"söylememe izin verin" - Translation from Turkish to Arabic

    • دعني أخبرك
        
    • دعوني أقول
        
    • اسمحوا لي أن أقول
        
    • دعني أقول
        
    • دعوني أخبركم
        
    • لي بالقول
        
    • ودعوني
        
    Ve şayan, şunu söylememe izin verin bu beni hayal kırıklığına uğratmadı. Open Subtitles وميسي , دعني أخبرك ذلك الشيء لم يخيب أملي في قطعة واحدة
    söylememe izin verin. Bunu sizden istemek zorunda olmak benim için utanç verici. Open Subtitles دعني أخبرك, يُحرجني أن أطلب منك هذا الشئ
    Ama önce şunu söylememe izin verin, çoğunuz beni uzun zamandır tanıyorsunuz. Open Subtitles لكن قبل ذلك دعوني أقول هذا الكثير منكم يعرفني منذ زمن بعيد
    Sözlerimi bitirirken şunu söylememe izin verin, Afrika'yı sadece genç Afrikalılar iyi bir yere getirebilir. TED لذا و في الختام دعوني أقول أن الوحيدين القادرين على إصلاح إفريقيا هم موهوبوا إفريقيا اليافعين.
    Aaa... önce benim size bir şey söylememe izin verin. Open Subtitles حسنا، في الواقع، اسمحوا لي أن أقول شيئا أولا هنا.
    İlk olarak böyle olması gerektiği için üzgün olduğumu söylememe izin verin. Open Subtitles في البداية ، دعني أقول لك بأني أسفة لجعلك تمر بكل هذا.
    Yavaşça! Burada neler olduğunu söylememe izin verin. Neler olduğunu söylememe izin verin. Open Subtitles سأخبركم مالذي يجري هنا دعوني أخبركم مالذي يجري
    Ama şunu söylememe izin verin Bay Goldschmidt. Open Subtitles ولكن دعني أخبرك يا سيد غولدشميت
    Meksika kartellerinin bir şöhreti olduğunu biliyorum ama söylememe izin verin, Kentuckyli köylülerin de vardır. Open Subtitles أفهم أن الشركات المكسيكية لها سمعتها ولكن دعني أخبرك بشيء وكذلك متعصبي " كنتاكي " البيض لهم سمعة
    - Ne kadar riskli olduğunu tartışmaya başlamadan önce zamanımızın kısıtlı olduğunu söylememe izin verin. Open Subtitles -وقبل أن تجادلني حول خطورة الأمر دعني أخبرك بأنه لا يوجد الكثير من الوقت
    Nasıl başladığını söylememe izin verin bari. Open Subtitles دعني أخبرك كيف تبدأ فقط.
    Size bir şey söylememe izin verin. Şuna bakın. O bir serseri. Open Subtitles دعني أخبرك شيئاُ أنظر إلية
    Sesimi kaybetme riskine karşı bir şey daha söylememe izin verin. Open Subtitles بمخاطرة فقدان صوتي... دعوني أقول شيئاً واحداً... :
    söylememe izin verin, bu okula benden önce Dr. King adı verilebilir. Open Subtitles دعوني أقول ، أنني أؤيد تسمية المدرسة بإسم د. (كينغ)
    Bir şey söylememe izin verin. Open Subtitles دعوني أقول شيئاً فحسب
    Ama söylememe izin verin. Open Subtitles ولكن اسمحوا لي أن أقول لك شيئا. أعدكم بذلك.
    Hiç kelime oyunu yapmadan şunu söylememe izin verin eşime her zaman sadık kaldım. Open Subtitles لذا اسمحوا لي أن أقول دون مواربة لقد كنت دائما مؤمن بزوجتي
    Ve dünyadaki en iyi ortaokula sahip olduğumuzda, söylememe izin verin, bu sistemden fışkıran en iyi çocuklara sahip olacağız. TED وعندما تمتلك أفضل مدارس في العالم, سنحصل على أفضل أطفال من هذا النظام التعليمي, دعني أقول لك.
    çünkü söylememe izin verin, terlemekten nefret ederim. Her şeyi mahvediyor... Open Subtitles لأنه دعوني أخبركم أنا لا أكره الأعراق أنا أدمرها فقط
    Burada bu kadar mutlu yüz görmek beni nasıl mutlu ediyor, söylememe izin verin. Open Subtitles اسمحوا لي بالقول يا له من شيء رائع رؤية الكثير من الوجوه المبتسمة هنا
    Ve söylememe izin verin, mısır her şeyde var. TED ودعوني اخبركم ان الذرة تتواجد في كل شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more