"söylemiştik" - Translation from Turkish to Arabic

    • أخبرناك
        
    • قلنا بأننا
        
    • أخبرناهم
        
    • طلبنا
        
    • قلناه
        
    • اخبرناهم
        
    • قلنا اننا
        
    • قلنا لك
        
    • لقد أخبرنا
        
    • لقد قلنا
        
    • قيل لنا
        
    • قلنا بأنّنا
        
    • قلنا لكم
        
    • أخبرناكم
        
    • أمرناك
        
    Bunu kullanmamız çok tehlikeli. Bunu söylemiştik. Open Subtitles حمله فى هذه الشبكة خطير لقد أخبرناك بذلك مرات عديدة من قبل
    Güzel, bu uçuşun özel konukları olacağını söylemiştik. Open Subtitles حسنآ, نحن أخبرناك رحلة اليوم ستكون مميزة
    Eğer grubumuz dağılırsa iki gün bekleyeceğimizi söylemiştik. Open Subtitles لقد قلنا بأننا سنبقى يومين وننتظر البقية
    Oysa ki operasyonun gece vakti yapılmasının çok tehlikeli olacağını söylemiştik. Open Subtitles أخبرناهم انه من الخطر جداً ان نقوم بهذه العملية في الليل
    Yukarıda uyuduğunu sanıyorduk. Evde kalmanı söylemiştik. Open Subtitles حسبناك نائماً في الأعلى طلبنا منك البقاء هنا
    Kapıdan ilk girdiğimizde de aynı şeyi söylemiştik: Mutluluk yuvamız. Open Subtitles هذا ما قلناه عندما جئنا من خلال الباب ، منزل سعيد
    Bugünkü uçuşun özel olduğunu söylemiştik. Open Subtitles حسنٌ, نحن أخبرناك رحلة اليوم ستكون مميزة
    Sana dün öğretmenlerin hizmet günü diye okulun kapandığını söylemiştik. Open Subtitles قيل لي أنه لا فصل لديكم أخبرناك ليلة البارحة أن المدرسة ستُغلق
    Sana buraya geri dönmemeni söylemiştik, çatlak! Open Subtitles لقد أخبرناك بأن لا تعود مرة أخرى أيها المجنون
    Öğlen konuşacağımızı söylemiştik. Kuralları çiğniyorsun. Open Subtitles لقد قلنا بأننا سنتحدث عند الظهر إننا نخالف القاعدة
    Ve bunun aramıza girmesine izin vermeyeceğimizi söylemiştik. Open Subtitles .وقد قلنا بأننا لن ندع ذلك يفرّق بيننا
    Bunun bir daha olmayacağını söylemiştik. Open Subtitles لقد أخبرناهم أن هذا لن يحدث مجدداً.
    Parayı ödemezlerse seni öldüreceğimizi söylemiştik. Open Subtitles أخبرناهم بأننا سنقتلك إن لم يدفعوا
    Biz de dışarıdan söylemiştik. Open Subtitles و إحترق، نعم، ثم طلبنا من الخارج
    Cleveland'a ilk geldiğimizde biz de böyle söylemiştik. Open Subtitles وهذا هو ما قلناه أول الوقت وصلنا إلى كليفلاند.
    Cinsel suç işleyenleri araştırmalarını söylemiştik. Open Subtitles اخبرناهم ان يبحثوا عن مجرمين جنسيين مسجونين
    Oradayken aynı şeyi istediğimizi söylemiştik. Open Subtitles لقد قلنا اننا نبتغي نفس الشئ عندما عدنا هناك
    Onu bulmanı söylemiştik, lanet olası değil. Open Subtitles قلنا لك أن تجد لها، لا يمارس الجنس معها.
    Tüm buğday ürünlerinin sağlıklı olduğunu söylemiştik. Open Subtitles لقد أخبرنا الناس أن الخبز كامل القمح صحي
    Okuldayken senin özel biri olacağını biliyorduk ve bunu söylemiştik. Open Subtitles كلنا عرفنا في المدرسة انك ستكونين مميزة, لقد قلنا ذلك
    Hayır, Leon, bunun yanında oldukça kârlı bir iş yürüttüğünü söylemiştik. Open Subtitles لا,ليون,قيل لنا أنك تدير عملا يدر المال بكثرة بشكل جانبي
    Berbat gidiyor ama yürüteceğimizi söylemiştik. Yürütürüz demiştik. Open Subtitles لكنّنا قلنا بأنّنا سنجعله يعمل قلنا بأنّنا سنجعله يحدث
    Elimizde canlı, nefes alıp veren hilkat garibeleri olduğunu söylemiştik. Open Subtitles قلنا لكم إن ما لدينا هو شيء بشع ورهيب. من المسوخ
    Bu sabah sizlere, dün akşamki çekilişin iki talihlisinin.... ...olduğunu söylemiştik. Open Subtitles ... كما أخبرناكم هذا الصباح , لقد كان هناك فائزان بجائزة اليانصيب الكبرى لليلة البارحة
    Gitmemeni söylemiştik. Open Subtitles ـ أنا أتسكّعُ مع بعضِ الأصدقاء ـ لقد أمرناك الآَّ تخرجي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more