| Langırt masasının striptizcilerden daha iyi bir yatırım olduğunu söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان منضدة كره القدم كان استثمار افضل من المتعريات |
| söylemiştim sana. Gine bu işe nokta koyuyor. Şu diktatör Ojukwa denen adam, batılı bankalar fazla açgözlü diyormuş. | Open Subtitles | لقد اخبرتك , الغت غينيا العقد هذا الديكتاتور يقول بأن المصارف الغربية طماعيين |
| Uçuş zamanı geldikçe daha da telaşlandığımı söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك أنني أقلق أكثر وأكثر كلما اقترب وقت الرحلة |
| Gördün mü, her akşam klüplere gitmemizin... karşılığını alacağımızı söylemiştim sana. | Open Subtitles | هل ترين، أخبرتك أن الذهاب إلى الأندية كل ليلة يأتي بثماره |
| Eğer bir şeyler yapmaya kalkarsan ne yapacağımı söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتُكَ بما سيحدث إن حاولتَ الهرب. |
| Üzgünüm, şimdiye dek ölmüştür. Gitmeni söylemiştim sana. | Open Subtitles | أنا آسف، لقد كانت ميتة منذ مدة لقد طلبت منكِ الذهاب |
| Başlarım Nissan'a. Beni rahatsız etmemeni söylemiştim sana! | Open Subtitles | فقط نفذ ما اتفقنا عليه أخبرتك ألا تزعجني |
| Benden kaçamayacağını söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك بأنّك لن تبقى بعيدًا عني |
| O filmi izlemek istiyordum. söylemiştim sana. | Open Subtitles | اردت ان اشاهد ذلك الفلم، لقد اخبرتك بذلك |
| O piçlerin ödemeyeceğini söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان هؤلاء الأوغاد لن يدفعوا |
| İnsanlarla tanışmanın ne kadar zor olduğunu söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد اخبرتك كم هو صعب ان اصادق احدا هنا |
| - Başardın. - Yapabileceğimi söylemiştim sana. | Open Subtitles | ــ لقد فعلتها ــ لقد أخبرتك أنني كذلك |
| Bu işi halledeceğimi söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك أنني سأتعامل مع الامر |
| Henüz bitirmediğimi söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك أنني أعمل عليها |
| Eski kocamın çocukların nafakasını ödemediğini söylemiştim sana hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين عندما أخبرتك أن زوجي لا يعطني المال لرعاية الأطفال؟ |
| Beni rahatsız etmemeni söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن تتوقف عن إزعاجي الان أذهب. |
| Troll Yolu'nun daha kısa süreceğini söylemiştim sana. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}أخبرتُكَ أنّ طريقَ الغول سيكون أسرع. |
| Beni dışarıda beklemeni söylemiştim sana. | Open Subtitles | طلبت منكِ مقابلتي في الخارج |
| Ahbap, sığır etinden yapılmış bu şeyi almamanı söylemiştim sana. | Open Subtitles | يا رجل أخبرتك ألا تحضر اللحم المقدد |
| Bana teşekkür edeceğini söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك بأنّك ستشكرني. |
| Lilly,Frank ve ben ne kadar yakındık söylemiştim sana. | Open Subtitles | هل تتذكرين عندما اخبرتك انني و ليلي وفرانك كنا قريبين من بعضنا |
| - Artık buraya gelmemeni söylemiştim sana. - Ben itaatsiz bir çocuğum. | Open Subtitles | ـ قلت لك مرارا لا تأتى إلى هنا ـ وهل أكون فتاة عاقة؟ |
| Buraya gelmemeni söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بأن تأتى إلى هنا فىأىوقتولكنكنتلاأعنىأن ... |
| Sadece 20 dolarım olduğunu söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد أخبرتكَ أنه ليس معي إلا عشرين |
| Savaş olmayacağını söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك بعدم حدوث حرب |
| Bir süre önce işlerin iyi gitmediğini söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك من قبل أن التجارة لم تحقق الأرباح المتوقعة |
| söylemiştim sana. İki gündür faaliyetteyiz ve şimdiden köşeyi döndük. | Open Subtitles | أخبرتك يا رجل, لم يمضِ يومان و ها نحن من الكبار |
| Gördün mü, çatı penceresini açabileceğimi söylemiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنني سوف أستطيع فتحها أشغلي الأضواء |