediği bir şey söyledi bana. | Open Subtitles | قبل ان يموت , قال لي شيئاً أظن ارادني ان اقوله لجميع |
Dünyayı değiştirebileceğimizi söyledi bana. | Open Subtitles | قال لي أنه بإمكاننا إحداث تغيير حقيقي في العالم. |
Fotoğraflarla ilgili tehditler söylediğinizi söyledi bana. | Open Subtitles | لقد قال لي أنك أقدمت على تهديده بإستخدام صور |
Aramızda kalsın, senin çok cesur olduğunu söyledi bana. | Open Subtitles | هل أخبرك سراً؟ لقد أخبرني أنك شجاعة جداً |
Bunu yapmaması gerektiğini söyledi bana. | Open Subtitles | لقد أخبرني بأنه لم ينبغي عليها ان تعرف بأمرنا |
O söyledi bana. Sanırım anne istiyor. Bu saçmalık. | Open Subtitles | لقد أخبرني بذلك أعتقد أنّه بحاجة إلى أم |
..bir kız arkadaş bulamadığını söyledi bana. | Open Subtitles | .. أخبرني أنه يجد صعوبة في مصاحبة الفتيات |
İşten kovulduğunu söyledi bana ama nedenini söylemiyor. | Open Subtitles | أخبرني أنه مسرح من الخدمة لكنه لم يقل لماذا |
Okulundaki tek siyahi çocuğun kendisi olduğunu söyledi bana. | Open Subtitles | أخبرني أنه الولد الأسمر الوحيد في مدرسته |
İki ayrı hemşire senin içine şeytan girdiğini söyledi bana. | Open Subtitles | قالت لي ممرضتان أن استخرج منكِ الجن الذي عليكِ |
24 saatten az bir süre içinde bilmek istediğim her şeyi söyledi bana. | Open Subtitles | في أقل من 24 ساعة قالت لي كل شيء أريد أن أعرفه |
Gu, bu kilisenin batı koruması altında olduğu söyledi bana. | Open Subtitles | "جو" أخبرني أن الكنيسة تحت الحماية الغربية. |
Bir şey söyledi bana. | Open Subtitles | لقد اخبرني بشيء ما |