| Çünkü sakatlandı ve kimseye söylemeyecek ve oyundan çıkmayacak. | Open Subtitles | لأنه يتألم ، و لن يخبر أحدا بذلك و هو لا يريد الخروج |
| Beni babası gibi sevmeye başlayınca... burada bulunduğunu kimseye söylemeyecek. | Open Subtitles | عندما يحبني مثل أب لن يخبر أي واحد بأنه كان هنا |
| Sadece Charlie size bildiklerini söylemeyecek sıkı ağızlı bir piçtir. | Open Subtitles | تشارلي هو الوحيد الذي لن يقول لك أين مكان البقيه من أصحابه |
| Evet, ama karısını görene kadar hiçbirşey söylemeyecek. | Open Subtitles | أجل، لكنّه سيقول أيّ شيء الآن ليرى زوجته |
| Bunların hiç birini söylemeyecek çünkü çatlak bir suçlu değil. | Open Subtitles | هي لن تقول أياً من ذلك لأنها ليست مجنونة إجراماً |
| - Sizi oraya çıkartırsam doğruyu söylemeyecek misiniz? | Open Subtitles | أنتى لن تقولى الحقيقة اذا وضعتك على المنصة؟ أنا لا أعرف ما هى الحقيقة |
| Beni babası gibi sevmeye başlayınca... burada bulunduğunu kimseye söylemeyecek. | Open Subtitles | عندما يحبني مثل أب لن يخبر أي واحد بأنه كان هنا |
| Kimse eve gitmeyecek. Kimse gittiğimizi söylemeyecek. | Open Subtitles | لا أحد يذهب إلي البيت لا أحد يخبر أي أحد أننا سنغادر |
| Neden mi? İçimizde hiç kimse bununla ilgili kimseye bir şey söylemeyecek. | Open Subtitles | أتعلم السبب، لأنّ أحدنا لن يخبر شيئاً بشأن الأمر، |
| İznim olmadan Alex bir şey söylemeyecek dedim. | Open Subtitles | لقد قلت لك بأن أليكس لن يقول أي شيء بدون أذني |
| Tabii hiçbir şey söylemeyecek, çünkü söyleyebileceğini düşünemiyor. | Open Subtitles | وبالطبع, لن يقول أي شيء, لأنه يشعر بأنه لا يستطيع |
| Bir daha hiç kimse sana hayatını nasıl yaşayacağını söylemeyecek. | Open Subtitles | ولا احد سيقول لكِ كيف تعيشين حياتكِ بعد الآن. |
| Hiç kimse yardımcı olacak bir şey söylemeyecek mi? | Open Subtitles | هل اي احد سيقول لي شيئ ليساعدني؟ |
| - Bunu söyleyemem, efendim. - Yani söylemeyecek misin? | Open Subtitles | لا استطيع ان اقول لك تعني انك لن تقول لي |
| Hayır. Artık ne yapacağımı söylemeyeceksin. Kimse söylemeyecek. | Open Subtitles | لا, لن تقول لي ما الذي أفعله بعد الآن و لا أحد آخر أيضا. |
| Bir tane. Bana şu kehanette ne yazdığını söylemeyecek misiniz? | Open Subtitles | ألن تقولى لى ماذا تقول النبؤه ؟ |
| Evet, bana söyleyecek misin, söylemeyecek misin? | Open Subtitles | حسناً، هل أنت ستخبريني أَو لا؟ |
| Yeni eserimizle ilgili ne düşündüğünüzü söylemeyecek misiniz? | Open Subtitles | ألن تقومي بإخباري عن رأيك في إنتاجنا القليل؟ |
| Planınız nedir, nereye gittiğimizi bana söylemeyecek misin? | Open Subtitles | لن تخبرني ما هي الخطة, إلى أين نحن ذاهبون؟ |
| Beni buradan çıkartanın kim olduğunu gerçekten bana söylemeyecek misiniz? | Open Subtitles | حقّاً لن تخبريني من دفع لي الكفالة؟ |
| Kız arkadaşına çenesini kapamasını söyleyecek misin söylemeyecek misin? | Open Subtitles | هل ستخبر صديقتك ان تغلق فمها ام لا |
| Gerçekten bana neler döndüğünü söylemeyecek misin? | Open Subtitles | أنتِ لم تكوني ستخبرينني حقاً بشأن إختبار الحمل؟ |
| Will ve Diane'e hiçbir sey söylemeyecek. | Open Subtitles | تحدثتُ مع سيث دي لوكا ولن يقول أي شيء لويل أو دايان |
| Kimse bir şey düşünmeyecek ve söylemeyecek. | Open Subtitles | لن يظن أحد و لن يقول أحد شيئاً |
| Diğer kızların yerini sana asla söylemeyecek. | Open Subtitles | لن يخبرك أبداًَ بمكان الفتيات المساكين |
| O bize söylemeyecek, bu yüzden senin söylemen lazım. | Open Subtitles | انه لا اقول ستعمل لنا، و لذلك أنت في حاجة إليها. |