"söylemeyecektim" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم أكن سأقول
        
    • لم اكن ساقول
        
    • ما كُنْتُ سأَقُولُ
        
    • أرد قول
        
    • اريد ان اقول
        
    • أكن سأخبر
        
    • ألا أقول
        
    • متى كنت ستخبرني أنها عرِفت
        
    • لم أكن لأقول
        
    • لم أرد أن أقول
        
    Dürüst olmak gerekirse, Linds hiç bir şey söylemeyecektim ama artık dayanamıyorum. Open Subtitles لم أكن سأقول أي شئ لكن لن أستطيع تقبل هذا بعد الآن
    - Sanırım sana güvenmeliyim. - Bunu söylemeyecektim. Open Subtitles أعتقد أننى مضطر لأن أثق بك لم أكن سأقول هذا
    - Ben hiç birşey söylemeyecektim. Open Subtitles لم اكن ساقول اى شىء
    - Bir şey söylemeyecektim ama evet. - Evet. Open Subtitles أنا ما كُنْتُ سأَقُولُ أيّ شئَ، لكن، نعم.
    Aslında söylemeyecektim ama artık acı çekmeni istiyorum. Open Subtitles لم أرد قول شيئ ولكن الآن، أريد منك أن تتعذب
    Aslında kimseye bir şey söylemeyecektim çünkü birinin benimle dalga geçtiğini falan düşünüyordum. Open Subtitles لم اكن اريد ان اقول شيء ولكن لانني ظننت ان احد ما يمزح معي
    Kimseye söylemeyecektim. Open Subtitles لم أكن سأخبر أحداً بهذا
    - Bir şey söylemeyecektim ama... - "Çok geç" demekle neyi kastediyorsun? Open Subtitles ... لقد عاهدت نفسى ألا أقول شيئاً - ماذا تعنين بأنة فات الأوان ؟
    Bir şey söylemeyecektim ama ağzını açmadığını görünce, dayanamadım. Open Subtitles لم أكن لأقول أي شيء، لكنني رأيت أنه لم يكن سيفتح فمه
    Bunu sana söylemeyecektim ama neyse, dur sana göstereyim. Open Subtitles ـ لم أرد أن أقول لكي عن هذا الموضوع ولكن مهمايكن تعالي سأريكي
    Birşey söylemeyecektim ama, önce dönüp sonra yakalaman gerekiyor. Open Subtitles لم أكن سأقول أي شيء و لكن عليك أن تدور من المحور و تمسك
    Bir şey söylemeyecektim ama balkabağı turtasını yemek saymak oldukça zor. Open Subtitles لم أكن سأقول شيء لكن من الصعب جدا عمل وجبة من حشوة فطيرة اليقطين
    Hiçbir şey söylemeyecektim ama üstüne çok fazla gidiyorsun. Open Subtitles إذا لم يقم بالتحسين من نفسه حسناً, لم أكن سأقول شيئاً ولكنك تتصرفين بقسوة شديدة عليه
    Hayır, bir şey söylemeyecektim. Open Subtitles لا،لا لم اكن ساقول اي شيء
    Hiçbir şey söylemeyecektim, Open Subtitles حسنٌ, لم اكن ساقول اي شيء,
    Bak Shel, bunu daha önce söylemeyecektim ama... burası sahiden çok pejmürde. Open Subtitles حَسَناً. تَعْرفُ، شيل، أنا ما كُنْتُ سأَقُولُ هذا قبل ذلك، لكن هذا رخيصُ جداً.
    Bunu da söylemeyecektim. Open Subtitles أنا ما كُنْتُ سأَقُولُ ذلك ايضا.
    Hiçbir şey söylemeyecektim fakat pis kokular almaya başladım. Open Subtitles ولم أرد قول أي شئ، لكنني بدأت أشم القذارة
    Hiçbir şey söylemeyecektim. Open Subtitles وأنا لم أرد قول أي شئ
    -Kendini kaybediyorsun ve birşey söylemeyecektim. Open Subtitles لقد تجاوزتي حدودك وانا لم اكن اريد ان اقول اي شيء في الاصل
    Cimri olduğumu düşünürsün diye söylemeyecektim ama sana aldığım sodaları toplasaydık havuz doldurmaya yetmez ama küveti fazlasıyla doldururdu. Open Subtitles لم اكن اريد ان اقول هذا حتى لا ابدو بخيلاً ولكن ان كنا سوف نجمع الصودا اللتى اشتريت لك قد لا تملأ حوض سباحة ، ولكن انها أكثر من كافية لملء حوض الاستحمام.
    Jenny'e Rachel'ı söylemeyecektim ama söyledim. Open Subtitles -لكنّكَ لم تفعل . ولم أكن سأخبر (جيني) بشأن (رايتشل)، لكنّي فعلت.
    Jenny'e Rachel'ı söylemeyecektim ama söyledim. Open Subtitles ولم أكن سأخبر (جيني) بشأن (رايتشل)، لكنّي فعلت.
    - Bir şey söylemeyecektim ama... - "Çok geç" demekle neyi kastediyorsun? Open Subtitles ... لقد عاهدت نفسى ألا أقول شيئاً - ماذا تعنين بأنة فات الأوان ؟
    - Bir şey söylemeyecektim ama... - "Çok geç" demekle neyi kastediyorsun? Open Subtitles ... لقد عاهدت نفسي ألا أقول شيئاً - ماذا تعنين بأنه فات الأوان ؟
    Öyle söylemeyecektim. Senin adına memnunum. Open Subtitles لم أكن لأقول ذلك إنني مسرورة من أجلك
    Yemin ederim bunu söylemeyecektim ama beş parasız kaldın. Open Subtitles ليساعدني الله، لم أرد أن أقول ذلك ولكنك مفلس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more