| Söylentiye göre Kaptan yarın sabah sürat denemesi yapacakmış. Doğru mu? | Open Subtitles | و الشائعات تقول بأن الكابتن سيجرب ذلك غدا, هل هذا صحيح؟ |
| Bir Söylentiye göre Arafat da oradan giyiniyormuş. | Open Subtitles | تقول الإشاعة أن الكثير يَشتري بدلاته من هناك |
| Söylentiye göre fabrikanın sahibi bir peruk yaparken ölmüş. | Open Subtitles | تقول الإشاعات ان مالك المصنع مات وهو يصنع شعر مستعار منه |
| Söylentiye göre, Federaller Koy Limanı cesetleri için geliyorlarmış. | Open Subtitles | أتعلمون؟ تقول الشائعات بأنّ الاتحاديّين سيأتون لأجل جثث مرفأ الخليج |
| Aslında Söylentiye göre dört numara buğday sarısı saç renkleri doğalmış. | Open Subtitles | فى الحقيقة , الإشاعات تقول أن لون شعرهما طبيعى بدون أى مواد |
| Söylentiye göre kellesi hala Bastet'in Bubastis'teki sarayını süslüyor. | Open Subtitles | الإشاعة تقول أن رأسه مازالت تزين قصر باستيت في بوباستيس |
| Ayrıca, Söylentiye göre senin hatun Los Angeles'daki en iyi ön sevişme yaşatanlardanmış. | Open Subtitles | علاوة، يُشاع أن فتاتك أفضل مصاصة للدبر في (لوس أنجلس) |
| Aubrey burada oturuyor ve Rio'dan yeni dönmüş. Söylentiye göre, Eva'nın yüzüklerinden birini çalmış. | Open Subtitles | يعيش (أوبري) هنا وعاد مؤخراً من (ريو)، يُشاع أنّه سرق أحد خواتمها. |
| Söylentiye göre birimiz şüpheliyiz. | Open Subtitles | إذن، الشائعات تقول أنّ أحدٌ منّا هو المشتبه به. |
| Söylentiye göre Müdür hala burada koridorlarda dolaşıyormuş. | Open Subtitles | الشائعات تقول ان الحارس مازال يتنقل بين القاعات |
| Söylentiye göre hükümetten 10 milyon araklamış ama parayı bulamamışlar. | Open Subtitles | تقول الإشاعة أنه سلب الحكومة عشرة ملايين و لكنهم لم يجدوا النقود |
| ..Söylentiye göre adamın kendisi bir canavar gibiydi. | Open Subtitles | تقول الإشاعة أن ذلك الشخصِ أصبح شبيهاً بالوحوش |
| Durmayın. Affedersiniz. Söylentiye göre totemin sihirli güçleri varmış. | Open Subtitles | معذرة, تقول الإشاعات أن للتمثال قوة سحرية هل هذا صحيح؟ |
| Söylentiye göre, Dördüncü İmparator bizim köyün altına kraliçesi için muazzam bir mezar yaptırmış. | Open Subtitles | تقول الشائعات بأنّ الإمبراطور الرابع شيّد قبراً ضخماً لمليكته أسفل قريتنا. |
| Söylentiye göre, onun için bir çekici takımı işe alınmış. | Open Subtitles | الإشاعات تقول أنّهم تعاقدوا مع فريق للسّحب |
| Neden? Söylentiye göre kadını orada tutuyorlarmış. | Open Subtitles | حسناً , الإشاعة تقول إن لديهم المرأة هناك |
| Henüz doğrulanmadı ama Söylentiye göre başsavcı White Sox'ta nabız yokluyormuş. | Open Subtitles | لم أتوصل بتأكيد بعد، لكن يُشاع أن المدعي العام يتحرى في قضية (الوايت سوكس) |
| Söylentiye göre bizden biri, bir Rahip, gizlice ilaçlarını aksatıyormuş, | Open Subtitles | إشاعة تقول بأنّ أحدنا أحد الكهنه تّوقّف سرًّا عن أخذ الجرعه |
| Söylentiye göre işini şeker dükkanı gibi Dünyanın her yerinde korsanları işe alarak yürütüyor. | Open Subtitles | الخلاصة هيَ أنه يُدير عملياته بحرّفية عن طريق تجنيد خبراء في الكمبيوتر من جميع أنحاء العالم |
| Duyduğum bir Söylentiye göre bu yılın onur konuğu ben olabilirmişim. | Open Subtitles | سمعت بعض الشائعات ...أن ضيف الشرف هذا العام ربما يكون أنا... |
| Söylentiye göre... toprakları birleştirmek için yendiğin düşmanlar onları kullanıyor... ve baş kaldırmak için fırsat kolluyorlar. | Open Subtitles | ..تقول الشائعه. الاعداء الذين أفشلو توحيد الارض ..كان |
| Söylentiye göre adam Filipinler'deki Kamikaze Birliği'nde olmayı reddetmiş. | Open Subtitles | الاشاعات تقول إن ذلك الشخص قد تم رفضه من قوة الهجوم الخاصة في الفلبين |
| Söylentiye göre K, elmasları bu akşam elinden çıkartacak. | Open Subtitles | الأنباء تقول أنه سيقوم بعمليه تسليم خاصه الليله |