Sanırım şimdi de beni sevdiğini söyleyeceksin öyle değil mi? | Open Subtitles | أظن انك ستقول الأن انك تحبنى , اليس كذلك ؟ |
Müdüre, onun futbol fantezileri için bir şeyler yapmak istemediğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | سوف تخبر المأمور ستقول للمأمور أنه لا علاقة لك بأحلامه الرياضية |
Bunu niye yaptığını bana söyleyeceksin ve herşey daha iyi olacak | Open Subtitles | أنت ستخبرني لماذا فعلت هذا ومن الأفضل لك أن يكون جيداً. |
Bana yapmak istediğini söyleyeceksin, ben de yapıp yapamayacağını görmek için zar atacağım. | Open Subtitles | تخبرني بما تريد فعله و أقوم برمي النرد لأرى إذا كان ذلك صحيحاً |
Yazmak için bir şeyler bulamadığını mı söyleyeceksin bana? Sana inanmayacağım. | Open Subtitles | ستقولين لــي بأنــه نفذت منكِ الأمــور التي تكتبين عليها ؟ |
Babana, bu hediyeyi sana kimin verdiğini söyleyeceksin, değil mi Wilhelm? | Open Subtitles | ستخبر والدك عن الذي قام باعطاء هذه الهدية لك أليس كذلك ؟ |
Sen de getirdikleri oyuncak hakkında çok kötü şeyler söyleyeceksin. | Open Subtitles | عندما يفعل ذلك سوف تقولين أشياء سيئة عن هذه اللعبة |
davullar, zurnalar, davetliler eğer bugün söyleyemezsen ne zaman söyleyeceksin? | Open Subtitles | هذا الجو,هذه الطبول, جيمع هولاء الضيوف متى ستقول هذا اذن؟ |
Yani sen babanla oturacaksın ve dürüstçe terfiyi hak ettiğini söyleyeceksin? | Open Subtitles | اذا، ستجلس مع ابيك و ستقول له بصراحة انك تستحق ترقية؟ |
- Bu mumun hareket ettiğini mi söyleyeceksin yine? - Evet, evet. | Open Subtitles | ـ ستقول لى إن الشمعة تحركت مرة أخرى ـ نعم,نعم |
Ya da şimdi Sahak önünde ayağa kalksa inandığını söyleyeceksin. | Open Subtitles | ربما اذا وقف ساهاك امامك الان ستقول انك صدقت |
Öğlende kaçtı ve sen de bana nerede olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | لقد تمكن من الهرب عصر اليوم. وان ستخبرني أين هو. |
O zaman bana diğer iki kaçağın nerede olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | وحينها ستخبرني أين يكون هذان الرجلان الآخران |
Yoksa her şeyin aynalarla ilgili olduğunu mu söyleyeceksin? | Open Subtitles | أم أنك ستخبرني أن الخدعة كلها تمت بإستخدام المرايا؟ |
Sen de beni terfi ettireceksin ve oğlumun yerini söyleyeceksin. | Open Subtitles | و أنْ توصي بي لأجل ترقية وأنْ تخبرني بمكان إبني |
Birden dörde kadar bir sayı düşüneceğim ve sen bana sayıyı söyleyeceksin. | Open Subtitles | سوف أفكر برقم من واحد لأربعة وسوف تخبرني أنت برقم |
Bana başının ağrıdığını falan mı söyleyeceksin şimdi? Baş döndürücü büyüler mi? | Open Subtitles | هل ستقولين أنك تشعرين بالدوار ونوبات دوخة؟ |
Onu bırakıp buraya yollamalarını söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستخبر أحدا أن عليه أن يطلق سراحه ويرسله إلى هنا |
Victor'ın karşısına çıkacaksın ve ona sana ne dersem onu söyleyeceksin. Şu andan itibaren ne dersem yapacaksın. | Open Subtitles | و تقولين له تماما كما اقل لك من الان ستفعلين كما امرك |
Onlara Lord Davenport'un adamlarını nişanlına asitle saldırttığını mı söyleyeceksin? | Open Subtitles | أنت ستخبرهم أن اللورد دافينبورت أرسل رجله لمهاجمة خطيبتك بحامض؟ |
Şimdi de daha önce kimsenin dansa kaldırmadığını söyleyeceksin. Kimse kaldırmadı. | Open Subtitles | والآن سوف تخبريني بأنه لم يدعوك أحد للرقص من قبل ؟ |
evet ama ya çalışmaları hakkında konuşmak isterse ne söyleyeceksin? | Open Subtitles | و لكن ما الذي ستقوله إن أرادت أن تناقش عملها |
Rahat ol. Ne söyleyeceksin, Plissken? | Open Subtitles | كن ضيفى ماذا لديك لتقوله بليسكان |
Sonra onlara nerde olduğunu bildiğini söyleyeceksin ...parayı aldıktan sonra... | Open Subtitles | ثم ستخبره انك تعرف مكانه بعد المفاوضة تكلم عن عمولتك |
İngiliz oyuncu. Annenle babana futbol oynadığını ne zaman söyleyeceksin? | Open Subtitles | حسناً، متى ستخبرين والديكِ عن انضمامكِ للفريق؟ |
Vega'yla konuşur konuşmaz benimle bağış gecesinde buluşup yeni emirlerini bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | عندما تنتهى من الحديث مع فيجا سأقابلك فى الحلفة لكى تخبرنى بتعليماتها |
Bu gece teyzene gideceksin, ona artık burada çalışmak istemediğini, istifa edeceğini söyleyeceksin... | Open Subtitles | لكنالليلةأريدأنتذهب للقاءعمتك" دوري " تخبرها أنك لم تعد تهتم بالعمل هنا وسوف تستقيل |