Vücudu konuşmuyor ama söyleyecek çok şeyi var. | Open Subtitles | الجسد لا يتحدث، بالطبع لديه الكثير ليقوله. |
Profesör'ün bize söyleyecek çok şeyi var. | Open Subtitles | الأستاذ لديه الكثير ليقوله لنا |
Sizin ve Hans Schroeder adındaki bir adam hakkında söyleyecek çok şeyi var. | Open Subtitles | لديه الكثير ليقوله عنك وعن رجل يسمى "هانز شرودر". |
Alçak sesle konuşuyor ama Onbaşı Finn'in söyleyecek çok şeyi var. | Open Subtitles | ولكن يبدو ان جثته لديها الكثير لتقوله عن الجريمة |
Gökyüzünün bu gece söyleyecek çok şeyi var. | Open Subtitles | السماء لديها الكثير لتقوله الليلة. |
söyleyecek çok şeyi var. | Open Subtitles | انها تبدو أنّ لديها الكثير لتقوله |