"söylememelisin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تخبري
        
    • يجب أن تخبر
        
    • تخبريهم
        
    • يجب أن تقول
        
    • عليك قول
        
    • يجب ألا تخبر
        
    • يجب عليك أن تقول
        
    • ينبغي أن تقولي
        
    • لا يمكنك قول
        
    • عليك ألا تقول
        
    • أن لا تقول
        
    • تستطيعين إخبار
        
    Hakikat şu ki, Fanny, ama bu aramızda kalmalı, kimseye söylememelisin. Open Subtitles الحقيقة يا فاني و هذا سر بيننا يجب أن لا تخبري أحد
    Diyetisyenime söylememelisin. Al, biraz daha ye. Open Subtitles لا تستطيعين بأن تخبري أخصائية التغذية الخاصة بي ، تذوقي هذا قليلاً
    Kimseye söylememelisin. Bunu istemez. Open Subtitles لا يجب أن تخبر أحداً فهو لا يريد هذا
    Rae, ben bunu düşündüm ve bence söylememelisin. Open Subtitles راي, لقد فكرت في الامر لا أعتقد عليك ان تخبريهم
    Taran, görmek üzere olduğun şeyi hiçkimseye söylememelisin. Open Subtitles وهو ما سوف تراها الأن؟ لا يجب أن تقول إلى أحد
    Başkalarını geren sözcükler söylememelisin. Open Subtitles ليس مُفترض عليك قول كلمات قد تدفع الأشخاص للهلع.
    Aklında çok iyi tutmalısın ve kesinlikle kimseye söylememelisin. Open Subtitles و يجب أن تتذكريه جيدا، جيدا و لا تخبري أحدا ما قلته
    Fakat kimse gittiğimi görmemeli ve sen de kimseye söylememelisin. Open Subtitles ولكن لا يجب أن يشاهدني أحد أغادر ويجب ألا تخبري أحدٌ برحيلي.
    Söylersem, kimseye söylememelisin. Open Subtitles إن أخبرتك فلا يمكنك أن تخبري أحداً
    Bir Asyalı'ya hata yaptığını söylememelisin. Open Subtitles لا تستطيعي أن تخبري اسيوي انه ارتكب خطأ
    Randy'ye söylememelisin. Julie'ye bile söylememelisin. Randy bilmiyor mu? Open Subtitles لا يمكنكِ أن تخبري (راندي) ولا يمكنكِ أن تخبري(جولي)
    - Kimseye söylememelisin ama. - Söylemem. Open Subtitles أحد تخبري أن يمكن لا
    Kimseye söylememelisin. Bunu istemez. Open Subtitles لا يجب أن تخبر أحداً فهو لا يريد هذا
    Bunu ona benim verdiğimi kimseye söylememelisin. Open Subtitles لا يجب أن تخبر أحد أنني من أعطيتهم لك.
    Doktor bu gece gördüğün şeyi kimseye söylememelisin. Open Subtitles دكتور... لا يجب أن تخبر أحدا بما شاهدته هذا المساء.
    Belki onlara hamile bir bakire olduğunu söylememelisin. Open Subtitles ربما عليك ألا تخبريهم أنك عذراء حامل
    Bana böyle şeyler söylememelisin. Open Subtitles -لا يجب أن تقول أشياءا كهذه لى -ماذا أقول اذن ؟
    Senden hoşlanmamı istiyorsan böyle şeyler söylememelisin. Open Subtitles لو كنت تريد محبتى, فلا يجب عليك قول هذا
    İnsanlara telesekreterden evde olmadığını söylememelisin. Open Subtitles يجب ألا تخبر الناس أنك لست بالبيت على آلة الرد
    Bir şeyler söylemek istemiyorsan söylememelisin. Open Subtitles لا أعتقد أنه يجب عليك أن تقول شيئا اذا كنت لا تريد فعل ذلك
    O adı asla bir tiyatroda söylememelisin. Open Subtitles لا ينبغي أن تقولي ذلك الإسم في المسرح أبدا
    Bunları belediye başkanına söylememelisin. Open Subtitles لا يمكنك قول ذلك للعمدة.
    İnsanlar senin hakkında kötü şeyler söyleyebilirler ama sen asla kendi hakkında kötü şeyler söylememelisin. Open Subtitles سوف أشرح ذلك الناس قد يقولون أشياء سيئة عنك لكن يجب عليك ألا تقول أشياء سيئة عن نفسك
    Bilirsin, gerçekten böyle şeyler söylememelisin. Open Subtitles تعلم, من المفترض أن لا تقول أشياء كهذه.
    Tabii Gallagher'a da söylememelisin. İşimi kaybederim. Open Subtitles وبالتأكيد لا تستطيعين إخبار (كاليجر) سأفقد عملى إن حدث ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more