"söz verdim" - Translation from Turkish to Arabic

    • وعدت
        
    • وعدتُ
        
    • وعدته
        
    • وعدتها
        
    • قطعت وعداً
        
    • وعدتك
        
    • وَعدتُ
        
    • وعدتهم
        
    • أقسمت
        
    • قطعت وعدا
        
    • ووعدت
        
    • وعدًا
        
    • قطعتُ وعداً
        
    • لقد تعهدت
        
    • ووعدته
        
    Üzgünüm evlat. Elimde bir tane var ve başkasına söz verdim. Open Subtitles اسف يا صغيرى, انها الوحيدة لدىّ, وقد وعدت بها احد ما
    Ben küçük bir çocukken, bir Fransız öldürmek için babama söz verdim. Open Subtitles عندما كنت فتى صغير, وعدت والدى لان اقتل رجلا فرنسيا من اجله
    Bak, kendime söz verdim, o sefil hayata geri dönmeyeceğim. Open Subtitles اسمعي، لقد وعدت نفسي ألا .أعود إلى حياة العبودية تلك
    Daha fazlası var ama bir kısmını başkasına söz verdim. Open Subtitles ، لدي المزيد الآن لكني وعدتُ بحصة من هذه الدفعة
    Birkaç inci boncuk mu? Başka çarem yok, kral dönünce evleneceğime söz verdim. Open Subtitles . كما تعلم ليس لدي أختيار . وعدته بأن أتزوجه عندما الملك يعود
    Ama işbirliği yaparsa ona bir yuva bulacağıma söz verdim. Open Subtitles وعدتها انى سوف ابحث عن منزل له. لو هى تعاونت.
    TMle ilgileniyorum adamım. Mürşidime söz verdim. Ben deneyeceğim . Open Subtitles انا احضر جلسات للتأمل يا رجل لقد وعدت طبيبي النفسي
    Pekala. On dakika. Annene söz verdim, yemek vakti evde olacağız. Open Subtitles حسنا 10 دقائق فقط لقد وعدت امك ان نكون عندها للعشاء
    Senin düğünlerinden en azından birinde sonuna kadar kalmaya söz verdim. Open Subtitles لقد وعدت نفسى ان احضر على الاقل واحد من حفلات زفافك
    Patronum Keith Conway'a SAS bağlantı erişim numaralarını bulacağıma söz verdim, ama toplantılara takılıp kaldım, nasıl olduğunu bilirsin. Open Subtitles لقد وعدت أمس كيث كونواي، أعداد إس أي إس، بيرو كَانَ عِنْدَهُ جدّيةُ فيْ إعادة لمّ الشملِ. أنت تَعْرفُه
    BEN O gün sonsuza dek bekar kalmaya söz verdim. Open Subtitles فى هذا اليوم وعدت نفسى . أننى سأبقى عازباً للأبد
    Öyledir. Marie'ye yemek alacağıma söz verdim. Çıksam iyi olacak. Open Subtitles لقد وعدت مارى ان احضر الغذاء ، يجدر بي الذهاب
    Sorun şu ki, bu gece eşime yardım edeceğime söz verdim. Open Subtitles الأمر وما فيه أنني وعدت زوجتي أنني سأكون إلى جوارها الليلة
    Değişmeyeceğime söz verdim, ama gittikçe daha da kötüleştiğimi hissediyorum. Open Subtitles لقد وعدت بأن لا اتغير لكني أشعر بأنني ازداد سوءاً
    Neyse, annene sana göz kulak olacağıma dair söz verdim. Open Subtitles , على أيّ حال أنا وعدت والدتكِ أنني سأعتني بكِ
    Bugün kardeşlerimi önünde günah çıkarttım ve günah işlemeyeceğime söz verdim. Open Subtitles اعترفتُ اليَوم للرَب أمامَ أُخوَتي و وعدتُ بعدَمِ الإثم بعدَ الآن
    Her neyse, buradaki arkadaşlarını ziyaret ediyormuş ve ben de buluşacağımıza söz verdim. Open Subtitles على أي حال ،إنه يزور بعض الأصدقاء هنا، ولقد وعدته أن نأتي للقائه
    O emin değildi ve ona her şeyin yoluna gireceğine söz verdim. Open Subtitles هي لم تكن متأكدة من ذلك و وعدتها أن الأمر سيكون بخير
    Karısıyla birleştireceğime dair söz verdim. Onurlu bir adam olarak, sözümü tutacağım. Open Subtitles لقد قطعت وعداً أن أجمعه بزوجته، وبحق شرف الرجل، سوف أفي به
    Hayır, bahsetmedim, kimseye bahsetmedim. Söylemeyeceğime dair sana söz verdim. Open Subtitles كلا,لم أفعل.ولم أخبر أي أحد لقد وعدتك بأني لن أفعل
    En kısa zamanda seni getirmek için, Georgi'ye söz verdim. Open Subtitles وَعدتُ جورجي أنا ساعيدك حالما يُمْكِنُني ذلك
    Bu işi yerinde inceleyeceğime dair söz verdim. Open Subtitles لقد وعدتهم بأن أقوم بمعاينة وفحص الموقع فحصا دقيقا
    Ama kendime söz verdim, bir daha elime fırsat geçerse tereddüt etmeyeceğim. Open Subtitles لكنّي أقسمت لنفسي، إذا كان عندي أبدا الفرصة ثانية، أنا لا أتردّد.
    Ve kendime söz verdim, "Onun canını kim yakıyorsa ölecekti" Open Subtitles و قطعت وعدا على نفسي أنني سأقتل كل من يؤذيها
    Herşeyi ona anlatıp buna bir son vermek için kendime bir söz verdim. Open Subtitles ووعدت نفسي أن أخبرها حيال كل شيء وأننا سنوضح لها الأمر كله أخيرًا
    Onu tekrar bulacağıma söz verdim fakat şansım yaver gitmedi. Open Subtitles قطعت لها وعدًا أنّي سأجدها مُجددًا ولكن لم يُحالفني الحظ
    Bunu altı saat açmayacağıma söz verdim. Open Subtitles قطعتُ وعداً بألا أفتح هذا قبل مرور ستّ ساعات.
    Seni böyle zamanlarında rahatlatmak için yazılı bir söz verdim. Open Subtitles لقد تعهدت كتابيًا أن أواسيكِ في أوقات كهذه
    O adam geldi, bana biraz para verdi ve ona çenemi tutacağıma söz verdim. Open Subtitles جاء ذلك الرجل ، وأعطاني بعض المال ووعدته بالصمت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more