| Çünkü paranın yerini söyleyene kadar seni bodrumdaki bir kutuya kilitleyeceğim. | Open Subtitles | لأني سأحبسك في صندوق في القبو. حتى تخبرني أين هو المال. |
| söyleyene kadar sana sataşacağım, çünkü ben olgun bir erkeğim. | Open Subtitles | و أنا سأقوم بضربك حتى تخبرني هذا لأني رجل بالغه |
| Şimdi, bir süre daha dişlerini sıkmaya devam et. Silahşor ben aksini söyleyene kadar burada kalacak. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | الآن ، صك على أسنانك للقليل من الوقت بعد المقاتل يبقى حتى أقول خلاف ذلك , هل تفهم ؟ |
| Ben sana birakmani söyleyene kadar onu sikmeye devam edeceksin. | Open Subtitles | . استمر فى مضاجعتها حتى أخبرك أن تتوقف عن ذلك |
| Bana doğruyu söyleyene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أذهب إلى أي مكان حتى تقول لي الحقيقة. |
| Kimse arkada bırakılmayacak ve ben söyleyene kadar hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | لا يمكن ان نترك احدا ورائنا ولن نتحرك حتى اقول هذا |
| Pekala, hepimiz burada bekleyeceğiz o zaman Shameika gerçeği söyleyene kadar. | Open Subtitles | حسنا, كلنا سنبقى هنا حتى تخبرنا شمايكا بالحقيقة |
| Kral aksini söyleyene kadar hâlâ bir Silahşorum. | Open Subtitles | حتى يقول الملك خلاف ذلك، أنا ما زلت الفارس. |
| Beni buraya neden davet ettiğini söyleyene kadar seninle konuşmuyorum. | Open Subtitles | أنا لن أتحدَّث إليك حتى تخبرني لماذا دعوتني إلى هنا |
| Neden göğsünü tıraş edip yüzünü etmediğini söyleyene kadar hiçbir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن افعلها حتى تخبرني لماذا كان لديك وقت لحلاقة صدرك وليس وجهك |
| Esas peşinde olduğunuz şeyi söyleyene kadar adamı size teslim etmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن حتى تخبرني خلف ماذا تسعون بالفعل لن أسلّم الرجل لكم. |
| Gözlerini benden ayırma, ben söyleyene kadar gitme. Tamam mı? | Open Subtitles | أبقي ذراعيك حولي طوال الوقت ولا تفلتيها حتى أقول لك |
| Ben söyleyene kadar bir halt etmeyeceksin. | Open Subtitles | لنتفعلشيئاً.. حتى أقول ذلك .. حتى أقول ذلك .. |
| Cin kaçmış. Meg İlâhi 41'i oku ve söyleyene kadar durma. | Open Subtitles | ميج,ابدأي بالترنيمة 41 ولاتتوقفي حتى أقول. |
| Ben sana bırakmanı söyleyene kadar onu sikmeye devam edeceksin. | Open Subtitles | . استمر فى مضاجعتها حتى أخبرك أن تتوقف عن ذلك |
| Kapıyı açmanızı söyleyene kadar bir dakika daha bekleyin. | Open Subtitles | أنظري ، إصمدي لدقيقة واحدة حتى أخبرك أن تفتحي الباب |
| Hayır, hayır. Benimle dövüşeceğini söyleyene kadar buradan gitmeyeceğim. | Open Subtitles | كلا، لن أرحل من هُنا حتى تقول إنّك ستقبل مقاتلتيّ. |
| Ben söyleyene kadar kimse davranmayacak. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | و لا يتحرك احد حتى اقول هذا هل هذا مفهوم |
| O zaman onu yakalayıp tekrar göz altına alacağız ve ilk Kira'nın kim olduğunu söyleyene kadar orada tutacağız. | Open Subtitles | عندها نقبض عليها ، ونقيدها مرة أخرى حتى تخبرنا عن كيرا الأول |
| Burada istediğin kişiyle konuşabilirsin ama doktoru söyleyene kadar kız konuşmayacak. | Open Subtitles | بإمكانك وضع اي شخص لحراستها, لكنها لن تتكلم حتى يقول طبيبها بذلك. |
| Matt, şu pencereye geç. Sana söyleyene kadar bir şey yapma. | Open Subtitles | مات، اذهب الى تلك النافذة لاتفعل شيئا حتى اخبرك |
| Söyledi ama ben işin içinde para olduğunu söyleyene kadar konuyla ilgilenmiyordum. | Open Subtitles | أجل , لكني لم أكن منتبه حتى قال شيئاً عن المال |
| Ve bana inan, ...buraya geleceğimizi söyleyene kadar oradan ayrılmazdı. | Open Subtitles | وصدقيني كانت لن تغادر حتى نقول اننا قادمون |
| Onur duydum. Ben aksini söyleyene kadar, bulgular bizim aramızda kalsın. | Open Subtitles | دع مستجدات هذه القضية سراً بيننا أولاً حتى آمرك بشيء آخر |
| Baby D söyleyene kadar bekle. Senin belleyecek! | Open Subtitles | إنتظر حتى أخبر دي عن الطفل الرضيع هي ستضربك |
| Asıl sorunun ne olduğunu söyleyene kadar şuradan şuraya gitmiyorum. | Open Subtitles | انا لن اغادر من هنا حتى تخبرنى ما هى المشكلة. |
| Bu sabah canlılardı, bir şey söyleyene kadar... | Open Subtitles | هذا الصباح كانوا على قيد الحياة : حتى قلت شيء مثل |
| Çünkü Kristalin yerini söyleyene kadar hepinizi tek tek öldüreceğim. | Open Subtitles | لأنني سأقتلكم... واحدًا تلو الآخر، حتى تخبروني... |