| Jim, kim olduğunu Söyledim sana... American Express'in başkan yardımcısı. | Open Subtitles | جيم لقد أخبرتك من هو إنه نائب مدير أميريكان أكسبريس |
| Şimdi olmaz dostum. Üzgün olduğumu söyledim. Sana yardım edemem, tamam mı? | Open Subtitles | ليس الآن يا صاح، لقد أخبرتك أنا آسف، لا يمكنني مساعدتك، إتفقنا؟ |
| Kaç kere Söyledim sana şu lanet kapıyı kilitle diye? | Open Subtitles | كم من المرات قلت لك أن تغلق هذا الباب اللعين |
| Söyledim sana, gidemem. Kapımın eşiğinde Nulty adlı bir bohça duruyor ve polis olduğunu çaktırmamaya çalışıyor. | Open Subtitles | قلت لك لا استطيع, هناك مجموعة تراقب بيتى اسمهم عصابة |
| - Kendini incitme. - Sana söyledim, sana da söyledim. | Open Subtitles | لا تؤذي نفسك لقد اخبرتك ، و اخبرتك أيضاً |
| Sana nerede olduğunu söyledim. Sana dediğim gibi yap ve güven içinde evine dön. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بمكانه، أفعل ما أخبرتك بهِ، وسوف تعود إلى المنزل بأمان. |
| Sana nerede olduğunu söyledim. Sana dediğim gibi yap ve güven içinde evine dön. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بمكانه، أفعل ما أخبرتك بهِ، وسوف تعود إلى المنزل بأمان. |
| Onlarca kez Söyledim sana, bütün elbiseleri beleşten kapatıyor. | Open Subtitles | لقد أخبرتك مرارا وتكرارا إنها تحصل على هذه الأشياء بتخفيض |
| Söyledim sana. Gittiğim yeri göremezsem... | Open Subtitles | لقد أخبرتك , أنه إذا لم اري إلي أين ذاهب |
| Şirket bana dalgaları gözetlemem için ödeme yapıyor, Söyledim sana. | Open Subtitles | الشركة تدفع لي لكي أقيس قوة اصطدام الأمواج، لقد أخبرتك بذلك |
| Zaten Söyledim sana, onun mağarası nerede bilmiyorum! | Open Subtitles | لقد أخبرتك بـ الفعل ، أنني لا أعلم أين مخبئه |
| Söyledim sana. Sadece 1 saat önce geldim. Onu hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد قلت لك إننى قد جئت منذ ساعة فقط . إننى لم أراه |
| Nerede olursa olsun beni aramanı istemediğimi Söyledim sana. Özellikle de şimdi. | Open Subtitles | لقد قلت لك ألا تتصل بى فى اى مكان ,وبالأخص الآن |
| Söyledim sana, sen adam olmazsın. | Open Subtitles | قد قلت لك, أنك لن تكون رجلا بمعنى الكلمة. |
| Bin kere Söyledim sana Paco, ben sana öğreteceğim. | Open Subtitles | لقد قلت لك مائة مرة , أيُها الأحمق . ساُعلمك |
| Bana danışmadan büyük ödemeler yapmamanı kaç kez Söyledim sana. | Open Subtitles | لقد اخبرتك سابقا ان لا تقومي باي شراء باهظ من غير استشارتي |
| Bu bir sırdı. Elimden geldiğince erken Söyledim sana. | Open Subtitles | لقد كـان سرّاً قلت لكِ بأسرع مـا يمكنني |
| Bak, Söyledim sana. Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | إنظري، لقد أخبرتكِ انه ليس عليكِ القلق بشأني |
| Söyledim sana, 72 saat boyunca seninle takılamam. | Open Subtitles | أخبرتك أنني لا أستطيع التسكع معك لـ72 ساعة |
| Söyledim sana, gidip kendini bir kontrol ettirmelisin, tatlım. Olmaz. | Open Subtitles | أنظرى , أخبرتك أنه يجب أن تخضعى للفحص , عزيزتى |
| Söyledim sana. Kalite teslim ediyorum. Bu işler zaman alır. | Open Subtitles | . قلتُ لك ، أنا اُهتم بالجودة هذه الأشياء تستغرق وقتاً |
| Söyledim sana, onca yolu ölmek için gelmedik. | Open Subtitles | قلتُ لكَ, إننا لمْ نأتِ كل هذه المسافة لنموت هنا |
| Söyledim sana. Git şimdi. | Open Subtitles | لست (روني)، وقد أخبرتك بهذا والان ابتعدي عني. |
| Hayır, sana söyledim. Sana ulaşmaya falan çalışmıyordum. | Open Subtitles | كلا، أخبرتُكَ بأنني لم أكن أحاول الوصول إليك |
| Endişelenme, Zohan. Söyledim sana, seni tanımazlar. | Open Subtitles | لا تقلق يا (زوهّان) فلن يُلاحظك احد |
| Söyledim sana, bir şey yok. | Open Subtitles | أترين ؟ , قلتِ لكِ لا بأس |
| Şimdi beni bırak, adamım! Bilmek istediklerini Söyledim sana. | Open Subtitles | والآن، أطلق سراحي يا رجل فقد أخبرتك بما تريد |
| Brad, lütfen beni arama. Söyledim sana! | Open Subtitles | براد من فضلك توقف عن مهاتفتى |